Doların güvenilirliği sarsılıyor mu?
Donald Trump'ın ABD lehine küresel ekonomik düzeni yeniden şekillendirme çabaları nedeniyle doların dünya rezerv para birimi olarak rolü sorgulanmaya başlandı. ABD dolar endeksi yılın ilk altı ayında yüzde 10'dan fazla değer kaybetti ve 1973'ten bu yana en kötü ilk yarı performansını sergiledi.
12 Ağustos 2025, 08:00
Güncelleme: 12 Ağustos 2025, 11:15
Yatırımcılar ve merkez bankaları ABD dolarından daha fazla çeşitlilikte para birimi tutmaya başlarsa, Amerika'nın jeopolitik ve ekonomik nüfuzu azalacak. Donald Trump’ın küresel ekonomik düzeni ABD lehine yeniden şekillendirme çabası, II. Dünya Savaşı sonrası üstünlüğünün temel taşlarından birini sarsıyor: Doların tartışmasız biçimde dünya rezerv para birimi olması.
Bu statü, doların dünya genelinde yapılan döviz işlemlerinin yaklaşık yüzde 90’ında ve tüm mal ticaretinin yaklaşık yarısında kullanıldığını, ayrıca dünya genelinde hükümetler tarafından tutulan rezervlerin neredeyse yüzde 60’ını oluşturduğunu gösteriyor. Bu baskınlık, Washington’ın büyük bütçe açıkları vermesine ve Amerikalı tüketicilerin kazandıklarından fazlasını harcamasına imkan tanıyor.
Ama dolara olan güven sarsılıyor. 2022 yılında, ABD’in eski Başkanı Joe Biden yönetiminin Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra ülkenin dolara erişimini kısıtlaması, ilk çeşitlendirme dalgasını tetikledi. ABD, küresel petrol piyasalarında derin yer etmiş dünyanın 11. büyük ekonomisini sistem dışı bırakabiliyorsa, kim güvende olabilir? Son olarak, Trump’ın nisan ayında gümrük tarifesi kampanyasını dağınık biçimde başlatıp geri çekmesi, hem doların hem de ABD Hazine tahvillerinin değerinde nadir görülen bir zayıflamaya neden oldu. ABD dolar endeksi, yılın ilk altı ayında yüzde 10’dan fazla düşerek 1973’ten bu yana en kötü ilk yarı performansını sergiledi.
Herkes bu kadar karamsar değil. JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon, mayıs ayında ABD’nin hâlâ “gezegendeki en müreffeh, en yenilikçi ülke” olduğunu söyledi ve doların kısa vadeli dalgalanmaları konusunda endişelenmediğini belirtti. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, yatırımcıları güçlü dolar politikasının hâlâ sürdüğüne ikna etmeye çalıştı ve başkanı da bu politikayı sorgulayanlara yüzde 100 gümrük tarifesi uygulamakla tehdit etti.
Merkez bankaları ve yatırımcılar, nihai güvenli liman varlığı olan altına yönelmiş durumda ancak altını elde tutmak zahmetli, getiri sağlamıyor ve dolar gibi ticaret veya finansal işlemlerde kolayca kullanılamıyor. Doların yerine geçecek varlıklara dair spekülasyonlar, Bitcoin ve diğer dijital varlıklara kadar uzanıyor. Fakat 2021'de bu kripto parayı yasal para birimi olarak kabul eden El Salvador dışındaki çok az ülke, devlet destekli olmayan bir şeye yönelmeye hazır. Stablecoin gibi geleneksel nakdin yerine geçmesi amaçlanan dijital jetonlar gibi diğer finansal yenilikler bile değerlerini dolara sabitledikleri içi doların üstünlüğünü sona erdirmekten çok pekiştirebilir.
Dünyanın para birimi olarak ABD dolarının yerine geçecek uygun bir alternatif ufukta görünmediğinden daha olası değişim çoklu para birimli bir dünyaya geçiştir. Dolar hâlâ baskın olacak ancak diğer para birimleri daha büyük roller üstlenecek. Bu, dolar kötümserlerinin öngördüğü gibi küresel para düzeninin tamamen çökmesi kadar devrimsel olmayabilir; ancak sonuçta oluşacak para birimi rekabeti, ABD’nin hem sert hem de yumuşak gücü üzerinde derin etkiler yaratacaktır.
ABD, güçlü dolar rejiminin getirdiği bazı avantajlardan vazgeçmek zorunda kalacak; bunlardan en önemlisi, dolar cinsinden tahvillerin daha az yabancı yatırımcı tarafından alınması nedeniyle düşük faiz oranları olacaktır. Dolar hakkında kapsamlı yazılar kaleme almış olan Kaliforniya Üniversitesi’nden ekonomist Barry Eichengreen, ABD’nin küresel sahneden çekildiği bir senaryoda, güvenliğine dayanan ülkelerdeki dolar rezervlerinin yaklaşık 30 puan azalabileceğini hesaplıyor. Uzun vadeli ABD faiz oranları ise 0,8 puana kadar yükselebilir.
Atlantik Konseyi’nin Washington’daki Jeoekonomi Merkezi’nde kıdemli direktör ve IMF eski danışmanı Josh Lipsky, “Neye sahip olduğumuzun kıymetini bilmiyoruz. Rezerv varlığın sahibi olmak, Amerikalılar ve federal hükümet için daha ucuz kredi anlamına gelir; ABD’li yetkililerin finansal sistemde daha fazla şeffaflıkla ekonomik devlet yönetimi uygulaması ve bunu dış politika hedefleriyle uyumlu hale getirmesi anlamına gelir. İşte risk altındaki şey budur” dedi.
Bu statü, doların dünya genelinde yapılan döviz işlemlerinin yaklaşık yüzde 90’ında ve tüm mal ticaretinin yaklaşık yarısında kullanıldığını, ayrıca dünya genelinde hükümetler tarafından tutulan rezervlerin neredeyse yüzde 60’ını oluşturduğunu gösteriyor. Bu baskınlık, Washington’ın büyük bütçe açıkları vermesine ve Amerikalı tüketicilerin kazandıklarından fazlasını harcamasına imkan tanıyor.
Ama dolara olan güven sarsılıyor. 2022 yılında, ABD’in eski Başkanı Joe Biden yönetiminin Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra ülkenin dolara erişimini kısıtlaması, ilk çeşitlendirme dalgasını tetikledi. ABD, küresel petrol piyasalarında derin yer etmiş dünyanın 11. büyük ekonomisini sistem dışı bırakabiliyorsa, kim güvende olabilir? Son olarak, Trump’ın nisan ayında gümrük tarifesi kampanyasını dağınık biçimde başlatıp geri çekmesi, hem doların hem de ABD Hazine tahvillerinin değerinde nadir görülen bir zayıflamaya neden oldu. ABD dolar endeksi, yılın ilk altı ayında yüzde 10’dan fazla düşerek 1973’ten bu yana en kötü ilk yarı performansını sergiledi.
BRICS yeni ödeme sistemi için bastırıyor
Bankalar ve aracı kurumlar, doları bypass eden para birimi ürünlerine yönelik artan talep görüyor ve Asya’daki en zengin ailelerden bazıları, Trump’ın tarifelerinin ülkeyi çok daha öngörülemez hale getirdiğini söyleyerek ABD varlıklarındaki pozisyonlarını azaltıyor. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın liderliğindeki BRICS grubu içindeki jeopolitik rakipler, sınır ötesi yeni bir ödeme sistemi kurmak için uzun süredir bastırıyor. Hatta Avrupa bile doların hakimiyetini aşındırmak için bu durumu fırsat görüyor.Herkes bu kadar karamsar değil. JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon, mayıs ayında ABD’nin hâlâ “gezegendeki en müreffeh, en yenilikçi ülke” olduğunu söyledi ve doların kısa vadeli dalgalanmaları konusunda endişelenmediğini belirtti. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, yatırımcıları güçlü dolar politikasının hâlâ sürdüğüne ikna etmeye çalıştı ve başkanı da bu politikayı sorgulayanlara yüzde 100 gümrük tarifesi uygulamakla tehdit etti.
Meydan okuyabilecek para birimi yok
Tüm bu sert söylemlere rağmen, yeşil banknotun en büyük göreli gücü hâlâ, küresel para sistemindeki üstünlüğüne gerçek anlamda meydan okuyan başka bir para biriminin olmaması. Avrupa ortak para biriminin daha büyük rol oynamasından bahsediliyor ancak geçmiş, bloğun uyum içinde hareket etmekte zorlandığını ve kurumlarının, ABD piyasalarına rakip olabilecek kadar derin piyasalar oluşturmak için fazla parçalanmış olduğunu gösteriyor. Çin Merkez Bankası başkanı, kendi para birimini dolardan uzaklaşmak isteyenler için bir seçenek olarak öne çıkarıyor ancak sermaye kontrolleri hâlâ Çin sermaye sınırları üzerinden serbest varlık akışını engellediği için bunun nasıl benimseneceğini hayal etmek zor.Merkez bankaları ve yatırımcılar, nihai güvenli liman varlığı olan altına yönelmiş durumda ancak altını elde tutmak zahmetli, getiri sağlamıyor ve dolar gibi ticaret veya finansal işlemlerde kolayca kullanılamıyor. Doların yerine geçecek varlıklara dair spekülasyonlar, Bitcoin ve diğer dijital varlıklara kadar uzanıyor. Fakat 2021'de bu kripto parayı yasal para birimi olarak kabul eden El Salvador dışındaki çok az ülke, devlet destekli olmayan bir şeye yönelmeye hazır. Stablecoin gibi geleneksel nakdin yerine geçmesi amaçlanan dijital jetonlar gibi diğer finansal yenilikler bile değerlerini dolara sabitledikleri içi doların üstünlüğünü sona erdirmekten çok pekiştirebilir.
Dünyanın para birimi olarak ABD dolarının yerine geçecek uygun bir alternatif ufukta görünmediğinden daha olası değişim çoklu para birimli bir dünyaya geçiştir. Dolar hâlâ baskın olacak ancak diğer para birimleri daha büyük roller üstlenecek. Bu, dolar kötümserlerinin öngördüğü gibi küresel para düzeninin tamamen çökmesi kadar devrimsel olmayabilir; ancak sonuçta oluşacak para birimi rekabeti, ABD’nin hem sert hem de yumuşak gücü üzerinde derin etkiler yaratacaktır.
ABD, güçlü dolar rejiminin getirdiği bazı avantajlardan vazgeçmek zorunda kalacak; bunlardan en önemlisi, dolar cinsinden tahvillerin daha az yabancı yatırımcı tarafından alınması nedeniyle düşük faiz oranları olacaktır. Dolar hakkında kapsamlı yazılar kaleme almış olan Kaliforniya Üniversitesi’nden ekonomist Barry Eichengreen, ABD’nin küresel sahneden çekildiği bir senaryoda, güvenliğine dayanan ülkelerdeki dolar rezervlerinin yaklaşık 30 puan azalabileceğini hesaplıyor. Uzun vadeli ABD faiz oranları ise 0,8 puana kadar yükselebilir.
Jeopolitik gücünü de etkiler
Daha az egemen bir dolar, Amerika’nın jeopolitik gücünü de etkiler. Daha zayıf bir para birimiyle, yurtdışındaki askeri üslerin idamesi daha pahalı hale gelir. Küresel işlemlerde doların daha az kullanılması, ekonomik yaptırımların etkisini azaltır. Ve dolar bazlı ağların dışında kalan finansal akışlar ABD’li yetkililer tarafından görülemeyeceği için, terörün finansmanı ya da kara para aklama gibi kötü niyetli faaliyetleri izlemek zorlaşır.Atlantik Konseyi’nin Washington’daki Jeoekonomi Merkezi’nde kıdemli direktör ve IMF eski danışmanı Josh Lipsky, “Neye sahip olduğumuzun kıymetini bilmiyoruz. Rezerv varlığın sahibi olmak, Amerikalılar ve federal hükümet için daha ucuz kredi anlamına gelir; ABD’li yetkililerin finansal sistemde daha fazla şeffaflıkla ekonomik devlet yönetimi uygulaması ve bunu dış politika hedefleriyle uyumlu hale getirmesi anlamına gelir. İşte risk altındaki şey budur” dedi.