;
Enerji üzerine konuşmak, yalnızca üretim kapasitesini tartışmak anlamına gelmiyor. Bugün bu başlık; sermayenin yönünü, yazılımın gücünü, kullanıcı taleplerini, sistemin bütüncül sürdürülebilirliğini ve kamu politikalarının yeni pozisyonlarını da kapsıyor. Çünkü enerji, bir kaynaktan fazlası –strateji, teknoloji, politika ve sorumluluk ekseninde şekillenen bir mesele.
Enerji artık üretimin yanında bir tasarım meselesi. Bugün farkı yaratan enerjinin kaynağından çok hangi strateji, teknoloji ve sistem zekasının kullanıldığı, yani gücün nasıl yönetildiği.
Enerji dijital etkileşimlerle şekillenen bir deneyim alanı. Kod altyapıları, akıllı platformlar ve sezgisel tasarımlar; bu yeni sistemin temel taşlarını oluşturuyor. Gelecekte gücü elinde tutanlar, enerjiyi en iyi yorumlayan ve kullanıcıyı merkeze alan dijital çözümleri geliştirenler olacak.
Enerji sektörü, son 30 yılda dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de önemli bir dönüşüm sürecinden geçti. Kamu tekeliyle şekillenmiş bir yapıdan rekabetin kademeli olarak artırıldığı serbest piyasa modeline geçiş; teknik, kurumsal ve finansal yapılanmayı da beraberinde getirdi. Bu dönüşümün merkezinde, özel sektörün değişen regülasyonlara uyum sağlama ve piyasada kendine alan açma çabası bulunuyor.
Yeşil enerjinin sürdürülebilirliği için üç kritik eksende ilerleme şart: Çevresel etkilerin azaltılması, ekonomik erişilebilirlik ve sosyal kabul.
Sürdürülebilirlik, finans dünyasında bir strateji olmanın ötesinde, riskten yatırımlara uzanan geniş bir alanda yeniden tanımlanan bir sorumluluk biçimi. Sigortacılık ise bu dönüşümde güvence sağlayan bir aktör ve yeşil ekonominin kritik hızlandırıcılarından biri olarak öne çıkıyor.
Enerji sektörü sürdürülebilirlik ekseninde dönüşürken tüm endüstriyel yapının ve tedarik zincirlerinin sorumluluk üstlenmesi bekleniyor. Karbonsuzlaştırma, bir regülasyon zorunluluğu olmanın ötesinde, küresel rekabet gücünü doğrudan etkileyen stratejik bir mesele haline geldi.
Özel okul seçimi, yalnızca bugünün değil, geleceğin de kararlarından biridir. Doğru sorularla başlayan bir eğitim yolculuğu, güçlü bir gelecek inşa eder.
Asmira Group, gemiler için biyo-bileşenli yakıt ikmaline İstanbul’dan başlayacak. Sadece 25 adet üretilen Frauscher x Porsche 850 Fantom’u Türkiye’ye getirmesiyle şirket, denizcilikte kare ası tamamlamış oldu.
Dünya ticareti, tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği, lojistiğin daha stratejik rol üstlendiği bir dönemden geçiyor. Türkiye, sadece bir geçiş noktası değil değer yaratan bir lojistik merkezi haline geliyor.
Günümüz lojistik sektöründe hız, verimlilik ve maliyet kontrolü artık tek başına yeterli değil. Bu üçlünün yanına yeni bir temel kavram daha eklendi: Kesintisiz veri yönetimi.
UND ve İŞKUR, kadın tır sürücüsü yetiştirilmesi ve istihdamı için güçlerini birleştirdi.
Geleneksel lojistik, ürünleri üretim noktasından tüketiciye ulaştırmak üzerine kuruluydu. Ancak kaynakların sınırlı olduğu, atık yönetiminin kritik önem kazandığı günümüz dünyasında, bu tek yönlü bakış açısı yetersiz kalıyor.
“Butik üretimi bilmem” diyen aileden sanayici Ömer Malaz, Türkiye’nin ilk seri üretim yat inşaası yapan Numarine’i kurduğunda büyük risk aldığına inanıldı. Bugün Numarine, cirosunun yüzde 65’ini ABD pazarından elde eden bir fabrika.
Wamo, iki ay önce aldığı ‘AB Elektronik Para Kurumu Lisansı’ ile yeni bir döneme girdi. Başka kurumların servisleri üzerinden müşteriye ulaşmanın ötesine geçerek kendi kartlarını çıkartabileceği bir noktaya geldi.
INTERCITY’NİN SAHİBİ VURAL AK, OTOMOBİL VE TEKNEDE TUTKUNU OLDUĞU HIZI, BU SEFER KURDUĞU TERSANENİN ÖLÇEKLENDİRMESİNDE GÖSTERDİ. ZİRA DÜNYADA ÇOK AZ TERSANE İLK YATINDA 85, İKİNCİSİNDE İSE 125 METREYE ÇIKMAYA CESARET EDEBİLİR.
Bill Gates, 1994 yılında “Bankacılık gereklidir, ancak bankalar değil” derken belki bu kadarını tahmin etmiyordu. Fintek şirketleri, dijital bankalar ve teknoloji şirketleri finansal hizmetleri yeniden şekillendiriyor.
Issız koylara demirleyip yakamozların, dalga seslerinin doyasıya tadını çıkarmak büyük keyif. Üstelik tercihiniz asfalttan değil, dalgaların içinden gitmekse teknenizle yanaşabileceğiniz şık restoranlar sizi bekliyor.
250 milyon dolara mal olan X-59 QueSST, NASA’nın açıkladığı gibi ses hızını ‘patlama’ ile değil daha minik ‘sonik vuruşlar’ ile aşarsa 50 yıllık yasak ortadan kalkabilir ve havacılık sektörü yeniden şekillenebilir.
Dört markasıyla restoran – kafe zincirinde büyümesini sürdüren Happy Moon, yıl sonunda İtalya’da devreye girecek tesisle enerji sektörüne adım atıyor.
Kalabalıktan bunalmadan şehrin tadını çıkarabileceğiniz, olimpiyat deneyimini unutulmaz kılacak dört konaklama seçeneği.
Otomobil markaları, teknoloji ve estetikle birlikte anlamı da ön planda tutma yarışında. Eskiden güç, hız, performans gibi kavramlarla bütünleşen markalar artık sürdürülebilirlik, doğayla uyum gibi değerlerle anılmak istiyor. Otomobillere ruh ve neşe katmanın yolu ise “Art Car” projelerinden geçiyor.