Altın ve gümüş gerçekleri
Teknoloji hisselerinin zirve yaptığı, S&P ve Russell endekslerinin her gün yeni rekorlar kaydettiği, Bitcoin’den Uranyum fonlarına kadar pek çok varlık sınıfına para girişleri olan bir ortamda değerli metallerin geride kalması düşünülemezdi. Ancak kendimizi çok genel geçer yorumlara kaptırmadan önce gerek altında, gerekse gümüşte ana dinamikleri iyi anlamamız gerektiğini düşünüyorum.
Altın yükselişinde en çarpıcı detaylardan bir tanesi reel faizlerle olan bağın kopması. Normal koşullar altında reel faizlerin yükseldiği bir ortamda altın fiyatları geriler ve geçtiğimiz on yıllarda bu ilişki çok kısa aralıklar hariç çalışmıştır. Ancak Batı’nın Ukrayna savaşı ile beraber Rus rezervlerine el koyması ile bu ilişkinin koptuğunu görüyoruz. Çin gibi büyük oranda ABD tahvili tutan ülkelerin benzer bir sonla karşılaşmamak için tahvil stoklarını azaltırken altın rezervlerini artırması söz konusu. Öyle ki altın global FX rezervlerinde euro’yu aşarak ikinci sırayı almış durumda. Bir zamanlar çok popüler bir söylem olan Fed bilançosu büyüdüğü için yatırımcıların altın aldığı tezinin de boşa çıktığını altın fiyatının, bilanço 3 trilyon dolar daralmış olmasına rağmen arttığını görüyoruz. Faizler yükseliyor, bilanço daralıyor ancak altın yükseliyor. İlk neden jeopolitik, bunu gördük.
"Dergi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
-
Egem Eraslan'ın disiplini ve tutkusu sayesinde Midas unicorn olma yolunda hızla ilerliyor
Erkan Kızılocak / Kıdemli Editör
-
-
-
Can Vitali Hakko Vakkorama ile Z Kuşağının moda ve deneyim anlayışını şekillendiriyor
Erdal Kaplanseren
-
-