İklim krizinde çiftçinin dayanağı
Kasko poliçeleri için geçmiş kaza verileri, sağlık sigortasında istatistiksel modeller, yangın poliçelerinde yapı güvenliği verileri gibi sigortacılığın diğer branşlarında riskleri öngörmek daha kolay. Tarımda ise tablo çok daha karmaşık. Çünkü çiftçinin karşısındaki risk, doğrudan doğanın kendisi. Kuraklık, don, dolu, sel, yangın, aşırı sıcaklık dalgaları veya yeni zararlı türlerin ortaya çıkması... Bunların hiçbiri öngörülmesi kolay, sabit olasılıklarla hesaplanabilen riskler değil.
Tarım sigortası artık sadece bir mali koruma değil, geleceğin tarım politikalarının ve sürdürülebilirlik stratejilerinin de ayrılmaz bir parçası. İklim değişikliğinin gölgesinde, sigorta sistemleri tarımın en önemli direnç noktası olarak öne çıkıyor. Tarımda risk, diğer sigorta alanlarından farklı olarak hem yaygın hem de zincirleme etkiler doğuruyor. Bir bölgede yaşanan kuraklık hem o yılın mahsulünü hem de toprak verimliliğini yıllarca etkileyebiliyor. Benzer şekilde, bir sel felaketi ekili alanları, altyapıyı, depolama tesislerini, hatta lojistik ağını da kullanılamaz hale getirebiliyor.
"Dergi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
-
-
-
-
BLG Capital üçüncü fonu ile 500 milyon dolarlık yatırımlar için hazır
Nilgün Balcı Çavdar / Yazı İşleri Müdürü
-
LC Waikiki’nin yeni hedefi Avrupa pazarında üçüncülüğe yükselmek
Nilgün Balcı Çavdar / Yazı İşleri Müdürü
-