Bitcoin yükselişiyle şirketler sermaye piyasasına yöneldi

Bitcoin'in 2024 Nisan ayı başından itibaren yüzde 50’ye yakın bir artışla 111.965 dolara ulaşması, dijital varlık şirketlerini sermaye piyasalarından fon toplayarak kripto para alımına yöneltti. Bu şirketler, yatırımcılardan topladıkları kaynaklarla bitcoin rezervi oluşturarak "bir sonraki MicroStrategy" olma hedefi taşıyor.

Donald Trump’ın ailesine ait medya şirketi, 2,5 milyar dolarlık fon toplayarak bitcoin satın alacağını açıkladı. Bunun yanı sıra halka açık şirketler arasında bitcoin bulunduranların sayısı nisan başındaki 89’dan 113’e yükseldi. Bu şirketler, toplamda yaklaşık 88 milyar dolar değerinde 800 binin üzerinde bitcoin tutuyor.

Süreçte en fazla örnek alınan kurum, yazılım şirketi MicroStrategy’nin yeni adı olan Strategy. Şirket, bugüne kadar 580 bin bitcoin biriktirdi ve piyasa değeri 100 milyar doları geçti. Flow Traders’ın dijital varlık stratejisti Aaron Chan, düşük piyasa volatilitesi ve ABD-Çin ticaret savaşında tansiyonun düşmesi gibi koşulların bu hareketi desteklediğini belirtti.

Chan, “Bu ortam sürdükçe yatırımcıların ‘bir sonraki Strategy’nin’ ilk aşamalarına dâhil olmak istediğini göreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

Las Vegas'ta düzenlenen yıllık bitcoin konferansında birçok önemli girişim duyuruldu. Geçen yıl etkinlikte konuşan Trump, ABD’yi “dünyanın bitcoin süper gücü” yapma vaadinde bulunmuştu.

Öne çıkan girişimlerden biri, El Salvador’da bitcoin’in yasal para birimi olmasında rol oynayan Jack Mallers’ın yönettiği Twenty One Capital oldu. Girişim; SoftBank, sabit coin operatörü Tether ve ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick’in oğlu Brandon Lutnick’in başında olduğu Cantor Equity Partners tarafından destekleniyor.

Strive'dan 1,5 milyar dolarlık hamle

Trump’ın oğulları Donald Jr. ve Eric’in ortak olduğu American Bitcoin, Strive Asset Management ile birlikte borsa üzerinden fon toplamak amacıyla halka açılma planlarını duyurdu. Strive, “ilk dalga bitcoin alımları” için 1,5 milyar dolara kadar kaynak oluşturmayı hedefliyor.

Ayrıca, boş çek şirketi Nakamoto Holdings opioid tedavisi sunan KindlyMD ile birleşerek kurumsal bitcoin hazinesi kurmayı planlıyor. Nakamoto CEO’su David Bailey, bitcoini çeşitli formlarda paketleyerek diğer piyasalardan alıcı çekmeyi amaçladıklarını söyledi.

Bu yeni stratejilerde en çok örnek alınan isim MicroStrategy’nin kurucusu Michael Saylor. 2020’de şirketin hazinesine bitcoin alacağını açıklayan Saylor, hisse senedi, imtiyazlı hisse ve dönüştürülebilir tahvil satışları yoluyla dev bitcoin alımlarını finanse etti. Şirketin piyasa değeri 101 milyar dolara ulaşırken, elindeki bitcoinlerin toplam değeri 64 milyar dolar seviyesinde.

Dijital varlık yöneticisi TOBAM’ın CEO yardımcısı Christophe Roehri, “Twenty One girişimi ve diğer bitcoin hazine şirketleri, bitcoin talebini mekanik olarak artırıyor. Bu da fiyat artışını tetikleyen bir unsur” ifadelerini kullandı. TOBAM’ın elinde 3,9 milyon dolar değerinde Strategy hissesi bulunuyor.

Bitcoin’in arzı 21 milyon token ile sınırlı olduğu için, hisse ihracı yoluyla yapılan bu alımların “kıtlık değerini” artıracağı düşünülüyor. Cantor Equity Partners’ın birleşme sonrası teorik değeri 14,4 milyar dolara ulaştı. Bu değer, şirketin elinde tutacağı 42 bin bitcoinin üç katı.

Gelişmelerin etkisi hisse fiyatlarında da kendini gösterdi. American Bitcoin’in hedeflediği Gryphon Mining hisseleri yüzde 120, KindlyMD hisseleri yüzde 540, Strive’ın satın alacağı Asset Entities hisseleri ise yüzde 1.240 arttı.

Ancak analistler, Michael Saylor’un başarısının kolay kopyalanamayacağı uyarısında bulunuyor. VanEck’in kıdemli analisti Patrick Bush, “Bitcoin’e dayalı menkul kıymetler için piyasa talebi kendiliğinden oluşmaz. Saylor’un kamuoyundaki profili tesadüf değil. Bu stratejinin başarısı için piyasanın inanması gerekiyor” dedi.

TOBAM’dan Roehri ise yeni gelenlerin bitcoin üzerindeki etkisinin sınırlı kalabileceğini ifade etti. Strategy şu anda toplam arzın sadece yüzde 2,7’sine sahip.

Flow Traders’tan Chan ise Trump yönetiminin dengesiz gümrük politikalarının yatırımcı ilgisini azaltabileceğine dikkat çekti. “Tüm bu girişimler için en büyük sınırlayıcı unsur, sermaye piyasalarının bu ihraçları ne ölçüde kaldırabileceği. Piyasa oynaklığı ve faiz belirsizliği devam ederse, yatırımcılar bu tarz yeni ihraçlara daha az ilgi gösterebilir” uyarısında bulundu.