;
Arama

Ofis dedikoduları çalışma ortamını nasıl toksik hale geliyor?

Yapılan araştırmalara göre ofis dedikoduları çalışanların ruh sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Monster anketine katılan çalışanların yüzde 57'si toksik bir işyerinde kalmaktansa işlerini bırakmayı tercih edeceklerini söylediler. Kariyer uzmanları dedikodunun ekip moralini ve güvenini yıktığı konusunda uyarıyor.

11 Mayıs 2025, 11:00 Güncelleme: 11 Mayıs 2025, 13:00

“Şunu duydun mu?” diye bazen masum bir şekilde başlayan ofis sohbetleri, toksik bir çalışma ortamı yaratarak istenmeyen sonuçlara dönüşebilir. İş yerinde dramayı artırmak ve zaten yoğun olan bir güne ekstra bir stres katmanı eklemek için ofis dedikodusu gibisi yoktur. Yeni bir araştırma, ofis dedikodusunun endişe verici bir oranda gerçekleştiğini ve bunun işyerinde güvensizliğe ve moral düşüklüğüne yol açtığını ortaya koyuyor.

Monster'ın geçen yıl Forbes.com için yaptığı bir araştırmaya göre çalışanların yüzde 74'ünün iş yerinde ruh sağlığı olumsuz etkileniyor. Yüzde 67'si toksik bir ortamda çalıştığını düşünüyor (2023'e göre yüzde 4 artış). Nisan 2025 Monster anketine göre şaşırtıcı bir şekilde yüzde 80'i şu anda toksik bir ortamda çalıştığını söyledi, bu oran 2024'e göre yüzde 13 arttı. Zorlanma o kadar şiddetli ki yüzde 57'si toksik bir işyerinde kalmaktansa işlerini bırakmayı tercih edeceklerini ve yüzde 42'si işten çıkarılmayı tercih edeceklerini belirtiyor.

“Ekip güvenini yıkabilir”


Çalışanlar ofis dedikodularını anlamsız toplantılardan, iş arkadaşlarının hak etmedikleri övgüler almalarından ve mikro yönetimden daha çok sevdikleri bir numaralı konu olarak belirtmelerine rağmen, bu konu her zaman yeterince ciddiye alınmıyor. Resume Genius'ın baş kariyer uzmanı Eva Chan, “Dedikodu sadece rahatsız edici değildir. Ekip moralini ve güvenini de yıkabilir. Çalışanlar kendilerine saygı duyulduğunu hissettikleri ortamlar isterler ve dedikodu yayıldığında bu, işyeri kültüründe daha büyük bir şeylerin ters gittiğinin işaretidir” dedi.

LiveCareer, katılımcıların yarısından fazlasının (yüzde 58) işyeri dedikodusunu haftalık olarak gözlemlediğini ve neredeyse üçte birinin bunu her gün duyduğunu söylediğini tespit etti. LiveCareer'in Ofis Dedikodusu raporu, katılımcıların yüzde 47'sinin dedikodunun işyerinde moral bozukluğuna yol açarak ofiste gerginlik ve güvensizliğe neden olduğuna inandığını ve neredeyse yarısının (yüzde 48) işyerinde gizli bilgiler konusunda kimseye güvenmediğini ortaya koyuyor.

Araştırmadan çıkan diğer önemli sonuçlar şöyle:

• Katılımcıların yüzde 43'ü işyerinde dedikoduya maruz kaldıklarını belirtti.

• Yüzde 55'i işyeri sohbetlerinin iş arkadaşlarının iş görevleri ve terfileri etrafında yoğunlaştığını ancak iş arkadaşlarının özel hayatlarının ofis dedikodusunun en yaygın ikinci konusu olduğunu ifade etti.

• Yüzde 20'si yanlış olduğu ortaya çıkan dedikoduları yaydığını itiraf etti.

• Yüzde 48'i bunun mola alanlarında veya ortak alanlarda gerçekleştiğini söyledi.

• Yüzde 53'ü dedikoduyu en çok orta düzey çalışanların yaydığını, üst düzey yöneticilerin ise bu işe en az dahil olduğunu söylüyor (yüzde altı).


LiveCareer kariyer uzmanı Jasmine Escalera bu davranıştan kaçınmanın zor olduğunun açık olduğunu çünkü iş gününün içine yerleştiğini söylüyor. Escalera, “Çalışanların neredeyse yarısı dedikodunun gerginlik ve güvensizlik yarattığını söylediğinde, etki incinmiş duyguların ötesine geçiyor. Dedikodunun ekipleri parçalama, psikolojik güvenliğe zarar verme ve nihayetinde şirketleri yeteneklerini kaybetme riskiyle karşı karşıya bırakma potansiyeli var” diye konuştu.

Ofis dedikodusu işbirliğini nasıl etkiliyor?


Escalera, “Çalışanların yüzde 47'si ofis dedikodusunun gerginlik ve güvensizlik yarattığını söylediğinde, şirketler işbirliğinin büyük bir darbe almasını beklemeli. Güven, fikirlerin paylaşılması, destek sunulması ve alınması ve çalışanlar arasında profesyonel gelişimin sağlanması için gerekli” ifadelerini kullandı.

Escalera dedikoduların yüzde 55'inin terfi ve performans gibi konular etrafında yoğunlaşmasının, üretken bir ekip olarak çalışmanın faydalarını baltalayabileceğinin altını çiziyor. Bir başka LiveCareer araştırmasına göre çalışanların yüzd 74'ü geri bildirimlerin haksız, önyargılı ve yanlış olduğunu, yüzde 48'i ise kişisel önyargı veya kin kaynaklı olduğunu düşünüyor. Dedikodu sadece toksik bir işyeri yaratmakla kalmaz, aynı zamanda şirketlerin çalışanları ve onların gelişimini desteklemek için uygulamaya koyduğu sistemlere de zarar verebilir.

Ofis dedikodularından nasıl uzaklaşırsınız?


Escalera, ofis dedikodularına kapıldıysanız, durup bu konuşmaların profesyonel gelişiminize katkıda bulunmadığını ve aslında ciddi sorunlara neden olabileceğini fark etmenizin çok önemli olduğu konusunda uyarıyor. Kendinizi dedikodulu bir sohbetin içinde bulursanız, konuyu değiştirmeye çalışmanızı, tartışmadan uzaklaşmanızı ya da gerekirse bu davranışı yapıcı bir şekilde dile getirmenizi tavsiye ediyor.

Şirketler ofis dedikodularını nasıl engelleyebilir?


Monster'ın istatistiklerine göre çalışanların yüzde 93'ü işverenlerinin zihinsel sağlıklarını desteklemek için yeterince çaba göstermediğini iddia ediyor ve başlıca faktörler olarak zayıf liderlik, büyüme fırsatlarının eksikliği ve toksik kültürü gösteriyor.

Escalera, iş yerinde dedikoduyu ortadan kaldırmak için şirketlerin ve liderlerin profesyonel iletişimin ve hesap verebilirliğin hem teşvik edildiği hem de modellendiği bir kültür yaratmaya odaklanması gerektiğine inanıyor. Escalera, “Bu, saygılı iletişim konusunda net beklentiler belirlemek ve verimli çatışma çözümü ve yapıcı geri bildirim için güvenli alanlar yaratmak anlamına geliyor. Şirketler bunu yaparak dürüstlüğün, güvenin ve faydalı konuşmaların norm olduğu bir kültürün gelişmesine yardımcı olurlar” dedi. 

Escalera, liderlerin ofis dedikodusunu ciddiye almaları ve her konuşmayı denetlemeden çalışanları zararlı davranışlardan sorumlu tutmaları gerektiği konusunda ısrar ediyor. Amacın çalışanları sıkı bir şekilde izlemek değil, bunun yerine iletişimi sağlayan ve güveni yok etmek yerine inşa eden bir kültürü uygulamak olduğunu vurguluyor.


"Forbes Life" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • Yüksek tansiyonunuz varsa nasıl egzersiz yapmalısınız?

    Yüksek tansiyonunuz varsa nasıl egzersiz yapmalısınız?

  • Uzmanların nefret ettiği fitness trendleri

    Uzmanların nefret ettiği fitness trendleri

  • Avrupa'nın en güzel 10 plajı: Yunanistan 2025 listesinde zirvede

    Avrupa'nın en güzel 10 plajı: Yunanistan 2025 listesinde zirvede

  • 'Maaş beklentiniz nedir?' sorusuna doğru cevap vermenin yolu

    'Maaş beklentiniz nedir?' sorusuna doğru cevap vermenin yolu

  • Gençlere tecrübeyle yoğrulmuş hayat dersleri

    Mehmet Öğütçü
    Gençlere tecrübeyle yoğrulmuş hayat dersleri

  • Çalışan entegrasyonunu iyileştirmek için dört strateji

    Çalışan entegrasyonunu iyileştirmek için dört strateji

Yazarlar

Çok Okunanlar

  • forbes.com.tr

    Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)


  • Nilgün Balcı Çavdar, Cem Cemal Pekin, Erkan Kızılocak

    Dolar milyarderi Türkler


  • Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)


  • Nilgün Balcı Çavdar, Erkan Kızılocak, Cem Cemal Pekin, Nuray Tarhan

    En zengin 100 Türk


  • forbes.com.tr

    En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?