;
Arama

Ekonomik modeli çöken Almanya şimdi ne yapacak?

Almanya'nın ekonomik modeli bozuldu ve kimsenin bir B planı yok. Ülke ihracata odaklanmış durumda ancak Çin ithalatı yavaşlatıyor ve ABD'nin gümrük vergisi tehditleri artıyor.

27 Ocak 2025, 11:17

Almanya'nın 140 bin nüfuslu en zengin ikinci şehri Ingolstadt Belediye Başkanı Christian Scharpf, 100 milyon euro’ya yakın tasarruf etmenin yollarını arıyor. Merkezi burada Tuna nehri yakınlarında bulunan otomobil üreticisi Audi, ana şirketi Volkswagen aracılığıyla Ingolstadt'ın kasasına yılda 100 milyon euro’nun üzerinde vergi sağlıyordu ancak bunlar bir yıl önce kesildi. Audi kasım ayında, eylül ayına kadar olan üç aylık dönemde faaliyet karında yüzde 91'lik bir düşüş olduğunu açıkladı ve Almanya'da binlerce kişiyi işten çıkardı. 

Alman sanayisini zayıflattı


Audi'nin, Almanya'nın amiral gemisi otomobil endüstrisinin satışlarının büyük bir bölümünü ve karının daha da büyük bir bölümünü gerçekleştirdiği Çin'deki işi, eylül ayına kadar olan dokuz ayda bir önceki yıla göre dörtte bir oranında küçüldü. Bir zamanlar Batılı otomobil yöneticileri tarafından ilkel oldukları için alay edilen Çinli otomobil üreticileri, Çin içinde ve dışında pazar payını ele geçirerek zorlu rakiplere dönüştüler. Çin'de yavaşlayan ekonomik büyüme ve buradaki şirketlerin artan rekabeti, Alman sanayisini bir bütün olarak zayıflattı. Patlayan enerji maliyetleri ve yeni ticaret tarifeleri tehdidi ile birleştiğinde, tahminler korkunç. 

Bu yılda durgunluk bekleniyor


Alman otomobil üreticileri ve tedarikçileri on binlerce kişinin işten çıkarılacağını duyurdu. Dünyanın üçüncü büyük imalat sanayii olan Almanya'nın imalat sanayii yedi yıldır istikrarlı bir şekilde küçülüyor. Almanya'nın federal istatistik kurumuna göre Almanya ekonomisi son iki yılda bir bütün olarak daraldı ve bu da 1951'den bu yana kayıtlara geçen arka arkaya ikinci yıllık daralmaya işaret ediyor. Gayrisafi yurtiçi hasıla, Covid-19 salgınının başlamasından önceki 2019 yılından bu yana kabaca yatay seyretti. Bu İkinci Dünya Savaşı'nın sonundan bu yana en uzun durgunluk dönemi oldu. Çoğu ekonomist bu yıl da durgunluk yaşanmasını bekliyor. Amerika, muhtemelen kurtarmaya gelmeyecek. ABD Başkanı Donald Trump, Almanya'nın en büyük ihracat pazarı olan ABD'de bariyerleri yükseltecek bir dizi gümrük vergisiyle küresel ticareti sekteye uğratmakla tehdit ediyor. 

Gelecek ay yeni bir parlamento seçecek olan Almanlar için bu durum, işsizlik oranının yüzde 12'ye ulaşarak bugünkü oranın iki katına çıktığı 2000'li yılların ortalarının daha korkutucu bir versiyonu. O dönemde Berlin, işgücü piyasası ve sosyal yardım sisteminde popüler olmayan revizyonlar gerçekleştirerek daha fazla insanın iş bulmasını teşvik ederken, işletme maliyetlerini düşürdü ve ihracatçıların uluslararası rekabet gücünü artırarak yirmi yıllık sağlam büyümenin önünü açtı. O dönemde Berlin, işgücü piyasası ve sosyal yardım sisteminde popüler olmayan revizyonlar gerçekleştirerek daha fazla insanın iş bulmasını teşvik ederken, işletme maliyetlerini düşürdü ve ihracatçıların uluslararası rekabet gücünü artırarak yirmi yıllık sağlam büyümenin önünü açtı.

Ekonomistler mevcut krizin daha kötü olduğunu çünkü Almanya'nın ihracata dayalı ekonomik modelinin temelini sorguladığını söylüyor. Daha önceki gerileme döneminde Çin ekonomisi yılda yaklaşık yüzde 10 ya da daha fazla büyüyor, küresel ticarete ve küresel ekonomiye güç veriyordu. Dünya Ticaret Örgütü'ne göre bugün Çin ekonomisi bu oranın yarısı kadar büyüyor ve küresel ticaret hacmi durmuş durumda. 

Dünya Alman malı ürünlere sırtını dönüyor


Washington'daki Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü'nün Brüksel merkezli kıdemli araştırmacılarından Jacob Kirkegaard, hızlı büyüyen ihracat pazarları olmadan Almanya'nın modelinin öldüğünü söyledi. Yine de çok az siyasetçi ekonomistlerin gerekli olduğunu söylediği büyük değişikliklere odaklanıyor. 83 milyon nüfuslu ülke, başkalarının satın almak istediği mühendislik ürünlerini üretip ihraç ederek dünyanın üçüncü büyük ekonomisi haline geldi. Şimdi ise dünya Alman malı ürünlere sırtını dönüyor ve Almanya'nın bir B planı yok. 

Kriz siyaseti vurdu


Yakın zamana kadar bu ekonomik çöküşün etkileri köşe yazıları ve ekonomik veri açıklamalarıyla sınırlı kalmış, seçmenlerin hayatları üzerinde çok az somut etki yaratmıştı.  Bu yıl ise kriz siyasete dönüştü. Kamuoyu yoklamalarının çoğu ekonominin göç, güvenlik ve iklim değişikliğinin önüne geçerek seçmenlerin en büyük endişesi haline geldiğini gösteriyor. Görevden ayrılan Şansölye Olaf Scholz hükümeti 1949'dan bu yana en sevilmeyen hükümet oldu. 

Çoğu siyasetçi ihracata dayalı, imalat ağırlıklı mevcut ekonomik modelin nasıl düzeltileceği ve iyileştirileceği konusuna odaklanmış durumda. Yatırım ve tüketimi teşvik edecek, Avrupa içinde ticareti artıracak ya da hızla büyüyen teknoloji veya hizmet sektörlerine açılacak yeni fikirler neredeyse hiç yok. Ekonomi politikası konusundaki iç gerilimler nedeniyle kasım ayında koalisyonu dağılan Scholz, Avrupa Birliği'nin yeni ticaret anlaşmaları imzalaması için bastırdı. Scholz'un yerine aday olan merkez sağcı Friedrich Merz ise üreticiler için daha düşük vergi ve daha az düzenleme istiyor.

Heinrich-Heine-Universität Düsseldorf'ta ekonomist ve profesör olan Jens Südekum, “Yeni bir ekonomik model geliştirmeye yönelik ciddi bir girişim görmüyorum. Kısa vadede tüm mesele bu durumla taktiksel olarak nasıl başa çıkılacağıyla ilgili” dedi. Almanya'nın sanayi üretimi 2018'den bu yana yüzde 15 düştü ve imalat sektöründe istihdam edilen toplam kişi sayısı yüzde 3 azaldı. Sektördeki bir lobi grubunun başkanı Stefan Wolf, Almanya'nın metal ve elektrik endüstrisindeki üreticilerin maliyetler nedeniyle gelecek beş yıl içinde 300 bin kadar işçiyi işten çıkarabileceğini söyledi. “Sanayisizleşme tüm hızıyla devam ediyor” diyen Wolf, 2021'den bu yana 300 milyar euro’nun üzerinde yatırım sermayesinin Almanya'dan çıktığını da sözlerine ekledi. 

İhracata bağımlılık


Mal ticareti Almanya ekonomisi için petrolün Teksas ya da teknolojinin Kaliforniya için taşıdığı önemden daha kritik bir öneme sahip. Bu aşırı bağımlılık, bilişim teknolojileri ya da ülkenin altyapısı gibi yeni sektörlere yatırım yapılmasının önünde engeller oluştururken ihracat üretimini destekleyen on yıllarca süren hükümet politikalarının bir sonucu. İhracat, Almanya'da yaklaşık her dört istihdamdan birini destekliyor. Almanya'da üretilen otomobillerin üçte ikisinden fazlası ihraç ediliyor. 1990'ların ortalarından bu yana ihracatın Almanya'nın GSYİH'sindeki payı iki katına çıkarak yüzde 43'e ulaştı ki bu oran ABD'nin dört katı ve Çin'in iki katı. 

Alman ekonomisinin kalbi olan otomotiv sektörü zor günler geçirirken, acı da giderek yayılıyor. Ingolstadt'ın kuzeyindeki eski bir Amerikan garnizon kenti olan Schweinfurt'ta, otomotiv tedarikçisi Schaeffler'in işçileri geçen yılın sonlarında 700 kadar kişinin işten çıkarılması planlarını protesto etmek için greve gittiler. Bir başka tedarikçi olan ZF Friedrichshafen, ülke genelinde 14 bin kişiyi işten çıkarmaya başlarken, istihdamı korumak için kasım ayında yerel çalışanların çalışma saatlerini yüzde 7 oranında azaltmayı kabul etti. IG Metall sendikası, Almanya'nın orta sanayi bölgesinde binlerce kişinin işten çıkarılabileceği uyarısında bulundu. 

Belediye Başkanı Scharpf, Ingolstadt'taki açığı kapatmak için müze, park yeri ve otobüs ücretlerine zam yaptı ve kamuya ait çimlerin daha seyrek biçilmesini emretti. Emlak vergilerini artırmayı ve harcamaları daha da kısmayı düşünüyor. Scharpf, “40 bin çalışanı olan bir şirketi öylece değiştiremezsiniz” dedi.


"Küresel Ekonomi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • Almanya’nın borç freni reformu tahvil piyasasını sarsabilir

    Almanya’nın borç freni reformu tahvil piyasasını sarsabilir

  • IMF: Japonya Merkez Bankası faiz artışlarına devam edecek, 2027’ye kadar nötr seviyeye ulaşacak

    IMF: Japonya Merkez Bankası faiz artışlarına devam edecek, 2027’ye kadar nötr seviyeye ulaşacak

  • Piyasalarda büyük ralli: Yeni ekonomik dönemin işaretleri

    Şant Manukyan
    Piyasalarda büyük ralli: Yeni ekonomik dönemin işaretleri

  • Küçük şirketlerin avantajı

    Gökhan Kula
    Küçük şirketlerin avantajı

  • Trump’ın tehditleri altın ve petrol piyasalarını hareketlendirdi

    forbes.com.tr
    Trump’ın tehditleri altın ve petrol piyasalarını hareketlendirdi

  • Enerji dönüşümüne yatırım ilk kez 2 trilyon doları aştı ancak büyüme yavaşladı

    forbes.com.tr
    Enerji dönüşümüne yatırım ilk kez 2 trilyon doları aştı ancak büyüme yavaşladı

Yazarlar

Çok Okunanlar