David Ellison ergenlik çağına girdiğinde, babası Larry ona genelde 13. yaş günlerinde verilen türden bir hediye almadı: kendisine ait özel bir akrobasi uçağı. İkili o zamana kadar birlikte çok az anlamlı vakit geçirmişti. Ancak bu uçak sayesinde baba ve oğul havada bağ kurdular. Şimdi ise Larry Ellison, oğlunun bir medya imparatorluğu satın almasına yardım etmeye çalışıyor; böylece Hollywood’a ve haber dünyasına birlikte hükmedebilecekler. Bir zamanlar görece zayıf olan baba–oğul ilişkisi, modern medyanın en ilgi çekici iş ortaklıklarından birine dönüşmüş durumda. Artık 42 yaşında olan ve Paramount’un CEO’su olan David Ellison’ın attığı neredeyse her adımın arkasında, 81 yaşındaki babası, yazılım devi Oracle’ın milyarder kurucu ortağı Larry Ellison duruyor.
Etkileşimleri hakkında bilgi sahibi olan ve New York Times'a konuşan 10'dan fazla kaynağaya göre ikili büyük medya anlaşmalarının peşinde alışılmadık bir ikili oldular. Bu yaz Paramount’u satın aldılar ve şimdi de Warner Bros. Discovery’nin peşindeler; 108 milyar dolarlık bir teklif sundular. 22 Aralık'ta David Ellison, babasının bu teklifin merkezinde olduğunu her zamankinden daha net bir şekilde ortaya koydu. Warner Bros.’a, Larry Ellison’ın Paramount’un teklifi için şahsen 40,4 milyar dolarlık garanti verdiğini söyledi. David Ellison bu anlaşma hakkında konuşurken sık sık “biz” ya da “Ellison ailesi” ifadelerini kullandı. Her ikisi de Warner yöneticilerine baskı yapmaya çalıştı.
Anlaşmaları babasına danışıyor
Baba ve oğul haftada yaklaşık beş kez konuşuyor, bazen tenis maçları ya da Oxford Üniversitesi’ndeki ortak hayırseverlik faaliyetleri hakkında. Ancak bu günlerde konu çoğunlukla anlaşmalar. Etkileşimleri hakkında bilgi sahibi bir kişinin söylediğine göre David Ellison anlaşmalarla ilgili her kararda babasına uzun uzun danışıyor. Ayrıca, yönetiminin her büyük satın almayı onaylaması gereken ABD Başkanı Donald Trump’la nasıl hareket edileceğini de tartışıyorlar. İki kişiye göre Larry Ellison, rakip teklif sahibi Netflix yerine Paramount’un Warner Bros.’un kontrolünü neden alması gerektiğini Trump'a anlatma konusunda başı çekiyor. Trump, bir anlaşmanın onaylanıp onaylanmaması konusunda “devrede olacağına” söz verdi.
Uzun yıllardır Silikon Vadisi’nin ünlü isimlerinden biri olan Ellison, Oracle’ı yaklaşık elli yıl önce kurdu ve bunu Forbes'un hesaplamalarına göre 249 milyar dolarlık bir kişisel servete dönüştürdü. Sürece yakın bir kişinin söylediğine göre,bu yılki anlaşma görüşmelerinde oğluna karşı oldukça geri planda durdu.
Murdochlar kadar güçlü olabilirler
Ellisonlar başarılı olursa, iş imparatorlukları CNN’den Warner Bros.’a hatta TikTok’a kadar uzanabilir. Bu durum haber ve eğlence sektörleri için son derece büyük sonuçlar doğurabilir ve Ellisonları, Fox News, The Wall Street Journal ve diğer büyük yayın organlarını yöneten Murdochlar kadar etkili hale getirebilir. ABD Başkanı'na yakın kaynaklar, Trump’ın Ellisonların Paramount’u satın almasıyla birlikte kontrolüne geçen CBS News’u daha muhafazakar bir yayın organına dönüştüreceği konusunda Larry Ellison’ın güvence verdiğini söyledi.
David Ellison, Trump konusunda yoğun biçimde babasına yaslanıyor. Yakın kaynaklar Trump ile Larry Ellison’ın sık sık görüştüğünü belirtiyor. Bu yıl Trump’ın ticaret politikalarından zaman zaman rahatsız olan Ellison’ın, ABD Başkanı'yla yaptığı son görüşmelerde yalakalık yaptığı da iddia ediliyor. Bir Beyaz Saray yetkilisi, Trump’ın Ellison ile yaptığı görüşmelerin yanlış yansıtıldığını söyledi. Yetkili adının açıklanmasını reddetti ve daha fazla ayrıntı vermedi.
Larry Ellison’a yakın bir kişiye göre Paramount anlaşma ekibi Trump’la olan ilişkiyi nasıl avantaja çevireceklerini yalnızca ara sıra tartışıyor. Ancak bir Beyaz Saray yetkilisi ve Trump’a yakın bir kişiye göre, Netflix şirketi satın alma anlaşmasını duyurduktan sonra Larry Ellison Trump'la Warner Bros. Discovery hakkında konuştu. Ancak şu ana kadar baba ve oğlun çabaları, istenen etkiyi yaratıyor gibi görünmüyor. Trump geçen hafta sosyal medyada yaptığı paylaşımda, “CBS’nin yeni sahipleriyle yakın olduğumu düşünenler için lütfen şunu anlayın: 60 Minutes, sözde ‘devralma’dan bu yana bana daha önce hiç davranmadıkları kadar kötü davrandı. Eğer bunlar dostlarsa, düşmanlarımı görmek istemem!” ifadelerini kullandı.