Yapay zeka yarışında zirveye yaklaşan milyarder: Larry Ellison’a dair bilinmesi gerekenler

Yapay zeka patlamasıyla birlikte veri merkezi harcamalarının rekor seviyelere ulaşması, bulut devi Oracle’ın kurucu ortağı, başkanı ve baş teknoloji sorumlusu Larry Ellison’ın, artık dünyanın en zengin İnsanı unvanı için Elon Musk ile yarışır hale gelmesini şaşırtıcı kılmıyor. Şirketin 2026 mali yılının ilk çeyrek kazanç duyurusunda siparişlerinin yüzde 359 artış gösterdiği açıklandı. Bu gelişme Oracle hisselerinin bir günde yüzde 36 yükselmesini sağladı. Hisselerin yüzde 40’ından fazlasına sahip olan Ellison, bu yükselişle birlikte Forbes Milyarderler Listesi'nde Elon Musk’ın hemen ardından ikinci sıraya yerleşti.

Net servetleri 2 trilyon doları aşıyor

Kıyaslama açısından, Meta’dan Mark Zuckerberg, Amazon’dan Jeff Bezos, Nvidia’dan Jensen Huang, Google kurucuları Larry Page ve Sergey Brin gibi yapay zeka öncülerinden oluşan dünyanın en zengin yedi kişisinin toplam net serveti 2 trilyon doları aşıyor. Bu da neredeyse Kanada’nın gayrisafi yurt içi hasılasına eşdeğer. Şu an 81 yaşında olan Ellison, 47 yaşından beri milyarder. 

1. Yokluktan zenginliğe

Ellison, 2. Dünya Savaşı sırasında New York’ta, bekar ve genç bir annenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Dokuz aylıkken zatürre olunca annesi, onu teyzesi ve eniştesine evlatlık verdi. Çocukluğunu Chicago’nun güneyinde, işçi sınıfı bir mahallede geçirdi. Biyolojik babası bir Rus göçmeni ve ABD bombardıman pilotuydu. 1960’ların etkisiyle Ellison üniversiteyi iki kez yarıda bıraktı. Kendi yolunu çizerek bilgisayar programcılığına yöneldi.

2. CIA'in rolü

Ellison, Berkeley’e taşınarak birkaç teknoloji şirketinde yazılım geliştirici olarak çalıştı ve sonunda Ampex’te CIA için Oracle adlı bir veritabanı geliştiren bir ekibe katıldı. IBM’in Büyük Paylaşımlı Veri Bankaları İçin İlişkisel Veri Modeli adlı araştırma makalesinden ilham alarak, arkadaşlarıyla birlikte IBM'den önce pazara çıkmak için kendi girişimlerini kurdu. Kendi ceplerinden iki bin dolar koyarak şirketi kurdular ve CIA’dan aldıkları 50 bin dolarlık sözleşmeyle yola çıktılar. Birkaç yıl sonra Sequoia Capital desteğiyle şirketin adı Oracle oldu. 1986’da, Microsoft’tan bir gün önce halka açıldılar ve Ellison 1990'da milyarder oldu.

3. Steve Jobs ile eğlenceli dostluğu

Hem Silikon Vadisi’nin teknoloji devleri hem de Woodside’daki komşular olarak, Ellison ve Steve Jobs yakın arkadaşlardı. Ellison, Jobs'ın Pixar’ın ilk uzun metrajlı filmi Toy Story'nin 73 farklı versiyonunu izletip fikir aldığını anlatmıştı. Jobs, Pixar’ı Apple’dan kovulduktan sonra George Lucas’tan 10 milyon dolara satın almış, daha sonra Disney’e 7.4 milyar dolarlık hisse karşılığında satarak o dönemde Disney’in en büyük hissedarı olmuştu.

Ellison, Jobs’ı Apple’a geri döndürmek için şirketi satın almayı bile teklif etti ancak Jobs reddetti. Bunun yerine kendi geliştirdiği NeXT işletim sistemini Apple’a satarak yönetim kurulunu geri dönmeye ikna etti. Jobs 1997’de yeniden CEO oldu, Ellison ise Apple’ın yönetim kuruluna katıldı.

4. Teknoloji yatırımları

Jobs’ın 2011’de pankreas kanserinden ölümünden sonra Ellison, hastalık araştırmalarına daha fazla kaynak ayırmaya başladı ve 2016’da USC bünyesinde 200 milyon dolarlık bağışla Ellison Tıp Enstitüsü’nü kurdu. Daha yakın zamanda ise Oxford’da, bağış taahhüdü 1.25 milyar doları bulan Ellison Teknoloji Enstitüsü’nü kurdu; projeleri arasında bağışıklık sistemini haritalamak da yer alıyor.

Ellison’ın asıl yapay zeka yatırımı Oracle olsa da başka önemli teknoloji yatırımları da yaptı. 1999’da Salesforce’u fonladı, 2018’de Tesla’ya yatırım yaparak yönetim kuruluna girdi, daha sonra Elon Musk’ın Twitter’ı satın almasına destek verdi. Ayrıca, şimdi kapanmış olan sağlık test girişimi Theranos’un da erken yatırımcılarındandı.

5. Hawaii'yi satın almak

2012 yılında Ellison, Dole Food Company CEO’su David Murdock’tan Lanai Adası’nın yüzde 98’ini satın aldı. Bloomberg’e göre bu araziye, Ellison ve Jobs’un sık sık tatil yaptığı Four Seasons Lanai tesisi de dahildi. Ellison araziye 300 milyon dolar ödedi. Bugün burada yapay zeka destekli kişiselleştirilmiş planlar, analizler ve termal vücut haritalama masajı gibi özel tedaviler sunan Sensei adlı bir sağlık merkezi işletiyor.

6. Hollywood’u da satın alıyor

Son yıllarda Ellison, Hollywood’da da ciddi yatırımlar yaptı. Oğlu David’in sahibi olduğu Skydance Media ortaklığıyla Paramount Global’i 8.4 milyar dolara satın aldı. Ayrıca Warner Brothers Discovery için de teklif hazırlığında olduğu iddia edildi. Oğlu David Ellison, Top Gun, Mission Impossible ve Star Trek gibi büyük gişe filmlerinin yapımcısı olarak tanınıyor. Top Gun: Maverick filmi 1.5 milyar dolarlık hasılatıyla tarihin en çok kazanan filmlerinden biri oldu. Kızı Megan Ellison da Oscar ödüllü Her filmiyle tanınan Annapurna Pictures’ın kurucusu. Larry Ellison ise Iron Man 2 filminde Elon Musk ile birlikte kısa bir rol aldı.

7. Servetini bağışlıyor

Kanser araştırmaları için milyarlarca dolar toplayan hayırsever Michael Milken’in yakın arkadaşı olan Ellison, mutluluğa giden yolun cömertlikten geçtiğine inanıyor. 2010 yılında Bill ve Melinda Gates ile Warren Buffet’ın başlattığı The Giving Pledge kampanyasına katıldı ve servetinin yüzde 95’ini sağlık ve yaşlanma araştırmalarına bağışlayacağını taahhüt etti. Bu kampanyaya katılan diğer milyarderler arasında Mark Zuckerberg, Priscilla Chan, Mackenzie Scott, Michael Bloomberg, George Lucas, Reid Hoffman ve Sam Altman da bulunuyor.

8. Ölümsüzlük arayışı

Ellison, ilk milyarder olduğu zamanki kadar genç ve zinde görünmeye devam ediyor. Alkol veya uyuşturucu kullanmıyor, günlük egzersiz yapıyor, pesketaryen besleniyor ve uykusuna önem veriyor. Kendini zinde tutmak için yelken, tenis, uçuş, Japon kültürü, satranç, gitar gibi alanlara ilgi duyuyor.

Ellison’a göre yüksek başarıyı getiren şey başarı arzusundan çok başarısızlık korkusu. Küçükken en büyük korkusu, evlatlık annesini kaybetmekti. Bir gün işten geç gelince, sağ salim dönmesi için Tanrı’ya dualar edip adaklar adamıştı. Annesini üniversite yıllarında kanser nedeniyle kaybettiğinde depresyona girip okulu bıraktı. Sonrasında gerçek mutluluğun anlamlı bir amaç uğruna vermekte olduğunu keşfetti. Bugün servetini ölümsüzlük arayışına, özellikle yapay zeka ile sağlığın geliştirilmesine adıyor. Eğer bunu başarırsa, belki de en büyük mirası bu olacak.