Geleceğin iş gücü: Sarıklı satranç ustasından modern robotlara
Türk’ün her türlüsünü gördüm ama mekanik olanına rastlamadım diyenler için bu başlık. Şimdi tanışacaksınız kendisiyle. 1770 yılında Wolfgang von Kempelen isimli Macar bir mucit, “Mekanik Türk” ismini verdiği bir robotla gösteriler yapmaya başlar. Robot kardeşimiz sarıklı, kaftanlı bir Osmanlı kıyafetine bürünmüştür ve müthiş satranç oynuyordur. Karşısına kim çıkarsa deviriyordur, hatta rivayete göre Napoleon Bonaparte ve Benjamin Franklin de satranç tahtasını koltuk altlarına sıkıştırıp kös kös gitmişlerdir maçtan sonra. Seyirciler, karşılarında, o zaman adı henüz konmamış yapay zekası ve o zekadan komut alan elleriyle satranç oynayan bir robot görüyorlardı. Sarıklı robot Avrupa ve Amerika’da onyıllarca gezdirilir ve binlerce insanı bu müthiş teknolojiyle tanıştırır.
Bütün bu tezgah 1827 yılında küçük kabininde fenalık geçiren o zamanki “operatör” ve satranç ustası William Schlumberger kendini can havliyle dışarı atınca bozulur. İçeride dönem dönem değişen, muhtemelen ufak tefek satranç ustalarının olduğu anlaşılır. Yapay zeka olmasa da kutunun içindeki manyetik/mekanik düzenek çağının ötesindedir sahiden ama ortada yapay zeka falan yoktur, nasıl söylesek, “bir Alex değildir” yani. Şimdi bunun mekanik olduğunu anladık ama Türk nereden çıktı diyeceksiniz. O yıllarda “henüz” teknolojik olarak dünyadan ileride değildik ama sanıyorum Wolfgang Bey yarattığı illüzyona mistik bir faktör katmak istedi ve doğunun kadim bilgeliğine atıfla böyle bir isim koydu, ama konumuz bu değil.
"Dergi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
-
Egem Eraslan'ın disiplini ve tutkusu sayesinde Midas unicorn olma yolunda hızla ilerliyor
Erkan Kızılocak / Kıdemli Editör
-
-
-
Can Vitali Hakko Vakkorama ile Z Kuşağının moda ve deneyim anlayışını şekillendiriyor
Erdal Kaplanseren
-
-