2030’a kadar 3,2 trilyon dolar iklim yatırımı gerekiyor
Brezilya’nın Belem kentinde süren BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) çerçevesinde, Enerji, Çevre ve Su Konseyi (CEEW) tarafından düzenlenen toplantıda iklim krizine karşı finansman açığı tartışıldı.
Toplantıya CEEW Kurucu Ortağı Arunabha Ghosh, Doğal Kaynaklar Savunma Konseyi Uluslararası Çalışmalardan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Yamide Dagnet ve Brookings Enstitüsü Küresel Ekonomi Programı Kıdemli Üyesi Amar Bhattacharya katıldı.
Ghosh, COP30’un ülkelerin iklim taahhütlerinin samimiyetini gösterecek bir dönüm noktası olacağını belirterek, “Artık mesele harekete geçip geçmeyeceğimiz değil, birlikte hareket edip edemeyeceğimizdir” dedi. Ghosh, iklim krizinden sorumlu en büyük 25 ekonominin kayıp ve zarar finansmanında liderlik yapması gerektiğini vurguladı.
Dagnet ise uyum ve kayıp-zarar finansmanı konusunda somut hedeflerin ve izlenebilir göstergelerin eksikliğine dikkat çekti. “Uyum finansmanı konusunda 2025 sonrası için net bir plan yok” diyen Dagnet, COP29’dan bu yana bu konuda ilerleme sağlanmadığını söyledi.
Dagnet, Glasgow İklim Paktı’nda gelişmiş ülkelerin uyum finansmanını iki katına çıkarma sözü verdiğini ancak bunun yeterli olmadığını belirtti. “Az Gelişmiş Ülkeler ve Afrika Grubu, bu miktarın üç katına çıkarılmasını istiyor. Bu da yılda 120 milyar dolar anlamına geliyor; oysa ihtiyaç 350 milyar dolar civarında” dedi.
Kayıp ve Zarar Fonu’nun yetersiz kaldığını ifade eden Dagnet, fon büyüklüğünün 800 milyon dolar olduğunu, oysa Melissa Kasırgası’nın Jamaika’da 8 milyar dolarlık zarara yol açtığını hatırlattı. “Filipinler’deki Fung-wong Tayfunu da 1 milyondan fazla insanı yerinden etti. Bu rakamlar, fonun gerçek ihtiyacı karşılamaktan uzak olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Brookings Enstitüsü’nden Bhattacharya ise iklim finansmanının en büyük bölümünün temiz enerji geçişine ayrılması gerektiğini söyledi. “2030’a kadar yıllık 3,2 trilyon dolarlık yatırım ihtiyacının 2 trilyon dolardan fazlası enerji dönüşümüne yönlendirilmeli. Uyum ve dayanıklılık için 750–850 milyar dolar harcama gerekiyor” dedi.
Bhattacharya, uyum yatırımlarının her 1 dolarlık harcamaya karşılık 10 dolardan fazla fayda sağladığını belirterek, doğa temelli çözümlerin ve bozulmuş ekosistemlerin onarımının da yatırım öncelikleri arasında yer alması gerektiğini ifade etti. ABD’nin iklim finansmanından çekilmesinin süreci olumsuz etkilediğini dile getiren Bhattacharya, karbon piyasalarının ölçeği büyütme açısından en yüksek potansiyele sahip alan olduğunu söyledi.