Mercedes-Benz ve BMW'nin yeni modellerinde ilham 1960’lardan teknoloji bugünden
Otomobil dünyasında rekabet çok çetindir. Markalar, satışlarını arttırmak ya da pazardaki yerini korumak için tüketicilerin kalbini ve cebini fethetmeye çalışır. Bunun için de tasarımdan teknolojiye, donanımdan fiyata birçok konuda dikkatli davranmalı, yenilikçi olmalı, fiyat/perfovrmans açısından ödenen paranın karşılığını vermelidir. Hele bir de premium olarak adlandırılan sınıfta bir markaysa çok daha seçici ve zaman zaman da huysuz bir müşteri kitlesini memnun etmek zorundadır. Premium otomobil markası denilince akla ilk gelenlerden ikisi hiç şüphesiz Mercedes-Benz ve BMW. Çok uzun yıllardan beri her segmentte rekabet eden bu iki marka, elektrikli çağda iddialarını arttıracak yeni teknolojilerini ve tasarım dillerini D segmenti SUV modelleriyle tanıttı: Mercedes-Benz GLC ve BMW iX3.
Bazı markalar tasarımlarında geçmişle bağlarını korumak için bazı çizgilerden ya da tasarım elementlerinden vazgeçmez. BMW’nin “Hofmeister kink” olarak bilinen C sütunundaki kıvrımı buna güzel bir örnek. Yine de en önemli tasarım öğelerinin başında ızgara gelir. Bazı markalar için ızgara tasarımı markanın alamet-i farikasıdır. Rolls-Royce, Alfa Romeo gibi Mercedes-Benz ve BMW de ızgara tasarımlarıyla ünlü markalar arasında yer alıyor. Mercedes-Benz’in büyük dörtgen ızgarası bazı modellerde yatay dikdörtgene dönerken BMW, “böbrek” olarak bilinen ızgarasının boyutlarıyla son yıllarda çok oynadı. Halbuki geçmişte her iki marka da istisna modeller hariç her modelde birbirine çok yakın ızgara kullanmayı tercih ediyordu. Sonuçta marka kimliği ızgarayla ifade ediliyordu. Görünen o ki, her iki markanın yöneticileri de aynı fikirde buluşmuş ve geçmişe sıkı sıkıya tutunulmuş.
"Dergi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
-
Egem Eraslan'ın disiplini ve tutkusu sayesinde Midas unicorn olma yolunda hızla ilerliyor
Erkan Kızılocak / Kıdemli Editör
-
-
-
Can Vitali Hakko Vakkorama ile Z Kuşağının moda ve deneyim anlayışını şekillendiriyor
Erdal Kaplanseren
-
-