;
Kriz manşetleri dünyayı karanlık gösterse de istatistikler başka bir hikaye anlatıyor. 200 yılda yoksulluk dramatik biçimde azaldı, yaşam süresi iki katına çıktı, okuryazarlık norm haline geldi. Belki de bugünü “kriz çağı” değil, “görünmeyen ilerleme çağı” olarak değerlendirmeliyiz. Bir nesil için mucize olan, sonraki nesil için sıradan olabiliyor. İşte bu yüzden, “ilerlemeyi unuttuk mu?” sorusu gündemimizde. Oysa görünmeyen devrimler hala sürüyor. Laboratuvarlarda, yazılım satırlarında ve yeşil enerji yatırımlarında geleceğin hikayesi yazılıyor.