;
Arama

Kilit fikirler ve inovasyon

Psikolojik güvenlik ve başarı motivasyonu ile inovasyon arasındaki ilişkiye bakıldığında ilginç bir tablo çıkıyor.

02 Haziran 2025, 08:00 Güncelleme: 18 Haziran 2025, 14:10

Geçenlerde bir aydınlanma yaşadım arkadaşlar. Kütüphaneyi karıştırırken aynı kitabın hem İngilizce hem de Türkçe basımlarını yan yana buldum. Bir ara öyle yerleştirmişim işte ama kapakları dikkatimi çekmemiş. Kitap Jung’un “Key Ideas” isimli eseri. Türkçesinin adı ne biliyor musunuz? Kilit Fikirler! Evet, anahtar fikirler değil kilit fikirler. O anda bir şimşek çaktı aklımda, bulmuştum makus talihimizin sebebini. Kabahat talihimizde ya da yıldızlarımızda değil bizdeydi.

Sen önemli bulduğun fikirleri, çözüm getirecek ve kapı açacak anahtar yerine karşına engel olarak dikilecek kilide benzetirsen, eh pek de yenilik meraklısı sayılmazsın güzel kardeşim dedim kendi kendime. Hayır, tercümanın hatası değildi bu, dil kültürün aynasıydı ve tercüman doğru bir çeviri yapmıştı. Yanlışlık kültürün kendisindeydi. Madem öyle, bir bakalım dedim kültürle inovasyon arasındaki gözlerden ırak ilişkiye. Haydi hep beraber.

Önce ülkelerin ne kadar inovatif (bu kelimenin de Türkçesini bulmak lazım artık ama yine kilit tuzağına düşeriz diye korkuyorum, uyduracağım bir şey yakında, fikri gelen paylaşsın lütfen) olduğuna bakalım. Global Innovation Index 2023 araştırmasında yazımıza farkında olmadan ilham veren Carl Jung’un memleketi İsviçre 67,5 puanla birinci olurken, sevgili tercümanımızın memleketi Türkiye 38,6 puanla 39’uncu sırayı kapmış. WEF’in en son Küresel Rekabetçilik Endeksi neyse ki birkaç senedir yayımlanmıyor ve durumumuzu yüzümüze vurmuyor ama yayımlandığı dönem içinde her seferinde tepetaklak aşağı gidiyorduk, en son 44 puanla 47’nci sırayı garantilemiştik. Tepede ise yine inovasyon endeksinde ilk sıralarda yer alan ülkeler yer alıyordu.

Gelin biraz da kültür kısmına bakalım. En sevdiğim araştırmacılardan Geert Hofstede’nin kültür boyutları bize ışık tutabilir. Olağan şüpheli ülkelerle bir karşılaştırma yapınca ilginç bir tablo ortaya çıkıyor. Boyutlardan biri güç mesafesi; iki taraf arasındaki hiyerarşik pozisyon farkının o kişiler arasındaki güç ilişkisine etkisini gösteriyor. Kısacası kayıtsız şartsız itaat beklentisi diyelim. İsviçre için bu boyutun skoru 34, bizde 66. Bayılıyoruz itaate. Onun için eski köye yeni adet getirmeye pek meraklı değiliz, ne olur ne olmaz. Burada belki başka bir güncel konuya, psikolojik güvenliğe de atıfta bulunmakta fayda var. Güç mesafesinin yüksek olduğu bir ortamda genel kanaatin dışına çıkabilecek bir fikri dile getirmekte zorlanacağımız aşikar. O zaman yenilik peşinde koşmaktansa ortalamayı tutturmak bizim için daha güvenli gözüküyor ama içinde bulunduğumuz kurumu aşağı çektiği de muhakkak.

İkinci dikkatimizi çekecek boyut başarı motivasyonu, orada da İsviçre’nin skoru 70’ken bizde kocaman bir 45 var. Performansla öne çıkıp ayrışmanın, yeni şeyler yapıp başarılı olmanın mümkün olmadığına dair yaygın bir inanç belki bunun sebebi. Başarı, fark yaratıp erişilen bir hedeften ziyade yukarıdaki bir mercii (dünyevi ya da ilahi) tarafından bahşedilen bir şeyse pek de yenilikçi olmanın anlamı yok herhalde.

Özetlersek psikolojik güvenlik ve başarı motivasyonu ile inovasyon arasında bir ilişkiden bahsediyoruz aslında ve gözümün önüne –her zamanki gibi– iki boyutlu ve dört pencereli bir tablo geliyor. İlk pencere, sol alt köşe, hem başarı motivasyonu hem psikolojik güvenlik düşük, hafif hatta ağır bir felç durumu. İkinci kutu, psikolojik güvenliğin düşük ama başarma arzusunun yüksek olduğu bir pozisyon. İstiyoruz ama ödümüz kopuyor. “Lanet olsun, bir bıraksalar” çığlıkları atılıyor içeri doğru. Üçüncüsünde keyfimiz pek yerinde, güvenlik hissi yüksek ama başarı arzusu kalmamış. Konfor alanının göbek taşında keseciyi bekleme hali. Nihayet dördüncüsü, sağ üst köşe, her ikisinin de yüksek olduğu pencere, hem manzara güzel hem içeri hava giriyor. Buna da inovasyon penceresi diyelim ve bir soruyla bitirelim. 

Etrafınıza bakın, siz, ekibiniz, yöneticiniz kısacası bütün kurum daha çok hangi pencereden seyrediyor dünyayı? Cevabı sizde kalsın, sormak bazen cevaplamaktan kıymetli olabilir. Kilitten uzak, anahtara yakın günler dilerim. 


"Dergi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

Yazarlar

Çok Okunanlar

  • Vantilatörle uyumanın etkileri: Bilim ne diyor?


  • En zengin 100 Türk


  • forbes.com.tr

    Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)


  • 2025 Forbes 39. Dünya Milyarderler Listesi


  • Dolar milyarderi Türkler