;
Arama

AB-ABD ticaret anlaşması trafik güvenliğini de tehdit ediyor

Washington’un hedefi, ABD standartlarına göre üretilmiş araçları Avrupa’ya daha kolay ihraç edebilmek ancak güvenlik standartlarının farklı olması endişeleri artırıyor.

26 Ağustos 2025, 08:44

Avrupa Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasında hazırlanan ticaret anlaşması sadece ekonomik ve finansal sonuçlar doğurmakla kalmayabilir. Sivil toplum kuruluşları, bu anlaşmanın Avrupa’daki karayolu güvenliği üzerinde de etkileri olabileceği konusunda uyarıda bulundu. Geçen hafta Avrupa Komisyonu ile Washington tarafından yayımlanan ortak bildiride, otomobiller için “karşılıklı standart tanıma” ifadesi yer aldı. Ancak Avrupa Ulaşım Güvenliği Konseyi (ETSC), Avrupa ve ABD otomobilleri arasındaki güvenlik standartlarının çok farklı olduğuna dikkat çekiyor.

Avrupa’da zorunlu, ABD’de değil

ETSC İletişim Direktörü Dudley Curtis, Avrupa’da zorunlu olan bazı güvenlik teknolojilerini şöyle sıraladı:

  • Otomatik acil fren sistemi (Sürücü tepki veremediğinde aracın kendi kendine fren yapması)
  • Yaya koruma standartları (Yaya çarpması halinde hasarı azaltmayı amaçlayan önlemler)
  • Şerit takip sistem (Aracın istem dışı şerit dışına çıkmasını engelleyen sistemler)

Curtis, “Japon, Çinli, Koreli ve Avrupalı üreticiler Avrupa’da Avrupa standartlarına uymak zorunda kalırken, Amerikalılar yalnızca kendi standartlarına uyarsa bu haksız rekabet yaratır,” uyarısında bulundu. Bu baskının sonucunda Avrupa’daki yüksek güvenlik standartlarının düşürülme riski olduğunu söyledi.

ABD’de kazalar artıyor, Avrupa’da azalıyor

ETSC, bu anlaşmanın hemen Amerikan SUV’larının ya da pick-up’larının Avrupa yollarında çoğalacağı anlamına gelmediğini, sürecin siyasi onay aşamaları olduğunu belirtti. Ancak Curtis, son 10 yılda ABD’de trafik kazalarındaki ölüm oranlarının yükseldiğini, buna karşılık Avrupa’da yavaş da olsa düştüğünü hatırlatarak, “Bunda yol tipleri, sürücü davranışları, alkol kullanımı gibi pek çok faktör etkili. Ama güvenlik standartlarının Avrupa’daki sonuçlarda çok önemli payı var” değerlendirmesinde bulundu.

Ticaret anlaşması AB ekonomisi için riskler barındırıyor

ABD lehine sonuçlandığı düşünülen anlaşma kapsamında, AB, ABD'ye otomobiller ve otomobil parçaları, ilaçlar ve yarı iletkenler de dahil olmak üzere yüzde 15 gümrük vergisi ödemeyi, gelecek 3 yıl boyunca 750 milyar dolarlık enerji ürünü almayı ve 600 milyar dolarlık yatırım yapmayı taahhüt etti. Küresel ticaretin iki büyük aktörünün tarifeler konusunda uzlaşmasının piyasaları istikrara kavuşturduğu düşünülmesine rağmen, AB'nin "ABD tarafına teslim olduğu" ve "bağımsız hareket edemediği" değerlendirmeleri de yapıldı.

Fransa ve Macaristan, AB ve anlaşmaya en katı eleştirileri yönelten ülkeler oldu. Bu ülkelerin liderleri, yapılan anlaşmayı sert biçimde eleştirerek müzakereleri başarısız buldu. AB’nin başat ekonomisi Almanya'daki yetkililer ise anlaşmanın ticaretin devamı için uygun olduğu görüşünü taşıdı.

"Anlaşmazlıktan iyidir"

Londra merkezli ekonomi kuruluşu Capital Economics'in, AB-ABD ticaret anlaşması sonrası yayımladığı "Kötü bir anlaşma, hiç anlaşma olmamasından neredeyse daha iyidir" başlıklı analizine göre, Trump ve von der Leyen tarafından onaylanan anlaşmanın ABD'nin AB'den ithalata uyguladığı ortalama gümrük vergisi yüzde 1,2'den yüzde 17'ye yükselecek. Yeni gümrük vergileri sonrasında AB'nin GSYH'sinin yüzde 0,5 azaltacağı öngörülürken, analizde bunun önceki tahminlerden daha olumsuz olduğu ancak anlaşmayla "çok daha kötü bir sonucun önlendiği ve yakın vadede belirsizliğin de azalacağı" kaydedildi.

Deutsche Bank'ın "AB-ABD ticaret anlaşması: Anlamı nedir?" başlıklı piyasa notunda da açıklanan gümrük vergilerinin doğrudan maliyetinin GSYH'nin yaklaşık yüzde 0,5'ine karşılık geldiği hesaplandı ve ABD'ye yapılacak 600 milyar dolar yatırımın AB açısından yüksek maliyetler doğurabileceği bildirildi.

Otomobillere etkisi

Anlaşma ile AB otomobil üreticileri, Japonya ile yapılan anlaşmayla benzer biçimde yüzde 15 tarifeyle karşılaşacak. Buna karşılık, AB tarafı ABD'ye yönelik otomobil gümrük vergilerini yüzde 10'dan sıfıra indirecek. Söz konusu tarifeler nedeniyle Avrupa'da üretilen otomobiller ABD'de daha pahalı bir hal alacak. Bu zaten elektrikli otomobil dönüşümünde geride kalmış olan ve rakiplerini yakalamaya çabalayan Avrupa'daki otomobil şirketlerine milyarlarca dolara mal olması bekleniyor. ABD otomobillerinin AB piyasasına erişimi ise daha da artmış olacak.

Brüksel merkezli Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA), anlaşmanın ardından ticari gerginliğin azaltılmasını desteklediklerini açıkladı. "Anlaşma, son aylarda transatlantik ticaret ilişkilerini çevreleyen yoğun belirsizliği hafifletme yolunda önemli bir adım atıyor" ifadesi yer alan açıklamada, ACEA'nın gelişmeyi prensipte memnuniyetle karşıladığı, ancak Avrupa'nın araç üretimi üzerindeki etkilerini de değerlendirileceği belirtildi.

Alman Otomotiv Sanayi Derneğinden (VDA) de anlaşma sonrası yapılan değerlendirmede, ABD ve AB'nin "Atlantik ötesi bir ticaret anlaşmazlığını" önleyecek bir uzlaşıya varmasının temel olarak olumlu bulunduğu bildirilerek, "Otomotiv ürünleri de dahil olmak üzere yüzde 15'lik ABD gümrük vergisi, Alman otomotiv endüstrisine yıllık milyarlarca avroya mal olacak ve dönüşüm sürecinde bu sektöre yük getirecektir." ifadesi yer aldı.

Açıklamada, AB'nin yatırımcılar ve şirketler için Avrupa'daki koşulları uluslararası düzeyde rekabetçi hale getirmesi gerektiği kaydedilirken, gümrük vergisi anlaşmazlığı nedeniyle bozulmuş ve kısıtlanmış olan otomotiv tedarik zincirlerinin yeniden sorunsuz bir şekilde çalışmasının büyük önem taşıdığına işaret edildi.

Enerji ürünü alımları

Yapılan çerçeve ticaret anlaşmasının önemli bir unsurunu da enerji oluşturuyor. AB, ABD'den gelecek 3 yıl boyunca yılda 250 milyar dolarlık petrol, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ve nükleer yakıt gibi çeşitli, enerji ürünleri almayı taahhüt etti. Bu durumda ABD'deki petrol ve gaz firmalarının sevkiyatlarını Avrupa rotalarına çevireceği ve bunun sonucunda önemli bir kazanç sağlayacakları öngörülüyor.

AB, 2024'te toplam 375,9 milyar euro'uk enerji ürünü ithal etti. AB, ABD'nin geçen yıl petrol ve LNG ithalatında ilk sırada yer alıyordu. AB petrolünün yüzde 16,1'ini, LNG'sinin de yüzde 45,3'ünü ABD'den aldı. Anlaşma ile bu miktarların artması bekleniyor.

Trump'ın karşılıklılık esaslı tarifeleriyle anlaşmaya giden süreç

ABD'de Donald Trump'ın başkanlık koltuğuna oturmasının ardından özellikle ticaret alanında çok sert bir tutum sergileyeceği ve ülkesini önceleyen korumacı politikalara odaklanacağı biliniyordu. Seçim kampanyası döneminde bile AB ülkelerinin ABD ile ticaret fazlası vermesinden rahatsızlığını sert biçimde dile getiren Trump, Avrupa ürünlerine yüksek seviyelerde gümrük vergisi uygulayabileceğini açıklamıştı.

Trump'ın ilk başkanlık döneminde de ciddi sıkıntılar yaşayan AB, yeni dönemde ilişkilerin bozulacağına ve ciddi ticari sürtüşmeler yaşanacağına kesin gözüyle bakıyordu. Yıllık 1,5 trilyon euro'yu aşan toplam hacimle dünyanın en büyük ikili ticaret ve yatırım ilişkisine sahip olan AB ve ABD ilişkileri, Trump'ın yeni döneminde açıkladığı tarifelerle zedelenmişti.

ABD, AB menşeli çelik ve alüminyuma yüzde 50, Avrupa otomobil ve parçalarına da mevcut yüzde 2,5'in üzerine yüzde 25 yeni tarife uygulamaya almıştı. Karşılıklı tarifeler olarak nitelendirilen ve diğer ülkelere mütekabiliyet esasına dayalı gümrük vergileri kapsamında Trump, yakın müttefiklerinin aksine AB'ye yüzde 30'luk yüksek bir oran belirlemişti. Söz konusu tarife seviyesi İngiltere için yüzde 10, Japonya için ise müzakere sonucunda yüzde 15 olurken, Trump'ın AB ile masaya yüzde 30'la oturması rahatsızlığa neden olmuştu.

Trump'ın Avrupa'ya karşı sert üslubu ve katı söylemleri ilişkilerin gerilmesine neden olurken, AB süreci nasıl ilerleteceğini ve ABD ile nasıl müzakere edeceğini belirlemeye çalıştığı bir dönem geçirmişti.  AB ülkeleri, Trump'ın AB'ye yönelik ticaret politikasına karşı ortak pozisyon belirlemek için uzun toplantılar yapmak zorunda kalmıştı.


 


"Otomobil" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • Trilyonlarca dolar değerindeki robotaksi vizyonu nedir?

    Trilyonlarca dolar değerindeki robotaksi vizyonu nedir?

  • Elon Musk’ın otopilot yalanları peşini bırakmıyor

    Elon Musk’ın otopilot yalanları peşini bırakmıyor

  • Trafiğe temmuzda 257 bin 471 aracın kaydı yapıldı

    Trafiğe temmuzda 257 bin 471 aracın kaydı yapıldı

  • Renault Trucks Türkiye’den uluslararası göreve

    Renault Trucks Türkiye’den uluslararası göreve

  • Türkiye'de Renault Clio en çok satan otomobil oldu

    Türkiye'de Renault Clio en çok satan otomobil oldu

  • CLA Shooting Brake: Mercedes’in elektrikli geleceği

    Halit Bolkan
    CLA Shooting Brake: Mercedes’in elektrikli geleceği

Yazarlar

Çok Okunanlar

  • Vantilatörle uyumanın etkileri: Bilim ne diyor?


  • En zengin 100 Türk


  • forbes.com.tr

    Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)


  • Dolar milyarderi Türkler


  • 2025 Forbes 39. Dünya Milyarderler Listesi