Yeni bir işte hızlı terfi almanın sırrı

Kariyer yolculuğunda erken başarının sırrı en güçlü belirleyicisi aldığınız eğitim veya işe getirdiğiniz deneyim türü değil. Yeni araştırmalar en güçlü ve göz ardı edilen faktörlerden birinin, yeni işe alınan bir çalışan olarak karmaşık, yüksek profilli bir projeye atanmak olduğunu gösteriyor. Kentucky Üniversitesi Gatton İşletme ve Ekonomi Fakültesi'nde yönetim alanında yardımcı doçent olarak görev yapan Shihan Li, Carnegie Mellon Üniversitesi'nden David Krackhardt ve Nynke M. D. Niezink ile birlikte, Çin'deki bir yüksek teknoloji havacılık şirketinin iki yıl boyunca yaklaşık 500 yeni mühendislik çalışanını izleyen verileri analiz etti. Çinli şirket, her yeni çalışanı, çalışanların geçmişlerine bakılmaksızın, karmaşıklık ve statü açısından farklılık gösteren dört adet altı aylık projede dönüşümlü olarak görevlendiriyor.

Araştırmacılar, ilk iki yıl içinde herhangi bir altı aylık dönemde karmaşık, yüksek profilli projelere rastgele yerleştirilen yeni çalışanların, daha az karmaşık projelere atanan meslektaşlarına göre tutarlı bir şekilde daha fazla mesleki sertifika aldıklarını ve şirketten daha fazla takdir gördüklerini buldular. Bu da daha yüksek ikramiyeler, daha güçlü değerlendirmeler ve daha hızlı terfilerle sonuçlandı. Aslında, araştırma sırasında yüksek lisans öğrencisi olan Li'ye göre karmaşık projelere atanma şansına sahip yeni çalışanlar, daha az karmaşık projelere atanan meslektaşlarına göre ortalama olarak beş kat daha fazla terfi alma olasılığına sahipti.

Araştırmacılar sadece bir firmayı incelemiş olsalar da örgütsel araştırmalarda nadir görülen rastgele tasarım, yazarlara neden-sonuç ilişkisini anlamaları için bir fırsat sundu. Krackhardt, “İş başarısını öngörebilecek iyi belirleyiciler bulmakta zorlanıyorduk. Hangi okula gittikleri, hangi eğitimleri aldıkları, ne tür deneyimler kazandıkları... Hepsi bir şekilde katkıda bulunuyordu, ancak hiçbiri başarıyı güvenilir bir şekilde öngöremiyordu” dedi. 

Görünürlük önemli

Krackhardt, ekibin bulgularının iki farklı ama birbirini tamamlayan mekanizmadan kaynaklandığını söylüyor. İlk olarak, karmaşık görevler, yeni işe alınanları diğer ekiplere ve zorlu teknik sorunlara maruz bırakır, bu da beceri gelişimini hızlandırabilir. Krackhardt, “Zorlu bir görevdeyken öğrenme eğrisi daha büyüktür” dedi. İkincisi, statü karmaşık projelerle birlikte gelir ve bu da yeni işe alınanlara yansır. Böylece çalışanlara daha fazla fırsat verildiğini belirten Krackhardt, “Şirket içi haber bültenlerinde öne çıkarıldılar. Statü, çalıştıkları belirli projenin ötesine bile taşındı” diye konuştu. 

Fırsatlar yaratmak

Krackhardt, çoğu şirkette yöneticilerin ekip üyelerini seçme hakkına sahip olduğunu ve genellikle yüksek performans gösteren veya ‘yıldız’ çalışanları tercih ettiklerini söylüyor. Bu durum, potansiyeli olan ancak kendini tanıtma becerisi olmayan veya iyi bağlantıları olmayan yeni çalışanların fırsatlarını sınırlayabilir.

Araştırmacılar, “Rastgele atama her yerde pratik olmayabilir, ancak bu ilke yine de uygulanabilir” diyorlar. Kuruluşlar, yeni çalışanları karmaşık işlerde dönüşümlü olarak görevlendirebilir, yeni başlayanlara yüksek statülü projelere katılma fırsatı verebilir. Yeni işe alınan çalışanlara gelince, Krackhardt onlara zorlu projeleri kaçınmak yerine kabul etmelerini tavsiye ediyor, özellikle de şirket kültürü bu tür bir cesareti destekliyorsa. Krackhardt  “Tek bir zorlu görev bile kariyerinizin gidişatını değiştirebilir” diye ekledi.