Yapay zeka erişilebilirliği nasıl dönüştürüyor?
Bugün birçok kullanıcı için YZ; üretkenliği artırmak, işleri otomatikleştirmek ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunmak anlamına geliyor. Bu özellikler aslında erişilebilirlik hedefleriyle de örtüşüyor. Örneğin, YZ sayesinde görme engelliler için otomatik alternatif metinler ve sesli açıklamalar üretilebiliyor, işitme engelliler gerçek zamanlı altyazılarla desteklenebiliyor. Aynı şekilde bilişsel farklılıkları olan bireyler için içerik sadeleştirilebiliyor, hareket kısıtlılığı olanlar sesli ya da jest tabanlı kontrol sistemleriyle dijital araçlara erişebiliyor.
Gelişmeler yalnızca bugünü değil, geleceği de kapsıyor. AI destekli beyin-bilgisayar arayüzleri, bireylerin fiziksel sınırlamaları aşmasına yardımcı olabilirken, robotik sistemler ise günlük yaşamda bakım ve destek süreçlerini kolaylaştırabilir.
Yeni arayüzlerin erişilebilirliği de şart
GPT–4o, Google Gemini, Anthropic Claude gibi büyük dil modelleri (LLM’ler) konuşma temelli arayüzlerle çalışıyor. Bu da erişilebilirliğin yalnızca içerikte değil, arayüzde de düşünülmesini zorunlu kılıyor. Örneğin, konuşma engelli bireylerin veya otizm spektrumundaki kullanıcıların farklı iletişim biçimlerini anlayabilen sistemlere ihtiyaç var. Ayrıca kişiselleştirilmiş yanıt biçimleri sunabilen esnek ve kapsayıcı modeller geliştirmek de önem taşıyor.
Ancak bu teknolojilerde hâlâ ciddi eksikler söz konusu. Eğitim verilerinde engellilikle ilgili kapsayıcı dilin yetersiz olması, ürünlerin geliştiriciler tarafından engelli topluluklarla birlikte test edilmemesi ya da temel ekran okuyucu uyumluluğunun bile göz ardı edilmesi gibi sorunlar teknolojinin potansiyelini sınırlayabiliyor.
Kodun geleceğinde yapay zekanın rolü
YZ'nin yalnızca kullanıcıya yönelik çözümler değil, aynı zamanda erişilebilir web siteleri ve uygulamaların oluşturulması konusunda da büyük katkı sunması bekleniyor. Google CEO’su Sundar Pichai, şirketin yeni kodlarının yüzde 25’inden fazlasının YZ tarafından üretildiğini açıklarken, Meta CEO’su Mark Zuckerberg de önümüzdeki dönemde YZ'nin şirketin kod üretiminin büyük bölümünü üstleneceğini belirtiyor.
Erişilebilirliğin denetlenmesi: AIMAC
Bu değişimi daha kapsayıcı hale getirmek amacıyla Küresel Erişilebilirlik Farkındalık Günü’nün kurucu ortağı Joe Devon tarafından yeni bir araç geliştirildi: AIMAC (AI Model Accessibility Checker). Açık kaynaklı bu sistem, farklı LLM’lerin ürettiği HTML kodlarını erişilebilirlik açısından karşılaştırma imkanı sunuyor. ServiceNow’un desteğiyle geliştirilen bu araç, geliştiricilerin erişilebilirlik standartlarını yakalamasına yardımcı oluyor.
Joe Devon, “Bir yapay zekadan kod yazmasını istediğinizde bu kod erişilebilir de olabilir, erişilemez de. Bu yüzden farklı modellerin bu konuda nasıl performans gösterdiğini ölçebilmek çok önemli” diyor.
Erişilebilirlik sonradan düşünülmemeli
ServiceNow’un Küresel Erişilebilirlik Başkanı Eamon McErlean ise asıl riskin yapay zeka geliştirme süreçlerinde erişilebilirliğin göz ardı edilmesi olduğunu söylüyor. McErlean, “Erişilebilirlik yıllarca ikinci planda kaldı. Ama Gen AI'nın hızlı ilerleyişinde bu ihmali telafi etmek çok daha zor ve tehlikeli olabilir” uyarısında bulunuyor.
Soz zamanlarda erişilebilirlik yalnızca yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda rekabet avantajı sunan bir değer olarak görülmeye başlandı. Bugün yapay zekanın baş döndürücü gelişimi içinde de aynı yaklaşımın benimsenmesi gerekiyor.
Gerçekten kapsayıcı bir dijital gelecek için erişilebilirlik yalnızca bir seçenek değil, zorunlu bir temel ilke olmalı. Bu ilke, kullanıcı arayüzlerinden ziyade dijital dünyayı inşa eden kodun içine doğrudan yerleştirilmeli.
"Yapay Zeka" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
-
-
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?