Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: Enflasyon kalıcı düşüş yolunda
Şimşek, mart ayından bu yana yaşanan dalgalanmaların farklı etkenlerin birleşiminden kaynaklandığını belirtti. ABD’de Donald Trump’ın ticaret savaşları süreci ile Türkiye’de 19 Mart sonrası gelişmelerin aynı döneme denk geldiğini hatırlatan Bakan, “İç ve dış faktörler üst üste geldiğinde ayrıştırmak kolay değil. Ancak son bir haftada olağan dışı bir durum söz konusu değil” dedi.
Dezenflasyon süreci
Enflasyonla mücadeleye özel önem verdiklerini dile getiren Şimşek, fiyat istikrarını sağlamak için tüm kurumların koordinasyon içinde çalıştığını söyledi. 2022-2023 döneminde yüzde 65 seviyesinde olan enflasyonun düşüş trendine girdiğini ifade eden Şimşek, “Artık 30’un altına doğru ilerleyen bir seyir var. Maliye politikası, gelir politikası, para politikası ve arz yönlü tedbirlerle dezenflasyon sürecini güçlü adımlarla yönetiyoruz” dedi.
Bütçe disiplini ve kamu harcamaları
Bütçe açığının milli gelire oranının azalmasının dezenflasyona destek olduğuna dikkat çeken Şimşek, enerji sübvansiyonlarının kademeli şekilde azaltıldığını belirtti. Kamu maliyesinde atılacak adımların da bu çerçevede şekilleneceğini kaydetti.
Tasarruf politikaları
Kamu harcamalarında tasarrufun net sonuç verdiğini ifade eden Şimşek, “Taşıt kiralama, seyahat, kırtasiye ve diğer cari giderlerde ciddi bir düşüş sağladık. Kamu harcamalarının milli gelire oranını son 10 yılın ortalamasına kıyasla yüzde 33 azalttık. Tasarruf konusunda en küçük bir tereddüdümüz yok” diye konuştu.
Programın dayanıklılığı
Şimşek, OVP’nin son aylarda yaşanan gelişmeler karşısında güçlü bir sınav verdiğini söyledi. Türkiye’nin rezerv yeterliliğini sağladığını belirten Bakan, “Eurobond faizleri yüzde 10’dan yüzde 7’nin altına geriledi, CDS primlerimiz düştü. Bu, programın şoklara dayanıklı olduğunu gösteriyor” dedi.
Faiz giderleri ve deprem harcamaları
Faiz giderlerindeki artışın nedenini de açıklayan Şimşek, “Enflasyonist ortamda bu giderleri nominal bazda değerlendirmek yanıltıcı olur. Uzun vadeli ortalamaların altında seyrediyoruz. 2024 ve 2025’te faiz dışı açık verdik, çünkü Türkiye büyük bir deprem yaşadı. Bugünkü değerle 90 milyar dolarlık bir kaynağı deprem yaralarını sarmak için kullandık ve bunun önemli kısmını borçlanarak sağladık. Dolayısıyla faiz giderlerinde sınırlı bir artış var ama bu geçici” dedi.
OVP açıklandı: Enflasyonun 2027'de tek haneye düşmesi hedefleniyor