Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) gibi uygulamalar, özellikle enerji yoğun sektörleri dönüşüme zorlarken bu sektörlere ürün tedarik eden veya bu ürünleri kullanan şirketler için de yeni bir hesap verebilirlik dönemi başlatıyor. Karbon ayak izi artık yalnızca üretim merkezli hesaplanmıyor; ürünün hammaddeden son kullanıcıya kadar izlediği tüm süreçler, yani tedarik zinciri de şeffaflıkla yönetilmek zorunda.
Demir - çelik, alüminyum, çimento, kimya gibi sektörlerde karbonsuz üretim teknolojilerine geçiş teknik ve finansal bir hazırlık gerektiriyor. Enerji verimliliği yatırımları, atık ısı geri kazanımı, dijital ikiz teknolojisi, otomasyon ve kaynak yönetimi gibi alanlarda yapılan dönüşümler, hem çevresel hem de operasyonel sürdürülebilirlik için kritik önemde.