OECD: Zayıf yatırımlar küresel büyümeyi tehlikeye atıyor
OECD’ye göre, şirketlerin yatırım harcamalarındaki kalıcı zayıflık küresel büyümeyi sürdürülemez hâle getiriyor. Kuruluş, politika belirsizliğinin ve Trump tarifelerinin yatırımı baskıladığını vurguluyor.
05 Ağustos 2025, 08:42
Güncelleme: 05 Ağustos 2025, 11:25
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), gelişmiş ekonomilerdeki iş yatırımlarının kalıcı biçimde zayıfladığını ve bu eğilimin küresel büyümeyi tehdit ettiğini bildirdi. Paris merkezli kuruluşun yayımladığı verilere göre, net yatırımlar 2008 küresel mali krizinden önce GSYH’nin yüzde 2,5’i seviyesindeyken bugün ortanca ülke için yüzde 1,6’ya gerilemiş durumda. Pandemi ise bu düşüşü daha da derinleştirdi.
OECD Başekonomisti Álvaro Pereira, Financial Times’a verdiği demeçte, “Şirket harcamaları artmazsa ülkeler büyümeyi sürdüremez. Bu, mutlak anlamda hayati bir konu” ifadelerini kullandı.
OECD’ye göre, 34 gelişmiş ülke arasında yalnızca İsrail ve Portekiz, finansal kriz öncesindeki net yatırım seviyelerini aşmayı başarabildi. Aralarında Kanada, İtalya ve Avustralya'nın da olduğu sadece altı ülke pandemi öncesi yatırım trendinin üzerinde seyrediyor.
Kuruluşun hazırladığı bir çalışma raporu, yatırım seviyelerinin bugün hâlâ finansal kriz öncesi eğilimlerin yüzde 20, pandemi öncesinin ise yüzde 6,7 altında olduğunu gösteriyor.
Pereira, “Finansal krizden bu yana belirsizlik sürekli arttı ve arka arkaya büyük krizler yaşadık. Eğer bu ortamda yatırım artmazsa büyüme sürdürülemez” dedi.
OECD’nin analizine göre, ekonomik politika belirsizliğinde bir standart sapma kadar artış, bir yıl içerisinde iş yatırımı büyümesini 1 puan azaltıyor.
Kuruluşa göre, dijital ve bilgi temelli yatırımlardaki artışa rağmen, fiziksel varlıklara yapılan yatırımın zayıflığı ve artan amortisman etkisi nedeniyle net iş yatırımlarının ekonomideki payı azalmaya devam ediyor. Bu nedenle, yüksek belirsizlik seviyesi devam ederse, küresel reel yatırımlar 2026 sonuna kadar 1,4 puan daha düşebilir.
Geçen hafta Uluslararası Para Fonu (IMF), ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret politikalarının beklenenden daha az zarar vereceği beklentisiyle küresel büyüme tahminini yukarı yönlü revize etmişti. Ancak yeni tahmin olan yüzde 3’lük büyüme, hem 2024’teki yüzde 3,3’lük gerçekleşmenin hem de pandemiden önceki yüzde 3,7’lik ortalamanın gerisinde kaldı.
Bu gerilim, özellikle İngiltere’nin özelleştirilmiş su sektöründe net biçimde ortaya çıktı. İngiliz su şirketleri, 34 yılda altyapı yatırımlarına 230 milyar sterlin harcarken, hissedarlara 83 milyar sterlin temettü dağıttı.
Benzer bir baskı enerji sektöründe de hissediliyor. Petrol devi BP, yatırım harcamalarını azaltarak hissedar ödemelerini koruma yönünde yatırımcı talepleriyle karşı karşıya kaldı.
OECD, iş yatırımlarının artırılmaması hâlinde küresel büyümenin durma noktasına gelebileceği ve ekonomik yapının kalıcı şekilde zarar görebileceği uyarısında bulunuyor.
OECD Başekonomisti Álvaro Pereira, Financial Times’a verdiği demeçte, “Şirket harcamaları artmazsa ülkeler büyümeyi sürdüremez. Bu, mutlak anlamda hayati bir konu” ifadelerini kullandı.
OECD’ye göre, 34 gelişmiş ülke arasında yalnızca İsrail ve Portekiz, finansal kriz öncesindeki net yatırım seviyelerini aşmayı başarabildi. Aralarında Kanada, İtalya ve Avustralya'nın da olduğu sadece altı ülke pandemi öncesi yatırım trendinin üzerinde seyrediyor.
Kuruluşun hazırladığı bir çalışma raporu, yatırım seviyelerinin bugün hâlâ finansal kriz öncesi eğilimlerin yüzde 20, pandemi öncesinin ise yüzde 6,7 altında olduğunu gösteriyor.
Belirsizlik yatırımı baskılıyor
OECD, yatırımların toparlanamamasında birçok faktörün rol oynadığını ancak “yaygın politika belirsizliğinin” en belirleyici unsur olduğunu vurguladı. Kuruluşa göre, şirketler küresel talep, regülasyon ve ticaret politikalarındaki öngörülemezlik nedeniyle uzun vadeli projelere kaynak ayırmakta isteksiz davranıyor.Pereira, “Finansal krizden bu yana belirsizlik sürekli arttı ve arka arkaya büyük krizler yaşadık. Eğer bu ortamda yatırım artmazsa büyüme sürdürülemez” dedi.
OECD’nin analizine göre, ekonomik politika belirsizliğinde bir standart sapma kadar artış, bir yıl içerisinde iş yatırımı büyümesini 1 puan azaltıyor.
Kuruluşa göre, dijital ve bilgi temelli yatırımlardaki artışa rağmen, fiziksel varlıklara yapılan yatırımın zayıflığı ve artan amortisman etkisi nedeniyle net iş yatırımlarının ekonomideki payı azalmaya devam ediyor. Bu nedenle, yüksek belirsizlik seviyesi devam ederse, küresel reel yatırımlar 2026 sonuna kadar 1,4 puan daha düşebilir.
Trump tarifeleri yeni bir belirsizlik dalgası yarattı
OECD’ye göre, Trump yönetiminin yeniden uygulamaya koyduğu tarifeler de şirketlerin yatırım kararlarını olumsuz etkiliyor. Kuruluş, bu tarifelerin büyük sanayi kollarında yatırımları sınırladığını ve firmaların büyük harcamaları ötelediğini bildirdi.Geçen hafta Uluslararası Para Fonu (IMF), ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret politikalarının beklenenden daha az zarar vereceği beklentisiyle küresel büyüme tahminini yukarı yönlü revize etmişti. Ancak yeni tahmin olan yüzde 3’lük büyüme, hem 2024’teki yüzde 3,3’lük gerçekleşmenin hem de pandemiden önceki yüzde 3,7’lik ortalamanın gerisinde kaldı.
Yatırım yerine temettü ödemesi
OECD, 2008 sonrası düşük sermaye maliyetine rağmen birçok şirketin “kârlı marjinal yatırımlar” yapmaktan kaçındığını ve bunun yerine hissedarlara yapılan temettü ödemelerini artırdığını belirtti.Bu gerilim, özellikle İngiltere’nin özelleştirilmiş su sektöründe net biçimde ortaya çıktı. İngiliz su şirketleri, 34 yılda altyapı yatırımlarına 230 milyar sterlin harcarken, hissedarlara 83 milyar sterlin temettü dağıttı.
Benzer bir baskı enerji sektöründe de hissediliyor. Petrol devi BP, yatırım harcamalarını azaltarak hissedar ödemelerini koruma yönünde yatırımcı talepleriyle karşı karşıya kaldı.
OECD, iş yatırımlarının artırılmaması hâlinde küresel büyümenin durma noktasına gelebileceği ve ekonomik yapının kalıcı şekilde zarar görebileceği uyarısında bulunuyor.