JPMorgan’ın Türk perakendesindeki favori hisseleri netleşti
Rapor, 2025’in yavaşlayan satış ivmesi ve marj kayıpları nedeniyle tüketici şirketleri için oldukça zor geçtiğini, sektör genelinde yaklaşık yüzde 20 gerileme görüldüğünü aktarıyor. 2026’da makroekonomik koşulların iyileşmesi beklenirken, tüketici tarafındaki kırılganlığın sürdüğü belirtiliyor. Kazançlardaki toparlanmanın daha çok maliyet enflasyonundaki yumuşama ve baz etkisinin desteğiyle gerçekleşeceği öngörülüyor.
JPMorgan’ın makro tahminlerine göre Türkiye ekonomisi 2026’da yüzde 4,4 büyüyecek ve büyümenin özellikle yılın ikinci yarısında hızlanması bekleniyor. Dezenflasyon sürecinin ise yavaş tempoyla devam edeceği ifade ediliyor.
Rapor, sektör şirketlerinin değerlemelerinin 10 yıllık ortalamanın yaklaşık yüzde 20 altında olduğuna, uluslararası benzerlerine kıyasla ise yüzde 35 civarında iskontolu seyrettiğine dikkat çekiyor. Bu farkın kapanması için zamanlaması doğru faiz indirimlerinin kritik olduğu not düşülüyor. Ayrıca ücret artışları ve süregelen dezenflasyonun, şirketlerin nakit yaratma kapasitelerini güçlendireceği belirtiliyor.
Perakende ve temel tüketim şirketleri öne çıkıyor
BİM
Rapor, iç fiyat dinamiklerinin TÜFE ile uyumlu hale gelmesiyle birlikte BİM’in dezenflasyon sürecinden en çok yararlanabilecek oyunculardan biri olduğunu belirtiyor. Şirketin satış büyümesindeki farkı rakipleriyle kapatacağı ifade ediliyor.
Migros
Migros’un disiplinli maliyet yönetimi ve operasyonel verimliliğe yönelik yenilikçi adımları sayesinde EBITDA büyümesinde liderliğini koruyacağı aktarılıyor. Şirket 2025-2026 döneminde yaklaşık yüzde 1 marj artışı hedefliyor.
Coca Cola İçecek
Fiyatlama baskılarının zayıflaması ve maliyet enflasyonunun istikrar kazanmasıyla CCOLA’nın büyüme hızının yeniden ivmeleneceği belirtiliyor. Bu eğilimin 2025’in son çeyreğinden itibaren daha görünür hale gelmesi bekleniyor. Şirket için 2025’te yüzde 7,5, 2026’da ise yüzde 5 hacim artışı öngörülüyor. CCOLA’nın, küresel şişeleyiciler arasında en hızlı büyüyen oyunculardan biri olması ve değerlemesinin uluslararası emsallerine göre yüzde 50’nin üzerinde iskonto sunması dikkat çekiyor.
İhracatçı şirketlerde temkinli duruş sürüyor
Arçelik ve Ford Otosan gibi ihracat odaklı şirketlerin ise hem Avrupa hem de Türkiye pazarlarında süren rekabet baskısı nedeniyle daha zorlu bir görünümle karşı karşıya olduğu ifade ediliyor. Bu şirketlerin kârlılık marjlarının orta döngü seviyelerine dönmesinin 1 ila 2 yıl daha sürebileceği değerlendiriliyor.