Çin’in yeni Trump stratejisi: Daha sert tavır, daha az taviz
ABD Başkanı Donald Trump, ilk döneminde tehditler ve dostane tavırlar arasında gidip gelen tutumuyla Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’i sık sık hayal kırıklığına uğrattı. Ancak bu kez Çin lideri, çözümü bulduğuna inanıyor. Wall Street Journal’ın Çinli yetkililere dayandırdığı haberine göre Şi, Çin’in geleneksel diplomasi kitabını bir kenara atarak Trump’a özel yeni bir strateji geliştirdi. Bu kişiler, Şi’nin kendinden emin ve cesaretlenmiş göründüğünü söylüyor. Yeni strateji, Trump’ın kendisini “usta bir anlaşmacı” olarak görme biçimini benimsiyor ve onun kişisel olarak önem verdiği, örneğin popüler video paylaşım uygulaması TikTok’un geleceği gibi, yüksek görünürlüğe sahip konularda tavizler sunuyor.
Trump’ın öngörülemezliğine hayran
Ancak Trump yönetimi Çin’e vurduğunda, Şi daha da sert karşılık verme kararı aldı; bu, hem Trump üzerinde baskı kurmayı hem de gücünü ve öngörülemezliğini sergilemeyi amaçlıyor. Yakın kaynaklara göre Şi, Trump’ın bu özelliklerine hayran. İki lider gelecek perşembe Güney Kore’de bir araya gelecek.
Şi'nin stratejik evrimi, Trump’ın kendi azami baskı stratejisini de örnek alıyor: Düşmanlarına ve müttefiklerine karşı ezici ekonomik yaptırım tehditlerini kullanarak istediğini elde etme yöntemi. Pekin’in düşünce tarzına aşina olanlara göre Çin’in geçmişte ABD’nin ticaret saldırılarına verdiği tepkiler genellikle orantılıydı ancak şimdi misillemelerin daha sert olması planlanıyor.
"Tavizleri değil, gücü saygıdeğer buluyor"
ABD'nin eski Başkanı Joe Biden döneminde dışişleri bakan yardımcılığı yapmış ve şu anda Washington merkezli danışmanlık firması Asia Group’un başkanı olan Kurt Campbell, “Trump’ın ilk döneminde Çin, onun baskı taktikleriyle sürekli dengesiz hale geliyordu. Bu sefer Şi hazırlıklı olmak istedi. Trump’ın kendisiyle iyi bir ilişki istediğini ve tavizleri değil, gücü saygıdeğer bulduğunu biliyor" dedi.
Yeni stratejinin en güçlü örneği, bu ayın başlarında Washington ve Pekin Güney Kore zirvesini finalize etmeye çalışırken geldi. İlişkiler tam düzeliyor gibiyken, Şi büyük bir bomba patlattı: Pekin’e yakın kaynaklara göre hükümetine, son ABD ihracat kontrol önlemine misilleme yapması ve bunu benzeri görülmemiş bir sertlikle yapması talimatını verdi.
9 Ekim’de Çin Ticaret Bakanlığı, telefonlardan dizüstü bilgisayarlara, arabalardan füzelere kadar her şeyin üretimini altüst etme potansiyeli taşıyan nadir toprak elementlerinin ihracatına geniş kısıtlamalar getirdi. Çin, dünyanın rafine edilmiş nadir toprak elementlerinin yaklaşık yüzde 90’ını üretiyor.
Pazarlık gücü
Çinli yetkililer kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda bu adımın, yeni bir ABD kuralına (kara listedeki Çinli bir şirkete en az yüzde 50 oranında ait olan herhangi bir firmaya teknoloji satışını kısıtlayan düzenlemeye) misilleme olduğunu söylediler. Ancak Pekin’e yakın kişilere göre, bu adım aynı zamanda Şi'nin, Çin’le kapsamlı bir ekonomik anlaşma yapma isteği gösteren Trump’la görüşmeden önce pazarlık gücü elde etme girişimiydi.
Bu kişilere göre Şi'nin yeni doktrini, ABD’nin Çin gücünün gerçekliğine uyum sağlaması gerektiği yönünde. Nadir toprak elementleri konusunda Şi, Çin’in tartışmasız bir koza sahip olduğuna ve bunun kendisine önemli ABD tavizleri talep etme olanağı sağladığına inanıyor. San Diego’daki California Üniversitesi Küresel Çatışma ve İşbirliği Enstitüsü’nden Çin ve teknoloji uzmanı Jimmy Goodrich, “Pekin, maksimum baskı gücüne sahip olduğuna ve bunu kullanmaktan çekinmediğine inanıyor” dedi
Yine de Şi stratejik bir geri tepmeyi göze alıyor. Taktikleri, ABD’nin Çin’e ekonomik bağımlılığını kırmak isteyen Washington’daki şahinlere cephane sağlıyor. Bu minerallere kendi sanayileri için bağımlı olan Avrupa ve Asya’daki ABD müttefikleri de Pekin’in sert tutumundan rahatsız oldu; bu da Çin’in dünya sahnesinde giderek daha öngörülemez bir aktör haline geldiği yönündeki endişeleri güçlendirdi. ABD ve Avustralya bu hafta, Çin’in hakimiyetini zayıflatmayı amaçlayan 3 milyar dolarlık kritik mineraller yatırımı planlarını açıkladı.
Şi'nin oyun kitabının ilk işareti nisan ayında görüldü. Trump, küresel gümrük tarifelerini yürürlüğe soktuğunda Çin, Biden döneminden kalma kısıtlamaların etkisini hala hissediyordu ve ağır darbe aldı. ABD’nin Çin mallarına uyguladığı gümrük vergileri yüzde 145’e fırladı. Pekin’in misillemesi ise hızlı oldu: ABD şirketlerine nadir toprak mıknatıslarının ihracatını kesti ve bazı Amerikan otomobil fabrikalarının geçici olarak kapanmasına neden oldu.
Wall Street’te anında tepki verdi. ABD tahvil piyasası altüst oldu ve Pekin’in karşı hamlesi hisse senetlerinde sert düşüşe yol açtı. Çin, daha sonra Washington’la anlaşmalar yaparak ihracatı kademeli olarak gevşetti ancak arzı sıkı kontrol etmeyi sürdürdü. Şi için piyasa kaosu bir işaretti. Çinli yetkililere yakın kişilere göre Şi, avantajını kullanma konusunda cesaretlendi; ABD’nin daha fazla ekonomik acıya dayanamayacağına ikna oldu.