;
Arama

İsrail-İran çatışması ve Türkiye’ye yansımaları: Orta Doğu’da yeni bir savaş mı?

Türkiye, geçmişte olduğu gibi yine “denge” siyaseti izleyebilir. Ancak artık yalnızca tarafsız kalmak yeterli olmayabilir. Küresel düzenin yeniden şekillendiği bu dönemde, Türkiye’nin uluslararası pozisyonu yalnızca krizlere verdiği tepkilerle değil, proaktif çözüm üretme kapasitesiyle de belirleniyor.

13 Haziran 2025, 10:23 Güncelleme: 13 Haziran 2025, 15:26

13 Haziran sabahı dünya, uzun süredir beklenen ama kimsenin gelmesini istemediği bir gelişmeyle uyandı. İsrail’in, İran’ın başkenti Tahran’daki üst düzey askeri hedeflere yönelik hava saldırısıyla başlayan yeni kriz dalgası, sadece Orta Doğu’yu değil, küresel güvenliği de tehdit eder bir boyuta ulaşabilir.

İsrail saldırısıyla petrol yüzde 12 yükseldi ve daha fazlası da olabilir

“Yükselen Aslan Harekâtı” olarak adlandırılan bu saldırı, İran’ın nükleer kapasitesine karşı ‘önleyici bir müdahale’ olarak sunulsa da, bölgesel bir savaşın fitilini ateşlemesi şaşırtıcı olmaz. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırıyı "İran’ın nükleer bomba eşiğine gelmiş olması" ile gerekçelendirirken, Tahran yönetimi bu adımı doğrudan bir “savaş ilanı” olarak değerlendirdi.

Peki bu gerilimin arkasında ne var? Nereye evrilebilir? Ve en önemlisi, Türkiye bu gelişmelerden nasıl etkilenebilir?

Savaş mı, caydırıcılık mı? İsrail’in stratejik hesabı

İsrail’in hamlesi sürpriz değil. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) son raporu, İran’ın silah kalitesinde uranyum zenginleştirme faaliyetlerini hızlandırdığını ortaya koymuştu. Bu veri, Tel Aviv’deki karar vericiler için bir kırmızı çizgiydi.

Netanyahu hükümeti, Tahran’ın nükleer eşik ülke konumunu aşmasına izin vermeyeceğini yıllardır vurguluyor. Bu saldırı, yalnızca İran’ın nükleer altyapısına değil, aynı zamanda Şii ekseninin Suriye, Irak ve Lübnan’daki operasyonel ağlarına karşı da genişletilmiş bir caydırıcılık mesajı içeriyor. İsrail, bir taşla hem Tahran’a hem de onun bölgesel vekil güçlerine gözdağı vermeyi amaçlıyor.

İran’dan sert tepki: Misilleme ve diplomatik kopuş

İran’ın cevabı gecikmedi. İsrail’e yönelik 100’e yakın silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile misilleme yapıldığını duyuran Tahran, aynı zamanda ABD’yi “dolaylı ortak” olmakla suçladı. Her ne kadar Washington, saldırıya doğrudan katılmadığını açıklasa da, önceden bilgi sahibi olduğu yönündeki iddialar krizi daha da tırmandırıyor. Bölgedeki Amerikan üslerinin hedef alınacağı yönündeki tehditler ise ciddiye alınmalı.

Tahran ile müzakere kanalları da bu saldırı sonrasında fiilen kapanmış görünüyor. 15 Haziran'da Umman’da yapılması planlanan nükleer görüşmelerin askıya alınması, diplomatik çözüm umutlarını da beraberinde askıya aldı. İran daha saldırgan, daha yalnızlaşmış ve daha öngörülemez bir aktöre dönüşme riski taşıyor.

Türkiye ne yapmalı? Denge siyasetinden akıllı pozisyon almaya

Bu çatışmanın Türkiye üzerindeki etkileri çok katmanlı olacak. Sadece jeopolitik riskler değil, ekonomik, diplomatik ve güvenlik alanlarında da yeni sınamalar gündemde.

1. Enerji fiyatları ve enflasyon riski

İlk ve en belirgin etki, enerji fiyatlarında görüldü. Brent petrol bir günde yüzde 10’a yakın değer kazanarak 80 dolar bandına yaklaştı. Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı ülkeler için bu artış, ithalat faturasını kabartırken enflasyon hedeflerini de doğrudan tehdit ediyor. Bu durum, Merkez Bankası'nın faiz indirimi gibi politika adımlarını etkileyebilir.

2. Dış ticaret koridorlarında güvenlik endişesi

Türkiye’nin ihracat ve ithalatında kritik öneme sahip Hürmüz Boğazı çevresindeki güvenlik riski, özellikle Asya ile yapılan enerji ve sanayi hammaddesi ticaretini sekteye uğratabilir. Türk lojistik ve deniz taşımacılığı şirketleri için risk sigortaları ve navlun maliyetleri artabilir. Tedarik zincirindeki gecikmeler, sanayi üretimini olumsuz etkileyebilir.

3. Diplomatik rol arayışı: Arabuluculuk penceresi

Türkiye, bölgedeki nadir ülkelerden biri olarak hem İran hem İsrail ile doğrudan iletişim kanallarına sahip. Rusya-Ukrayna savaşında üstlendiği arabulucu rol, bu kriz için de emsal teşkil edebilir. Ancak bu kez coğrafi yakınlık, mezhep dengeleri ve iç politik hassasiyetler çok daha dikkatli bir diplomasi gerektiriyor. Sessiz ama etkin bir arabuluculuk, Türkiye'nin bölgesel prestijini artırabilir.

4. Savunma ve güvenlik İlişkileri: NATO’da yeni sınamalar

Kriz, NATO içindeki İsrail-İran politikalarında yeni kırılmalara yol açabilir. Türkiye, İran’a yönelik yaptırımlarda Batı bloku ile her zaman uyumlu davranmayabilir. Bu da Washington-Ankara hattında yeni bir gerilim yaratabilir. Öte yandan İsrail’le son dönemde normalleşme adımları atan Türkiye'nin, Tel Aviv'in askeri hamlelerine açık destek vermesi beklenmiyor. Dengeyi korumak kolay olmayacak.

Jeopolitik krizde akıllı konumlanma zamanı

Türkiye’nin bu yeni kriz dalgasında akıllı ve çok yönlü bir pozisyon alması gerekiyor. Hem enerji güvenliğini hem ihracat koridorlarını korumak, hem de bölgedeki diplomatik ağırlığını artırmak hâlâ mümkün. Ancak bunun için iç siyasi hesapların ötesine geçebilen, teknik temelli, tutarlı bir dış politika anlayışı gerekiyor.

Türkiye, geçmişte olduğu gibi yine “denge” siyaseti izleyebilir. Ancak artık yalnızca tarafsız kalmak yeterli olmayabilir. Küresel düzenin yeniden şekillendiği bu dönemde, Türkiye’nin uluslararası pozisyonu yalnızca krizlere verdiği tepkilerle değil, proaktif çözüm üretme kapasitesiyle de belirleniyor.

Son söz: Tehditler kadar fırsatları da okuyabilmek

İsrail-İran çatışması, yeni bir Orta Doğu savaşının eşiğinde. İran’daki Azeri kökenli nüfusun geleceği, olası bir rejim değişikliği, Orta Asya’ya açılacak yeni koridorlar, doğalgaz ve petrol boru hatları gibi dinamikler, Türkiye’yi doğrudan etkileyebilecek unsurlar olarak öne çıkıyor.

Bu durum, Türkiye’ye hem ciddi tehditler hem de önemli fırsatlar sunuyor. Enerji arz güvenliği ve dış ticaret yollarının güvenliği gibi riskleri iyi yönetecek; aynı zamanda bölgesel diplomasi kapasitesini stratejik biçimde devreye sokacak bir yaklaşım, Türkiye’yi sadece bu krizden değil, önümüzdeki on yıllık jeopolitik dönüşüm sürecinden de kazançlı çıkarabilir.


"Haberler" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • Kur korumalı mevduatta çıkış yavaşladı

    Kur korumalı mevduatta çıkış yavaşladı

  • İsrail saldırısıyla petrol yüzde 12 yükseldi ve daha fazlası da olabilir

    Levent Gürses
    İsrail saldırısıyla petrol yüzde 12 yükseldi ve daha fazlası da olabilir

  • AYM’den döviz ve kıymetli eşya cezalarına iptal kararı

    AYM’den döviz ve kıymetli eşya cezalarına iptal kararı

  • Arjantin’de beş yıl sonra ilk kez aylık enflasyon yüzde 2’nin altında

    Arjantin’de beş yıl sonra ilk kez aylık enflasyon yüzde 2’nin altında

  • Uçak kazaları daha mı sık yaşanıyor, uçaklarda en güvenli koltuk hangisi ?

    Uçak kazaları daha mı sık yaşanıyor, uçaklarda en güvenli koltuk hangisi ?

  • ABD'ye giden iPhone'ların yüzde 97'si Hindistan'dan

    ABD'ye giden iPhone'ların yüzde 97'si Hindistan'dan

Yazarlar

Çok Okunanlar

  • Nilgün Balcı Çavdar, Erkan Kızılocak, Cem Cemal Pekin, Nuray Tarhan

    En zengin 100 Türk


  • forbes.com.tr

    Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)


  • Nilgün Balcı Çavdar, Cem Cemal Pekin, Erkan Kızılocak

    Dolar milyarderi Türkler


  • Dünyanın en zengin 10 kişisi (Kasım 2024)


  • forbes.com.tr

    En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?