Altın güvenli liman kimliğini kaybetti mi?
BIS, altının hisse senetleriyle paralel şekilde yükselmesinin tarihsel açıdan olağan dışı olduğunu belirterek bu senaryonun “yarım asra yakın süredir gözlemlenmeyen bir anomali” olduğunu aktardı. Kurumun Para ve Ekonomik Departmanı Başkanı Hyun Song Shin, üç aylık piyasa değerlendirmesinde çarpıcı ifadeler kullandı.
“Altın artık riskli varlıklarla aynı ritimde hareket ediyor”
Shin değerlendirmesinde, altının geleneksel hareket kalıplarından koptuğunu şu sözlerle anlattı:
“Altın fiyatları, risk iştahıyla yükselen varlıklarla birlikte yukarı gidiyor. Bu durum, altının güvenli liman karakterinden uzaklaştığını ortaya koyuyor. Bugün altın çok daha spekülatif bir yatırım niteliği taşıyor.”
Bloomberg verilerine göre külçe altın, eylül ayının başından itibaren yaklaşık yüzde 20 oranında prim yaparak yatırımcı ilgisini üzerine çekti. BIS, bu talebin bir bölümünün “altına dair sansasyonel haberlerin oluşturduğu algı” tarafından beslendiğini de not ediyor.
Altındaki ralli hangi faktörlerden güç aldı?
Raporda altın fiyatlarındaki çıkışı besleyen iki temel dinamik öne çıkarılıyor:
-
Faiz indirimine yönelik beklentilerin artması, küresel piyasalarda risk alma isteğini güçlendirdi. Ekonomik görünümdeki tedirginliğin kısmen hafiflemesi, büyük yatırımcıların alternatif arayışını altına yönlendirdi.
-
ABD borsalarının nisandaki Trump tarifeleri sonrası dipten dönerek sert bir ralli başlatması, özellikle teknoloji ve yapay zeka odaklı şirketlerde hızlı değer artışlarına yol açtı. Ancak buna karşın yüksek değerleme tartışmaları devam ediyor.
“Patlayıcı bölge” uyarısı: Düzeltme kapıda olabilir
BIS, altın ve hisse senetlerinin aynı anda aşırı değerlenme sinyalleri vermesinin oldukça nadir görülen bir piyasa davranışı olduğuna dikkat çekerek iki varlığın da “patlayıcı bölge” olarak tanımlanan alana girdiğini belirtti.
Kurumun değerlendirmesine göre bu tür dönemler, genellikle ani ve sert düzeltmelerle sonuçlanabiliyor:
“Patlayıcı bir yükselişin ardından balon, çoğu zaman hızlı bir şekilde sönerek fiyatlarda keskin bir düşüşe neden olur.”
BIS, geçmişten örnek olarak 1980’deki altın balonunu hatırlattı ancak her düzeltmenin aynı şiddette gerçekleşmeyeceğini, kimi zaman geri çekilmelerin uzun bir zamana yayılarak yaşanabileceğini de ekledi.