Türkiye'nin yaşlanma gerçeği
Bu, Forbes Türkiye dergisindeki 11’inci yazım. Birinci yazıda da Türkiye’nin yaşlanan nüfusuna dikkat çekmiştim. Aradan geçen sürede konjonktür ne kadar değişirse değişsin, bu başlık hâlâ ve belki de daha da yakıcı bir şekilde gündemde. Çünkü bazı meseleler sadece “güncel” değil, aynı zamanda “kalıcı”dır. Yaşlanma da tam olarak böyle bir dönüşüm. Üstelik öyle bir dönüşüm ki etkisi sadece istatistiklerde değil, gündelik hayatımızda, değer dünyamızda, hayata dair beklentilerimizde kendini gösteriyor. O yüzden bu yazıda yeniden yaşlanmayı, daha doğrusu bir toplum olarak genç kalamamanın sorunlarını ele almak istedim.
Türkiye, artık genç bir ülke değil. TÜİK verilerine göre 2023 yılında ortanca yaş 34,1 oldu. Bu, nüfusun yarısının 34 yaşından büyük olduğu anlamına geliyor. 2008’de bu değer 28,5’ti. Yani yalnızca 15 yıl gibi kısa bir sürede yaş yapımız ciddi biçimde değişti. 2040’ta 65 yaş üstü nüfus oranımızın yüzde 16’yı, 2060’ta ise yüzde 25’i geçmesi bekleniyor. Neredeyse her dört kişiden biri yaşlı olacak. Üstelik bu sadece oransal bir değişim değil. Gerçek sayı da büyüyor: 2010’da 5 milyon olan 65+ nüfus, 2023’te 8,7 milyona ulaştı. 2040’ta bu rakamın 14 milyona, 2060’ta ise 22 milyona çıkması bekleniyor.
"Dergi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
-
-
-
BLG Capital üçüncü fonu ile 500 milyon dolarlık yatırımlar için hazır
Nilgün Balcı Çavdar / Yazı İşleri Müdürü
-
LC Waikiki’nin yeni hedefi Avrupa pazarında üçüncülüğe yükselmek
Nilgün Balcı Çavdar / Yazı İşleri Müdürü
-
-