Trump'ın vergileri Türk hazır giyim sektörü için fırsat mı?
TGSD Başkanı Toygar Narbay, ABD'nin yeni gümrük tarifelerinin Türk hazır giyim sektörü için önemli fırsatlar sunduğunu belirtti. Trump’ın imzaladığı kararnameye göre, Türkiye yüzde 10 ile en düşük gümrük vergisi uygulanan ülkeler arasında yer alıyor. Uzak Doğu ve Güney Asya’daki ülkeler için ise vergi oranları yüzde 17 ile yüzde 49 arasında değişiyor. Narbay, bu durumun Türk sektörünün global pazarda rekabet avantajı sağlayabileceği bir dönemi işaret ettiğini ifade etti.
ABD'nin ticaret politikaları ve Türkiye'nin avantajı
Narbay, ABD’nin dış ticaret açığının büyük kısmının Uzak Doğu ve Güney Asya’dan kaynaklandığını ve yeni vergi düzenlemelerinin ABD'li firmaların tedarik zincirlerini yeniden şekillendirmelerine olanak tanıyacağını vurguladı. Bu durum, Türk hazır giyim sektörüne önemli fırsatlar yaratacak. Türkiye, hazır giyim ve tekstil sektörlerinde dünyanın ikinci büyük tam entegre üreticisi olup, tasarım ve inovasyon kapasitesiyle de avantajlı bir konumda.
Kamu destekleriyle rekabet avantajı artırılabilir
Narbay, Türk hazır giyim sektörünün bu fırsatları değerlendirebilmesi için kamu desteklerine ihtiyaç duyduğunu belirtti. Şubat ayında paylaşılan analizde, Türk hazır giyim üreticilerinin maliyetlerinin dolar bazında arttığına dikkat çekildi. Ancak ABD’nin yeni vergileri ile bu farkın azalması Türk üreticileri için büyük bir fırsat sunuyor. Kamu destekleriyle maliyetler düşürülürse sektör ek bir yatırıma gerek duymadan 5 milyar dolar ilave ihracat yapabilir ve 145 bin kişilik ek istihdam yaratabilir.
Narbay, sektörü daha rekabetçi hale getirebilmek için kamu desteği talep ettiklerini belirtti. Özellikle kur dönüşüm desteği ve KOBİ’lere sağlanan desteklerin artırılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca Eximbank kredi desteklerinin yükseltilmesi ve teminat mektubu sorunlarının çözülmesi de sektörü güçlendirebilir.
Uzak Doğu'dan gelen riskler ve fırsatlar
Narbay, Uzak Doğu’nun fiyat kırma stratejileri ve potansiyel tedarik zinciri kırılmalarının Türkiye için hem risk hem de fırsat oluşturduğunu belirtti. Çin ve Tayvan arasındaki gerilimlerin artması durumunda Türk sektörünün bu fırsatı değerlendirebilmesi için hızlı ve etkili teşvik mekanizmalarının devreye alınması gerektiğini ifade etti.
