Yeni dünya düzenine hazır mıyız?
Dünya düzeni yeniden şekilleniyor, roller yeniden dağıtılıyor. Kurallar yer değiştiriyor, ittifaklar çatırdıyor. Ticaret ve teknoloji savaşları, klasik diplomasinin önüne geçmiş durumda. Bu yeni dönemde pasif izleyiciler değil, aktif kurucular kazanacak.
Bizler, bu kaotik dönüşüm çağında sadece izleyen mi olacağız; yoksa yeni kurulan oyunun kurucu ortaklarından biri mi?
Bu sorunun yanıtını bulmak için artık hiçbir ülkenin – hele ki Türkiye gibi jeopolitik fay hatlarının tam ortasında yer alan bir aktörün – gelişmeleri dışarıdan gözlemleme lüksü yok.
Mesele artık “dünya nereye gidiyor” değil. Asıl soru şu: Türkiye bu yeni dünyada nerede durmalı ve hangi zamanlı hamleleri yapmalı?
Bu sorulara ışık tutacak çok özel bir buluşmaya hazırlanıyoruz. 30 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleştirilecek olan “Yeni Dünya Düzeninde Değişen Jeopolitik ve Ekonomik Dinamikler – Trump Politikalarının Türkiye’ye ve İş Dünyasına Etkileri” başlıklı zirve, sadece bir panel değil; yeni dönemin stratejik pusulasını arama çabası.
Stratejik bir zemin: HUV’un sessiz gücü

Etkinliğin mimarı, Türkiye’nin köklü kurumlarından biri olan Maliye Hesap Uzmanları Vakfı (HUV). Artık yalnızca teknik uzmanların değil, Türkiye’nin ve dünyanın stratejik akıllarının buluştuğu bir düşünce platformuna dönüşmüş durumda.
Bu dönüşümün mimarı, iş insanı ve vizyoner lider Ahmet Eren. Eren, her yıl İstanbul’da, Türkiye’nin entelektüel kapasitesini harekete geçiren, stratejik vizyonu güçlendiren toplantılar düzenliyor. Sessiz ama derin etkisiyle, bu organizasyonları yalnızca birer etkinlik olmaktan çıkarıp birer entelektüel zemin inşasına dönüştürüyor.
Kimler geliyor, ne konuşuluyor?
Panelin başkanlığını ben üstleniyorum.
Bu yılın öne çıkan konukları:
- Rt Hon Boris Johnson, Birleşik Krallık eski Başbakanı. Popülizmin, Brexit’in ve transatlantik ilişkilerin en dikkat çekici figürlerinden biri. Söylentilere göre yeniden iktidara yürümesi de ihtimal dahilinde.
- Amb. Roberto Azevêdo, Dünya Ticaret Örgütü’nün eski Genel Direktörü. Küresel ticaretin çok taraflı yapıdan çıkar merkezli bloklara savrulduğu yılların tam ortasında görev yapmış, sahayı ve masayı iyi bilen bir diplomat.
İkisi de bugünün korumacı ve çatışmalarla yüklü dünyasında Türk iş dünyasının ve hükümetin nasıl pozisyon alması gerektiğini anlatabilecek en yetkin isimler.
Açılışı ise, Ahmet Eren ile birlikte devletin entelektüel omurgasını temsil eden bir lider; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz yapacak. Kalkınma ekonomisi üzerine derin birikimi olan Yılmaz’ın katkısı, panelin teorik değil, uygulanabilir politikalara uzanmasını sağlayacak.
Trump: Bir kişi mi, yoksa bir dönüşüm mü?
Bu zirvede yalnızca Trump’ın kişiliği değil, temsil ettiği paradigma tartışılıyor. Çünkü Trump, yalnızca bir siyasetçi değil; bir küresel eğilimin adı artık.
Koruyucu politikalar, kurumsal yapılara güvensizlik, bireysel liderliğin ön plana çıkışı ve serbest piyasa yerine milliyetçi ekonomi anlayışı… Bu trend artık sadece ABD’de değil, Avrupa’dan Asya’ya birçok ülkede etkisini gösteriyor.
Peki bu eğilim devam ederse:
- NATO ve AB nasıl bir sınavdan geçecek?
- Çin ile stratejik rekabet nasıl tırmanacak, Rusya-Çin ortaklığı kırılacak mı?
- Kuralsızlık mı kazanacak, yoksa küresel düzen yeniden inşa mı edilecek?
Ve en kritik soru: Türkiye bu denklemde nerede durmalı?
Türkiye için üç yol: İzleyici mi, dengeleyici mi, oyun kurucu mu?
Bugün Türkiye, yalnızca coğrafi değil; stratejik bir kavşakta duruyor. Enerji arz güvenliği, savunma sanayii, ticaret rotaları, göç politikaları ve dijital dönüşümde belirleyici olabilecek kapasiteye sahip.
Ancak bu kapasitenin sürdürülebilir güce dönüşmesi için içeride de sağlam bir zemin gerekiyor: Hukukun üstünlüğü, şeffaf ekonomi, tutarlı dış politika ve toplumsal güven.
Ticarette güç konuşacak
Roberto Azevêdo, küresel ticaret düzeninin dönüşümünü masaya yatıracak. Artık kurallar değil; güç ve çıkar blokları belirleyici.
Türkiye için öne çıkan üç alan şöyle:
1. AB ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesi,
2. Afrika, Asya ve Latin Amerika ile yeni bağlar kurulması,
3. Yeşil dönüşüm, dijital ticaret ve enerji yatırımlarında stratejik ortaklıklar.
30 Mayısta ne beklemeliyiz?
Bu zirveden somut bir bildiri çıkarmayı hedeflemiyoruz. Ama amacımız, çok daha değerli bir şey: Zihin haritası çizmek.
Toplantının moderatörü olarak, tartışmaları bu doğrultuda yönlendireceğim. Bugünü anlamaktan öte, geleceği şekillendirecek politikaların temellerini atmak istiyoruz.
Ve bu haritada Türkiye; yalnızca davet edilen değil, masayı yeniden inşa eden bir ülke olarak yer alacaksa, bu süreçlerin başlangıç noktalarından biri de işte bu toplantı olacak.
Son söz: Strateji sessiz inşa ile başlar
Ahmet Eren’in liderliğinde HUV’un gerçekleştirdiği bu buluşma, stratejinin sessiz ama kalıcı inşasının örneklerinden biri.
30 Mayıs sabahı İstanbul’da, Boğaz’a karşı sadece fikirler konuşulmayacak. Dünyanın geleceğini, değişmekte olan oyun kural ve oyuncuları, Türkiye’nin küresel rolü, iş dünyasının geleceği, genç liderlerin ufku yeniden tartışmaya açılacak.
Ben de bu tartismayi yönlendirirken hiç merak etmeyin sizlere de ortaya çıkacak özgün zihinsel haritayı ve ortak vizyonu yansıtmaya devam edeceğim.
"Dünya" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
-
-
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?