TEPAV’dan enflasyon ve faiz uyarısı: Kalıcı düşüş zor
Rapor, Mayıs 2024’ten itibaren enflasyonda belirgin bir gerileme yaşandığını kabul etmekle birlikte, bu olumlu tablonun sürdürülebilirliğine dair kaygıların arttığını ortaya koydu. 2026 sonuna kadar enflasyonun yüzde 20’nin altına çekilmesinin mevcut ekonomik ve siyasi koşullarda oldukça güç olduğu belirtildi.
Faiz indirimine kapı aralanabilir
TEPAV’ın değerlendirmesine göre, enflasyonun düşüş eğilimi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 2025 ve 2026 için belirlediği hedeflerle örtüşmese de mevcut faiz oranı ile enflasyon tahminleri arasındaki fark, politika faizinde sınırlı bir indirimin önünü açabilir.
Türkiye G20’de en yüksek ikinci enflasyona sahip
Haziran 2025 verilerine göre, Türkiye yüzde 1,37’lik aylık enflasyon oranıyla G20 ülkeleri arasında en yüksek ikinci enflasyona sahip ülke konumunda bulunuyor. Bu durum, fiyat istikrarının sağlanmasının hâlâ büyük bir mücadele olduğunu gösteriyor.
Riskler arttı, ekonomi kırılgan
Raporda, iç siyasi gerginlikler, ABD’nin ek vergi uygulamaları ve İsrail-İran çatışması gibi gelişmelerin risk primini yükselttiği ve makroekonomik istikrarı tehdit ettiği belirtildi. ABD Başkanı Trump’ın yeni vergi tehditleri ise belirsizliğin sürmesine neden oluyor.
Fiyat davranışlarında bozulma
Sık değişen enflasyon beklentilerinin piyasalarda güveni zedelediği vurgulanan notta, kamu fiyatlarındaki yüksek artışlar, bütçe açığı ve Çin kaynaklı rekabetin ihracatçılar üzerindeki baskısına dikkat çekildi. Bu gelişmelerin fiyatlama davranışlarını olumsuz etkilediği ifade edildi.
Hukukun üstünlüğü ve reform çağrısı
Rapor, iç ve dış belirsizliklerin azaltılması için hukukun üstünlüğünün sağlanmasını, etkin ve hızlı bir yargı sisteminin kurulmasını öncelikli hedef olarak gösterdi. Ayrıca yeni bir kalkınma stratejisine ve mali disipline dayalı yapısal reformların enflasyonla mücadeleyi destekleyeceği vurgulandı.
Yapısal adımlar şart
Vergi reformu, kayıt dışı ekonomiyle mücadele, kamu harcamalarının verimliliği ve koşullu gelir desteklerinin gözden geçirilmesi gibi adımların zorunluluğuna işaret edildi. Ayrıca yönetilen fiyatların, enflasyonla mücadeleyi destekleyecek şekilde düzenlenmesi gerektiği belirtildi.
Bağımsız kurumlar ve eğitim ön planda
Raporda, TCMB, TÜİK ve BDDK gibi kurumların bağımsızlığının güçlendirilmesi, eğitim kalitesinin artırılması ve yeşil dönüşüme öncelik verilmesi çağrısı yapıldı. Özel sektörle daha yapıcı bir ilişki kurulmasının da önemine değinildi.
TEPAV’dan faiz indirimi önerisi
TEPAV, politika faizinin yüzde 43’e çekilmesini önerdi. Merkez Bankası’nın para politikası araçlarında esnekliğini koruyabilmesi için gecelik borç verme faizinin ise yüzde 46 olarak belirlenmesi gerektiği ifade edildi. Bu önerinin, kapsamlı bir reform paketiyle birlikte hayata geçirilmesinin, enflasyonla mücadelenin başarısını artıracağı vurgulandı.