Jeffrey Epstein davası neden yeniden tartışılıyor?
Jeffrey Epstein davası, siyaset ve iş dünyasındaki güçlü isimlerle bağlantılı istismar suçlusu finansçının hikayesi, ABD'de Donald Trump yönetimi, Adalet Bakanlığı’nın Epstein hakkında yürüttüğü soruşturmaya ait kalan belgeleri açıklaması yönünde büyük baskı altındayken yeniden gündeme geldi.
Öne çıkanlar
• Epstein, 2005 yılında Florida’nın Palm Beach kentindeki yerel polislerin, mart ayı itibariyle gelen ihbarlar doğrultusunda Epstein’ın kız çocuklarına cinsel ilişki için para teklif ettiğini araştırmaya başlamasıyla ceza soruşturmasının hedefi haline geldi. Ancak iddialara rağmen Florida jürisi, Epstein’a yalnızca fuhuş talebinde bulunmakla ilgili tek bir suçlama yöneltti. Bu durum, ellerindeki delilleri FBI’a ileten yerel polisi öfkelendirdi.
• Epstein, 2008 yılında fuhuş talebinde bulunmak ve reşit olmayan bir kişiye fuhuş talebinde bulunmak suçlamalarını kabul ederek, dönemin ABD Başsavcısı Alexander Acosta’nın ofisiyle bir anlaşma yaptı. Bu anlaşma, eyalet seviyesindeki suçlamaların ardından federal soruşturmaya maruz kalmasının önüne geçti.
• Epstein, Temmuz 2019’da New York’ta tekrar tutuklandı. Bu kez 2002 ile 2005 yılları arasında birçok reşit olmayan kızı istismar ettiği iddiasıyla çocukların cinsel amaçla ticareti ve komplo suçlamalarıyla federal düzeyde yargılandı.
• Ağustos 2019’da yargılanmayı beklerken hapishanedeki hücresinde ölü bulundu. Yetkililer Epstein’ın kendini astığını belirtti. Ancak tutanaklardaki tutarsızlıklar ve hücre içindeki güvenlik kamerası kayıtlarının eksikliği, kamuoyunun büyük kısmında resmi açıklamaya karşı komplo teorilerinin doğmasına neden oldu.
• Epstein tutuklanmadan önce, ABD'nin eski Başkanı Bill Clinton, Victoria’s Secret'ın eski sahibi milyarder Les Wexner ve Microsoft’un kurucusu Bill Gates gibi birçok milyarder, politikacı ve bilim insanı ile ilişkili bir finans yöneticisiydi.
• Donald Trump’ın da geçmişte Epstein’la bağlantısı olmuştu; ancak Trump, bu dostluğun çok önce sona erdiğini, kendisinin hiçbir suça karışmadığını ve Epstein’ın suçlarıyla ilgisinin bulunmadığını uzun süredir savunuyor.
• Epstein’ın servetinin tam kaynağı hala net değil. Ölümünden sonra yayımlanan belgeler, aslında milyarder olmadığını ortaya koymuştu.
Epstein’a ilk olarak hangi suçlar yöneltildi?
Palm Beach polisi, 2006 Mart’ında Epstein’ı 'reşit olmayan biriyle yasa dışı cinsel ilişki kurmakla' suçlayan bir gerekçeli belge hazırladı. Ancak Bölge Savcısı Barry Krischer davayı büyük jüriye sevk etti. Bu karar, dönemin Palm Beach Polis Şefi dahil olmak üzere birçok kişiden tepki aldı. Polis, elindeki kanıtları FBI’a iletti. Büyük jüri Epstein’a yalnızca fuhuş talebinde bulunmakla ilgili bir suçlama yöneltti. FBI ise resmi bir soruşturma başlattı.
Epstein’a verilen cezanın arkasında ne vardı?
Epstein’ın avukatları, dönemin ABD Başsavcısı Alexander Acosta’nın ofisiyle hızla müzakerelere başladı. Sonuçta 2008’de Epstein, fuhuş ve reşit olmayan birinden fuhuş talebinde bulunmak suçlarını kabul etti. Bu anlaşma kapsamında Epstein, 13 aylık hapis cezası alıp cinsel suçlu kaydına geçti. Ancak Temmuz 2009’da cezasını tamamlamadan serbest bırakıldı. Gündüzleri West Palm Beach’teki ofisinde çalışmasına izin verildi; sadece geceleri hapishaneye dönüyordu. Anlaşmanın detaylarının ortaya çıkmasının ardından onlarca mağdur dava açmaya başladı.
Anlaşmada neler vardı?
Miami Herald’ın haberine göre Epstein’ın avukatları en az 2007’den itibaren anlaşma üzerinde pazarlık yapmaya başlamıştı ve sürekli daha fazla taviz istemişti. Federal savcılar, Epstein hakkında 53 sayfalık bir iddianame hazırlamıştı, ancak sonunda anlaşmayı kabul ettiler. Epstein, iki fuhuş suçlamasını kabul etti ve karşılığında 13 ay hapis cezası aldı. Anlaşmanın bir parçası olarak federal savcılarla gizli bir kovuşturmama anlaşması imzaladı. Bu anlaşmada, davadaki “olası tüm suç ortaklarına” dokunulmazlık tanıyan bir madde de yer alıyordu.
Ghislaine Maxwell ile ilişkisi neydi?
Maxwell, Epstein’ın uzun süreli sevgilisi olup, reşit olmayan kızları Epstein’a yönlendirmekten suçlu bulundu. Britanyalı medya patronu ve eski milletvekili Robert Maxwell’in kızı olan Ghislaine’in, babası üzerinden bazı istihbarat örgütleriyle ilişkili olabileceği iddia edildi. Robert Maxwell 1991’de Atlantik Okyanusu’nda yatından düşerek ölmüştü. Maxwell, Epstein’a kız temin ettiği gerekçesiyle 2020’de tutuklandı. Yıllarca mağdur davalarından kaçmıştı. Epstein’ın özel jetine ait uçuş kayıtları dahil birçok bilgi, Maxwell’in yargılanması sırasında ortaya çıktı. Bu kayıtlar, Epstein’ın Clinton ve Trump ile çok sayıda yolculuk yaptığını gösteriyordu. Manhattan’da yakından takip edilen bir davada Maxwell; bir reşit olmayanın cinsel istismarı, yasa dışı cinsel eylemler için bir reşit olmayanın taşınması ve insan kaçakçılığıyla ilgili üç komplo suçu dahil olmak üzere beş federal suçtan mahkum edildi. Maxwell, masum olduğunu savunmaya devam etti ve davasını Epstein’ın anlaşmasının kendisini de kapsadığı iddiasıyla Yüksek Mahkeme’ye kadar taşıdı. Adalet Bakanlığı ise bu iddiayı reddederek, anlaşmanın yalnızca Florida Güney Bölgesi için geçerli olduğunu belirtti.
Anlaşmayı Alexander Acosta onayladı
Alexander Acosta, George W. Bush döneminde Florida Güney Bölgesi’nde ABD Başsavcısı olarak görev yaptı ve Epstein’ın tartışmalı anlaşmasını onaylayan kişiydi. Trump, Acosta’yı 2017’de Çalışma Bakanı olarak atadı. Onay oturumlarında Acosta ilk etapta kendi kararını savundu: “Sonuçta Bay Epstein hapse girdi. Cezasını çekti. Cinsel suçlu olarak kaydedildi. Dünya onun suçlu olduğunu öğrendi ve mağdurlar tazminat aldı” dedi. Ancak Senatör Tim Kaine, Epstein’a gündüzleri işine gitmesine izin verilmesini sorduğunda Acosta, “Bunu kamuya açık şekilde kınadım. Berbat bir karardı” diyerek eleştiriyi yerel yetkililere yönlendirdi. Kasım 2018’de Miami Herald, “Adaletin Bozulması” başlıklı araştırmasını yayımlayarak Epstein’ın anlaşmasını ve Acosta’nın rolünü yeniden gündeme taşıdı.
Bu gelişme, Acosta’nın Trump kabinesinde görev almasıyla Epstein davasını tekrar gündeme oturttu. Epstein’ın 2019’daki ikinci tutuklamasının ardından Acosta görevinden istifa etti. Adalet Bakanlığı’nın Mesleki Sorumluluk Ofisi, Acosta’nın dava sürecindeki rolünü inceledi. Kasım 2020’de yayımlanan raporda Acosta’nın “kötü bir değerlendirme yaptığı” ifade edildi. Özellikle, Epstein’ın mağdurlarına anlaşmanın detaylarının bildirilmemesi eleştirildi. Raporda, “Kararı, mağdurların uzun süre bilgilendirildiği federal soruşturmanın nasıl sonuçlandığından habersiz kalmalarına yol açtı ve Bakanlığın mağdurları susturmaya çalıştığı izlenimini doğurdu” ifadeleri yer aldı.
