;
Arama

Çin'in ticaret fazlası 2024'te 1 trilyon dolara yaklaştı: Küresel üretim hakimiyeti devam ediyor

Çin, 2024 yılında 990 milyar dolarlık ticaret fazlasıyla rekor kırdı. İhracat yüzde 5,9 artarken, ithalat sadece yüzde 1,1 büyüdü. ABD-Çin ticaret gerilimi artarken, Çin’in küresel üretim gücü ve ihracatı, iç talepteki zayıflığa rağmen büyümeye önemli katkı sağladı. Ancak dış baskılar endişe yaratıyor.

13 Ocak 2025, 12:50 Güncelleme: 13 Ocak 2025, 12:53

Çin, 2024 yılında 990 milyar dolarlık ticaret fazlasıyla küresel ticaretin zirvesine yerleşti. Ülkenin ihracatı, yıllık %5,9'luk büyümeyle 3,58 trilyon dolara ulaşırken, ithalat yalnızca %1,1 artarak 2,59 trilyon dolarda kaldı. Bu ticaret fazlası, enflasyonla düzeltilmiş olarak son yüzyılın en yüksek seviyesine çıktı ve Çin’in küresel üretim üzerindeki hakimiyetini pekiştirdi. 

Aralık ayında güçlü performans

2024’ün son ayı, Çin’in ticari başarısında önemli bir rol oynadı. Aralık ayında ihracat yıllık bazda %10,7 artış göstererek beklentileri aştı. İthalat ise %1 büyüme ile yukarı yönlü sürpriz yaptı. Ticaret fazlası ise Kasım ayındaki 97,4 milyar dolardan Aralık ayında 104,8 milyar dolara yükselerek aylık bazda yeni bir rekor kırdı.

Bu büyüme, kısmen ABD’nin Çin’e yönelik olası yeni gümrük vergileri öncesinde ihracatçıların sevkiyatlarını hızlandırmasından kaynaklandı. Donald Trump’ın başkanlık görevine yeniden başlaması, iki ülke arasında yeni bir ticaret savaşı olasılığını gündeme getirirken, Çinli üreticiler olası yaptırımlara karşı hazırlıklarını artırdı.

Küresel üretim gücünün tarihsel zirvesi

Birleşmiş Milletler Sanayi Kalkınma Örgütü'ne göre Çin, dünya genelindeki sanayi üretiminin üçte birini tek başına gerçekleştiriyor. Bu, ABD, Japonya, Almanya, Güney Kore ve Birleşik Krallık’ın toplam üretiminden daha fazla. Çin’in ihracatı, hem fabrikalarda hem de mühendislik ve tasarım gibi yüksek katma değerli sektörlerde milyonlarca kişiye iş imkanı sağladı. 

Ancak Çin’in bu yükselişi, ticaret ortaklarında endişe yaratıyor. ABD ve Avrupa Birliği, Çin’den ithal edilen ürünlere yönelik tarifeleri artırırken, Türkiye, Hindistan ve Brezilya gibi gelişmekte olan ülkeler de Çin’in düşük maliyetli üretimine karşı önlemler aldı.

İç talepteki zayıflık sürüyor

Çin’in ihracat odaklı büyüme stratejisi, iç talepteki zayıflığın gölgesinde devam ediyor. Emlak krizinin tüketici güvenini sarsması ve milyonlarca kişinin işini kaybetmesi, ithalatı ve yurtiçi harcamaları sınırladı. Bu durum, ülkenin ithalat büyümesinin neden ihracata göre çok daha düşük olduğunu açıklıyor. Örneğin, ham petrol ithalatı yıllık bazda düşerken, demir cevheri ve bakır gibi emtialara olan talep nispeten dirençli kaldı.

Küresel tepkiler ve ticaret politikaları

Çin’in 2024 yılındaki ticaret başarısı, dünya genelinde eleştirilerle karşılandı. Almanya, Japonya ve ABD gibi ülkeler, Çin’in aşırı üretim kapasitesinin küresel fiyatları düşürdüğünü ve yerel üreticileri zor durumda bıraktığını savunuyor. ABD büyükelçisi R. Nicholas Burns, “Çin, çelikten elektrikli araçlara kadar birçok sektörde talebin iki-üç katı üretim yaparak fazlalıkları ihraç ediyor,” açıklamasında bulundu.

Bununla birlikte, Çin hükümeti eleştirileri “korumacı politikalar” olarak nitelendirerek geri çevirdi. Çin, özellikle “Made in China 2025” girişimi kapsamında 300 milyar dolarlık yatırım yaparak ileri üretim teknolojilerinde kendi kendine yetme çabalarını sürdürüyor.

Ticaret fazlasının ekonomik etkisi

Çin’in 2024 yılında elde ettiği ticaret fazlası, ülkenin ekonomik büyümesinin yaklaşık yarısını oluşturdu. Ancak uzmanlar, bu büyüme modelinin sürdürülebilirliği konusunda şüpheli. Barclays analistlerine göre, Çin’in ihracat odaklı büyüme stratejisi, gümrük vergileri gibi dış baskılar nedeniyle kırılgan bir yapıya sahip. 

Çin hükümeti, 2025 yılında iç talebi artırmak ve dış baskılara karşı daha dirençli bir ekonomi inşa etmek için para politikalarını gevşetme ve maliye politikalarını daha proaktif hale getirme sözü verdi. Ancak dış ticaret politikaları ve küresel ekonomik dalgalanmalar, Çin’in bu hedeflerine ulaşmasını zorlaştırabilir.

Küresel ekonomik dengeye etkisi

Çin’in ticaret fazlası, yalnızca ekonomik değil, jeopolitik bir etkiye de sahip. Bu durum, ABD ve Avrupa gibi büyük ekonomilerde fabrikaların kapanması ve iş kayıplarına neden olurken, gelişmekte olan ülkelerde sanayileşme çabalarını baltalama riski taşıyor. Yine de birçok ülke, üretim maliyetleri ve teknolojik altyapı bakımından Çin’in alternatifsiz olduğunu kabul ediyor.

2024 yılında elde edilen 990 milyar dolarlık ticaret fazlası, Çin’in küresel ekonomik güç dengelerindeki yerini sağlamlaştırırken, gelecek yıllarda uluslararası ticaret dinamiklerinin nasıl şekilleneceği konusunda kritik bir rol oynayacak.


"Ekonomi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • Bu hafta yatırım araçlarının performansı

    Bu hafta yatırım araçlarının performansı

  • Elektrikli araç satışlarında Togg yıla lider başladı

    Elektrikli araç satışlarında Togg yıla lider başladı

  • İpek Yolu tüccarlarından ilham veren üç strateji

    İpek Yolu tüccarlarından ilham veren üç strateji

  • Uzmanlar enflasyon raporunu değerlendirdi: Yüzde 24 hedefi iyimser görünüyor

    Ayşe Çınar
    Uzmanlar enflasyon raporunu değerlendirdi: Yüzde 24 hedefi iyimser görünüyor

  • Büyük teknoloji şirketleri yapay zeka yatırımlarında frene basmıyor

    Büyük teknoloji şirketleri yapay zeka yatırımlarında frene basmıyor

  • Sanayi kapasite raporu sayısı yıllık bazda arttı

    Sanayi kapasite raporu sayısı yıllık bazda arttı

Yazarlar

Çok Okunanlar