Zenginlerin bu yaz saklandığı Avrupa’nın gizli rotaları
Eskiden zenginler, gündeme gelecekleri seyahat rotaları planlarken şimdi asıl gösteriş, tamamen gözlerden saklanmakta yatıyor. St. Tropez’de güneşlenen bir masa (Club 55), Ibiza’da ön sıra şezlong (Cala Jondal), Mykonos’ta Nammos Plajı’nda demir atan yat... Bunların yerini influencer’ların gözde noktaları alırken; bugünlerde gizlilik, en zengin gezginler için birinci sınıf lüks haline geldi. Milyoner ve yüzde 1'e hitap eden Sienna Charles seyahat danışmanlığı şirketinin CEO'su Jaclyn Sienna India, “Tipik lüks destinasyonlardan ziyade mahremiyet ve ayrıcalık sunan yerlere yönelim fark ettik” dedi. Müşteriler, genellikle zorlukla ulaşılan yerleri tercih ediyor. Çünkü oralarda kalabalık yok: Como Gölü yerine Orta Gölü; Cannes yerine Korsika; Mykonos yerine Patmos; Mallorca yerine Menorka; Saint Barth’s yerine Karayiplerdeki özel ada tatil köyleri (örneğin, Como Parrot Cay veya Jumby Bay Island).
Bu trend, daha geniş bir lüks seyahatçi kitlesine yayılıyor ve geleneksel konaklama markalarının stratejilerini bile etkiliyor. Sadece bu yeni gizli rotalarda otel yapmıyorlar, aynı zamanda pandemi döneminde talebi uçuran mahremiyet odaklı konseptleri uyguluyorlar. Yüksek profilli seyahat firması Indagare’ın kurucusu Melissa Biggs Bradley, “İnsanların resmi bir tatil köyü içinde bile villa mahremiyetini hissetmeleri için ayrı evler gibi bağımsız konaklama alanları yaratıyorlar” diyor.
1. Korsika ve Èze, Fransa
Fransız Rivierası’nın cazibesine kalabalık olmadan ulaşmak isteyenler için ideal. Korsika; sert doğası, sahil koyları ve el değmemiş manzaralarıyla öne çıkıyor. Indagare’ın Bradley, adanın güneybatısındaki 6 bin dönümlük Domaine de Murtoli’yi tavsiye ediyor: Her biri özel plaj erişimine sahip villalar.
Kara tarafındaki kıyı köyleri ise taş sokakları, sanat galerileri ve Akdeniz manzaralı yerel restoranlarıyla dikkat çekiyor. Èze köyü bunlar arasında parlıyor: Denizden 400 metre yüksekte, orta çağ yapılarında konaklama seçeneği sunan Château de la Chèvre d'Or teras bahçeleri, taş odalarında sıcak küvet ve deniz manzarasıyla gizlenmek için harika. Bono, ABD'nin eski Başkanı Barack Obama ve Leonardo DiCaprio bu rotaları seviyor.
2. Jasna Gölü, Slovenya
Alpler ile Adriyatik arasında bulunuyor ve Avrupa’nın yükselen lüks kaçamak noktalarından biri haline geliyor. Akdeniz ve Slav mutfağını birleştiren mutfağı, Brda ve Vipava Vadisi’ndeki butik şarap üreticileriyle dikkat çekiyor. Manzarası ise İsviçre kadar etkileyici: Buzul kaynaklı göller, yoğun ormanlar ve dik dağ silüetleri.
Black Tomato şirketine göre bu rotaya ilgi geçen yıla göre yüzde 34 arttı; özellikle sakin macera tutkunları, uçuş avı, doğa yürüyüşü ve bisiklet gibi aktiviteler için burayı seçiyor. Julian Alpleri'ndeki Hotel Milka’da minimalist şıklık ve dağ manzaraları var. Şef David Žefra’nın özgün yemekleri örneğin Danube somonu, gül turbu ve mürver çiçeğiyle hazırlanan bir tabak ya da yabani mantar ve fermente vişne eşliğinde geyik, Nordik pişirme teknikleriyle birleşiyor.
3. Orta Gölü ve Dolomitler, İtalya
Venedik ve Jeff Bezos tipi turistlerin istilasından ve Amalfi'nin aşırılıklarından kaçanlar için Piedmont bölgesindeki Orta Gölü sakin bir alternatif sunuyor. 11 odalı Casa Fantini de kalıp, elektrikli bot kiralayarak gölde yalnız başına gezebilir, görevlilerden verilen piknik sepetiyle günü özgürce planlayabilirsiniz. Gölün ortasındaki San Giulio Adası’nda 12. yüzyıldan kalma freskli bazilika görülmeye değer.
Bu rota, Dolomitler’e yaklaşık dört saatlik sürüş mesafesinde. Diesel’in kurucusu Renzo Rosso ve İtalyan konaklama markalarından Aldo Melpignano tarafından yeniden hayata döndürülen 35 odalı Ancora Cortina önerilen mekanlardan biri. Cortina’nın merkezi de 98 yıllık Pasticceria Lovat gibi aile işletmeleriyle çevrili.
4. Menorka, İspanya
Ibiza’nın gece hayatı ve Mallorca’nın beş yıldızlı atmosferinin gölgesinde kalmasına rağmen Menorka, Balearlar’ın beklenmedik yıldızı haline geldi: yürüyüş yolları, sakin plaj kulüpleri ve kuşların habitatı korunan sulak alanları sunuyor. Sienna India, “Ibiza ve Mallorca’ya kıyasla çok daha sakin” diye ekledi. Yenilenmiş çiftlik evlerinde açılan Santa Ana ve Son Ermità otelleri ada lüksünü temsil ediyor. Santa Ana’da 200 yıllık bu yapı sadece bir grup için, tüm altı odasıyla rezervasyon gerekiyor. Arkadaş ya da büyük aile grupları için ideal. Son Ermità ise bireysel rezervasyona açık ve 11 odasıyla, 800 dönümlük alan ve deniz ürünleri odaklı restoranıyla hizmet veriyor.
