;
Arama

İlişki anksiyetesi: Nedenleri, belirtileri ve üstesinden gelme yöntemleri

İlişkilerde yaşanan kaygı, çoğu zaman bağlanma stilleriyle doğrudan bağlantılıdır. Uzmanlara göre bu durumun üstesinden gelmek için öz farkındalık, açık iletişim ve gerektiğinde profesyonel destek büyük önem taşıyor

07 Eylül 2025, 11:00 Güncelleme: 07 Eylül 2025, 11:17

Anksiyete, gerginlik veya stres duyguları bir ilişkinin herhangi bir aşamasında ortaya çıkabilir ve nispeten normal bir deneyim olarak kabul edilir; ister yeni partnerinizin benzer duyguları paylaşıp paylaşmadığını sorgulamak olsun, ister yeni bir adım atmak için doğru zamanın ne zaman olacağını merak etmek olsun. Ancak, herhangi bir aşamada kişisel ve romantik ilişkilerde sürekli endişe duygularına neden olabilen bir anksiyete türü olan ilişki kaygısı, yıpratıcı olabilir.

İlişki anksiyetesi nedir?

Cleveland'da yaşayan lisanslı profesyonel klinik danışman, kurul sertifikalı diplomalı seksolog ve Forbes Sağlık Danışma Kurulu üyesi Doktor Stacey Diane Arañez Litam, “İlişki kaygısı, kişilerarası ve genellikle romantik ilişkilerde yaşanan stres ve belirsizlik duygularını ifade eden geniş bir terim” diyor. İlişki kaygısı yaşayan bir kişinin, ilişkiyle ilgili sürekli olarak rahatsız edici düşünceler yaşayabileceğini belirten klinik ve adli nöropsikolog ve Forbes Sağlık Danışma Kurulu üyesi Judy Ho, “Bu da ilişkinin uzun ömürlü olup olmayacağı ve nereye gittiği konusunda şüpheye düşmesine neden olabilir” diye ekledi.  Dr. Litam, ilişki kaygısının sağlıklı ve güvenli ilişkilerde bile, her yaşta ortaya çıkabileceğini belirtiyor.

New York merkezli, lisanslı psikoterapist, klinik sosyal hizmet uzmanı ve Forbes Health Danışma Kurulu üyesi olan Deborah Courtney, “İlişki kaygısı düşünce tekrarı, endişe, öz şüphe, güvensizlik, senaryoları tekrar tekrar gözden geçirme ve sürekli mesaj atma gibi semptomlar ve davranışlarla kendini gösterebilir” diyor. Courtney’e göre bu, klinik bir bozukluktan çok, erken dönemde ebeveynler ya da bakım veren kişilerle kurulan bağlarla ilişkili olabilen bir bağlanma kaygısı türü. Özellikle de bakım veren yetişkinler çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldıysa.

İlişki kaygısının nedenleri

İlişki kaygısı, çocukluk deneyimleri ve geçmiş ilişkiler gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Dr. Litam, “İlişki kaygısının nedenleri karmaşık, çok katmanlı ve çok boyutludur. Bir kişinin neden ilişki kaygısı yaşadığını, geçmişi, mizacı, inançları, ilişkilerle ilgili tutumları ve kendisi, başkaları ve dünya hakkında genel bakış açıları incelenmeden saptamak imkansızdır” diye açıklıyor. 

Bir kişinin travma geçmişi ve deneyimleri de ilişki kaygısına yol açabilir. Dr. Courtney, “Önceki bir romantik ilişkide yaşanan travmatik bir deneyim, örneğin ihanet, sadakatsizlik veya kayıp daha sonraki yaşamda ilişki kaygısına sebep olabilir” diye konuştu.

Bağlanma stilleri

İlişki kaygısı, kişinin bağlanma stilinden de kaynaklanabilir. Bu bireyin yakın ilişkilerde başkalarıyla nasıl bağ kurduğunu ifade eder. Dr. Courtney’ye göre bağlanma stilleri, kişinin çocukluk döneminde bakım veren kişinin varlığı ve bu kişinin fiziksel, zihinsel ve duygusal ihtiyaçları düzenli olarak karşılama yeteneği (ya da yetersizliği) doğrultusunda gelişir.

Dört bağlanma stili şunlardır:

Güvenli bağlanma: Bağımsızlık ile birlikte ilişki kurmada rahatlık ve özgüven içerir.

Dağınık (ya da korkulu) bağlanma: Genellikle samimiyetten korkma ve ilişki kurmaktan kaçınmayla ilişkilidir.

Kaçıngan bağlanma: Yakınlıktan kaçınma ve başkalarına bağımlı olmaktan sakınma eğilimin.

Kaygılı bağlanma: İlişkinin durumu hakkında sürekli endişe duyma, partnerin ne düşündüğüne ya da hissettiğine dair yoğun düşünceler ve duygusal desteği partnerden bekleme ile tanımlanır.

Kaçıngan ve kaygılı bağlanma stilleri “güvensiz” bağlanma türleri olarak kabul edilir ve bu bireyler zorlayıcı durumlara tehdit gibi yaklaşma, artan kaygı ve korku ile tepki verme eğilimindedir. Maryland, Waldorf’tan cinsel terapist ve Forbes Health Danışma Kurulu üyesi olan Rufus Tony Spann, ilişki içindeki güvensizlik, güven sorunları ve maddi zorluklar gibi stres faktörlerinin de ilişki kaygısına yol açabileceğini söylüyor.

Kimler ilişki kaygısı yaşar?

Dr. Litam’a göre kaygılı ya da kaçıngan gibi güvensiz bağlanma stillerine sahip yetişkinler, güvenli bağlanma stillerine sahip olanlara kıyasla ilişki kaygısı yaşama açısından daha yüksek risk altında. Dr. Ho, ilişki kaygısı yaşayan bir kişinin önceden mevcut bir sosyal anksiyete bozukluğuna sahip olabileceğini ve bu bozukluğun ana temasının romantik ilişkiler etrafında yoğunlaştığını belirtiyor.

Ancak ilişki kaygısı sadece romantik partnerlere sahip kişilerle sınırlı değildir. Dr. Litam, bu durumun ebeveyn-çocuk ilişkileri, kardeşler arası ilişkiler, arkadaşlıklar, iş arkadaşları ve akran ilişkilerine de yayılabileceğini söylüyor. Dr. Ho da, “İlişki kaygısı yaşayan kişilerde reddedilme, terk edilme ya da duygusal olarak incinme korkusu yoğun olabilir” diye ekledi.

İlişki kaygısının belirtileri

İlişki kaygısı, bir ilişki ya da potansiyel bir ilişki tarafından tetikleni  ancak belirtileri genel kaygıyla benzer şekillerde ortaya çıkabilir. Dr. Litam’a göre, ilişki kaygısının belirtileri şunlar olabilir:

Takıntılı davranışlar: Bir kişinin sürekli olarak partnerinden mesaj, arama veya başka bir iletişim bekleyerek telefonunu kontrol etmesi. Bu tür “kontrol etme” davranışları, yaygın anksiyete bozukluğu ve obsesif-kompulsif bozukluk gibi durumlarda da görülebilir.

Güvence arayışı: “İyiyiz değil mi?” ya da “Gerçekten iyi miyiz?” gibi tekrar eden sorular sorarak güven duygusu elde etmeye çalışma.

Duygusal mesafe arayışı: İlişki kişisel hale gelmeye başladığında ya da kişi kendini savunmasız hissettiğinde "ghosting" gibi taktiklerle duygusal bağdan kaçınma. (Ghosting, bir kişinin aniden ve açıklama yapmadan iletişimi tamamen kesmesi anlamına gelir.) Bu davranış özellikle çocuklukta duygusal olarak ulaşılmaz bir ebeveyne sahip olanlarda görülebilir.

Dr. Spann ayrıca, ilişki hakkında sürekli endişe duyma, ruh halinde ya da günlük aktivitelerde değişiklikler, kaygılardan kurtulamama, panik ataklar ve terleme gibi fiziksel anksiyete belirtilerinin de ilişki kaygısının işaretleri olabileceğini söylüyor.

İlişki kaygısı nasıl aşılır?

Şiddetine bağlı olarak ilişki kaygısı, kişinin ilerlemesini ya da yardım aramasını zorlaştırabilecek ölçüde bunaltıcı olabilir. Bu durum, kişinin ilişki kurma yetisini doğrudan etkileyebilir. Ancak bazı teknikler, ilişki kaygısıyla baş etmeye yardımcı olabilir.

Güçlü bir öz-farkındalık geliştirin

Dr. Litam ilişki kaygısını anlamak, yönetmek ve nihayetinde aşmak için güçlü bir öz-farkındalık temeli oluşturmanın kritik olduğunu söylüyor. “İlişki kaygısının içsel olarak nasıl hissettirdiğini fark edemediğimiz sürece, onun kaynağını ayırt etmek ve en iyi şekilde nasıl çözüleceğini belirlemek zorlaşır” diyor.

Olumsuz düşünceleri sorgulayın

Dr. Ho, “Kaygı ortaya çıktığında, onu besleyen olumsuz düşünceleri ve varsayımları sorgulayın” önerisinde bulunuyor: Bu düşünceleri destekleyen bir kanıt var mı diye kendinize sorun ve daha dengeli, gerçekçi alternatif bakış açılarını değerlendirin.

Kaçınma davranışlarına karşı gelin

Dr. Ho, “Bazı durumlardan kaçınmak, uzun vadede kaygıyı artırabilir. Kaygıyı tetikleyen durumlarla yavaş yavaş yüzleşerek özgüveninizi artırabilir ve zamanla kaygıyı azaltabilirsiniz” dedi. 

Partnerinize dürüst davranın

Açık ve dürüst iletişim, hem sizin hem de partnerinizin birbirinizi daha iyi anlamasına ve desteklemesine yardımcı olabilir. Dr. Ho, “Duygularınızı ve endişelerinizi partnerinizle paylaşın; kaygınızın onların davranışları ya da ilişkinin kalitesiyle değil, sizin içsel süreçlerinizle ilgili olduğunu açıklayın” diyor.

Güvenli ve destekleyici bir partner arayın

Dr. Courtney, “Destekleyici, anlayışlı ve kendi iyileşme sürecini yürütmeye istekli bir partner bulun. Bu, ilişkide bu tür sorunları birlikte aşabilmeniz için güvenli bir alan yaratır” diyerek tavsiyede bulundu. Aksi halde, partnerin kendi bağlanma sorunlarıyla yüzleşmeye istekli olmaması süreci daha da zorlaştırabilir.

Birlikte sağlıklı aktiviteler yapın

Sevdiklerinizle vakit geçirmek, meditasyon, egzersiz, yoga ya da doğada zaman geçirmek gibi rahatlatıcı ve iyi hissettiren aktivitelere birlikte katılın.

Terapiyi deneyin

Dr. Courtney’ye göre bir terapistle çalışmak, ilişki kaygısı yaşayan birinin bu durumu aşmasına, temelinde yatan bağlanma yaralarını iyileştirmesine ve tetikleyicilere daha etkili yanıt verme becerileri geliştirmesine yardımcı olabilir.


"Sağlık" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • Pişirme yöntemine göre değişiyor: Patates sağlıklı mı değil mi?

    Pişirme yöntemine göre değişiyor: Patates sağlıklı mı değil mi?

  • Heartwise, Avrupa’dan 2,5 milyon euro hibe ile sağ kalp yetmezliğine çözüm geliştiriyor

    Cem Cemal Pekin
    Heartwise, Avrupa’dan 2,5 milyon euro hibe ile sağ kalp yetmezliğine çözüm geliştiriyor

  • Cellestetix vegan eksozom teknolojisiyle ABD kozmetik pazarında yükseliyor

    Hasan Kuş / Editör
    Cellestetix vegan eksozom teknolojisiyle ABD kozmetik pazarında yükseliyor

  • Prof. Dr. Tarık Özkul 67 patentle dünyaya rüzgar türbinleri ve yapay zeka çözümleri taşıyor

    Cem Cemal Pekin
    Prof. Dr. Tarık Özkul 67 patentle dünyaya rüzgar türbinleri ve yapay zeka çözümleri taşıyor

  • Meddenovo ilaç keşif süreçlerinin yüzde 86’sını otomatikleştirmeyi amaçlıyor

    Nuray Tarhan
    Meddenovo ilaç keşif süreçlerinin yüzde 86’sını otomatikleştirmeyi amaçlıyor

  • Prof. Dr. Ali Ertürk vDISCO yöntemiyle kişiselleştirilmiş ilaç geliştirme süreçlerini hızlandırıyor

    Nuray Tarhan
    Prof. Dr. Ali Ertürk vDISCO yöntemiyle kişiselleştirilmiş ilaç geliştirme süreçlerini hızlandırıyor

Yazarlar

Çok Okunanlar

  • Vantilatörle uyumanın etkileri: Bilim ne diyor?


  • En zengin 100 Türk


  • forbes.com.tr

    Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)


  • 2025 Forbes 39. Dünya Milyarderler Listesi


  • Dolar milyarderi Türkler