;
Çin'de ana hatları onaylanan 15. Beş Yıllık Plan, ülkenin geleceğine dair iddialı ve bir o kadar da karmaşık bir vizyon sunuyor.
Çin Ticaret Bakanlığı’nın yaptığı modern teknolojinin can damarı olan beş elementin daha ihracatını lisansa tabi tuttuğunu açıklaması teknoloji ve finans çevrelerinde adeta bir şok dalgası yarattı. Analistler, masada birkaç olası senaryo olduğunu belirtiyor. Goldman Sachs gibi kurumların da işaret ettiği en olası senaryo, ay sonundaki zirvede bir “kısa vadeli ateşkes” sağlanması.
Prototip çağını geride bırakan robotlar, gerçek dünya senaryolarında öğreniyor, sahadaki deneyimlerini eğitim algoritmalarına geri besliyor ve artık gündelik hayatın parçası haline geliyor.
Elektrikli araçlarla dünya pazarlarını sallayan Çin, agresif fiyat rekabeti ve geciken ödemelerle kırılgan bir büyüme modeli içinde. Kısa vadede ucuz fiyatlar cazip görünse de uzun vadede kalite, sürdürülebilirlik ve marka güveni asıl belirleyici olacak.
2025’in ilk yarısında Çin’de robotik ve yapay zeka girişimlerine yapılan yatırım yüzde 138 arttı; 27 milyar yuan'lık fonlama, sadece teknoloji değil, stratejik ortaklıklar açısından da yeni bir çağın kapısını aralıyor. Türkiye, Çin’in bu yükselişine sadece seyirci kalamaz.
Çin ekonomisindeki yapısal dönüşüm, kapasite fazlası ve sübvansiyonların azalması, Çinli şirketleri “China+1” stratejisiyle yurt dışına yatırım yapmaya yönlendiriyor. Türkiye, bu yeni dönemde elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji ve yüksek teknoloji sektörlerinde stratejik iş birlikleri için önemli bir fırsat sunuyor.