Sürdürülebilirlik Akademisi: Dönüşümü büyüten platform
İş dünyası tarihinin en karmaşık dönüşümlerinin birinin içinden geçiyor. Kaynakların hızla tükendiği, iklim krizinin iş modellerini yeniden şekillendirdiği, tedarik zincirlerinin kırılganlaştığı ve yeni nesil tüketicilerin beklentilerinin tamamen değiştiği bir çağdayız. Temel soru artık “Nasıl daha çok üretiriz?” değil; “Nasıl daha akıllı, verimli ve yenileyici üretiriz?” Kurumlar ekonomik büyümenin doğaya, topluma ve geleceğe daha az maliyetle sağlanabileceği yeni bir dönemin eşiğinde. Bu tablo, iş dünyasını iş yapma biçimlerini yeniden düşünmeye zorluyor.
Sürdürülebilirlik, uzun süre iyi niyetli bir yaklaşım olarak görülse de bugün rekabet gücünün, ekonomik geleceğin ve marka değerinin merkezinde. Enerji yönetiminden ürün tasarımına, dijital dönüşümden satın alma modellerine tüm fonksiyonların sürdürülebilirlik perspektifinden yeniden kurgulanması hem çevresel bir zorunluluk hem de stratejik bir gereklilik. Artık sürdürülebilirliği bir raporlama yükümlülüğü ya da iletişim tercihi olarak konumlandırmak mümkün değil. Kalıcı başarı verimliliği artıran, inovasyonu tetikleyen ve topluma değer yaratan iş modelleriyle mümkün.