Çin’in desteklediği G-7 alternatifi: BRICS nedir?
Bir Wall Street ekonomistinin ortaya attığı bir terim, zamanla daha çok kutuplu bir dünya isteyen ülkelerin ittifakına dönüştü. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan BRICS ülkeleri (adını bu beş ülkenin İngilizce baş harflerinden alır) yaklaşık yirmi yıl önce Wall Street’te ortaya atılan bir yatırım tezinden, günümüzde dünya ekonomisinin yüzde 40’ını ve nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturan gerçek bir kulübe dönüştü. Kendi yatırım bankasına sahip olan grup, büyük enerji üreticilerini gelişmekte olan ülkelerin en büyük tüketicileriyle bir araya getiriyor.
BRICS, şu anda 10 tam üye ve birçok ortak ülkeden oluşuyor. Bu genişleme, ABD egemenliğindeki dünyada grubun ekonomik gücünü artırırken, doların küresel ticaretteki rolünü zayıflatma potansiyeli taşıyor. Bu durum, ABD Başkanı Donald Trump’ı kızdırıyor. Trump, BRICS üyelerine yüzde 100 gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulundu.
BRICS’in yeni üyeleri kimler?
2024 başında BRICS’e İran, Birleşik Arap Emirlikleri, Etiyopya ve Mısır katıldı. Suudi Arabistan da yeni bir üye olarak açıklandı ancak krallık henüz kesin kararını vermedi. Ocak 2025’te Endonezya da üyeliğe kabul edildi. Malezya ve Tayland da katılmak isteyen ülkeler arasında. Kasım 2024’te Türkiye’ye “ortak ülke statüsü” verildi; bu, tam üyelik beklentisinin altında kaldı. Bu ikinci seviye üyelik, oy hakkı olmadan tanınan bir statü olup Belarus, Bolivya, Küba, Kazakistan, Malezya, Nijerya, Tayland, Uganda, Özbekistan ve Vietnam gibi ülkelere de verilmiş durumda.
Genişlemenin itici gücü ne?
Çin, dünyanın önde gelen sanayi gücü olarak, küresel nüfuzunu artırmak amacıyla destekliyor. Güney Afrika ve Rusya da genişlemeyi destekliyor. Hindistan başlangıçta BRICS’in Çin’in sözcüsüne dönüşmesinden endişe duyarken, Brezilya Batı'yla olan ilişkilerini zedelemekten çekiniyordu ancak ikisi de sonunda genişlemeyi kabul etti. Yeni üyeler için BRICS, zengin üyelerden daha kolay finansman sağlama ve Washington’dan bağımsız bir siyasi platform sunma fırsatı taşıyor.
BRICS’in uyguladığı politikalar var mı?
G7 gibi (ABD, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve Birleşik Krallık) BRICS de resmi olmayan bir başlangıçtan, küresel sorunların tartışıldığı yüksek profilli bir foruma dönüştü. Toplantılar ve ortak açıklamalar aracılığıyla üyeler, ekonomik iş birliğini artırma ve çok kutupluluk yönünde ortak bir irade ortaya koyuyor. Ayrıca IMF ve Dünya Bankası gibi Batı’nın egemen olduğu kurumlarda gelişmekte olan ülkelere daha fazla temsil ve oy hakkı verilmesini savunuyorlar.
Ancak BRICS oldukça farklı ülkelerden oluşuyor: Çin, ABD’nin etkisini her alanda sorgularken; İran, ABD’nin doğrudan düşmanı. Hindistan ise Washington’la son yıllarda savunma ve teknoloji alanlarında stratejik ortaklık kurdu. BRICS üyeleri Trump’ın korumacı ticaret politikalarını eleştirirken, tarifelerine karşı farklı yaklaşımlar sergilediler. Ayrıca İran’a yönelik ABD ve İsrail hava saldırılarını da uluslararası hukuka aykırı bularak ortak şekilde kınadılar.
Daha büyük bir BRICS dünyayı nasıl etkiler?
Gruba önemli fosil yakıt üreticilerinin katılması, BRICS’in petrol ve doğalgaz ticaretinde doların hakimiyetine meydan okuma potansiyelini artırıyor. Bu durum dolarsızlaşma (de-dollarization) olarak adlandırılıyor. Trump, doları terk eden ülkelerin ABD’ye hiçbir şey satamayacağını ve başka müşteriler bulmaları gerektiğini söyledi.
Bloomberg Economics’e göre BRICS’in genişlemesi ekonomiden çok siyasetle ilgili. Pekin, güney yarımküredeki ülkeleri kendi ekonomik yörüngesine çekerek ABD hegemonyasına karşı alternatif bir dünya düzeni kurmayı hedefliyor. Genişleyen BRICS, G7’ye daha güçlü bir denge unsuru haline gelebilir. Ukrayna savaşı nedeniyle ABD ve müttefikleri tarafından izole edilen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Washington’un küresel etkisinin azalmasını arzuluyor. OPEC, Şanghay İşbirliği Örgütü, Mercosur ve Afrika Birliği gibi başka yapılar da daha çok kutuplu bir dünya düzeni hedefliyor.
BRICS ne yapıyor?
Grubun en önemli başarıları mali alanda oldu. BRICS ülkeleri, acil durumlarda birbirlerine borç verebilmek için 100 milyar dolarlık döviz rezervi havuzu oluşturdu. Bu likidite mekanizması 2016’da devreye girdi. Ayrıca 2015’te faaliyete başlayan ve Dünya Bankası’ndan esinlenilen Yeni Kalkınma Bankası’nı (NDB) kurdular. Bu banka, ağırlıklı olarak su, ulaşım ve altyapı projeleri için bugüne kadar 39 milyar dolar kredi onayladı. Karşılaştırma yapmak gerekirse, Dünya Bankası 2024 mali yılında 117,5 milyar dolar kredi taahhüt etti.
ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesinden sonra BRICS, enerji dönüşümü ve çevre projeleri için yeni finansman mekanizmaları geliştiriyor. Ayrıca tüberküloz, sıtma ve sarı humma gibi yoksul ve tropik bölgelerde daha sık görülen hastalıklarla mücadele için ilaç ve aşı geliştirme konusunda politika ve teknoloji paylaşımında bulunuyor.
BRICS nasıl ortaya çıktı?
BRIC terimi, 2001 yılında Goldman Sachs ekonomisti Jim O’Neill tarafından, 11 Eylül saldırılarının ardından yatırımcılara iyimser bir senaryo sunmak amacıyla ortaya atıldı. O dönem Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in hızlı ekonomik büyümeleri, ortak çıkar ve sorunlara sahip olduklarını gösterdi. Bu ülkeler seslerini birleştirerek etkilerini artırabileceklerini fark ettiler. İlk BRIC dışişleri bakanları toplantısı 2006’da BM Genel Kurulu sırasında Rusya tarafından organize edildi. 2009’da ilk liderler zirvesi yapıldı. 2010’da Güney Afrika’nın katılımıyla grup “BRICS” adını aldı ve bir kıta daha eklendi.
BRICS’i kim yönetiyor?
Çin’in gayri safi yurtiçi hasılası, genişleme öncesinde kalan dört üyenin toplamından fazlaydı, bu da teoride Çin’e daha fazla etki alanı sağlıyordu. Ancak Hindistan, nüfus açısından Çin’i geçerek bu ağırlığa karşı bir denge oluşturdu. BRICS, Çin’in “Kuşak ve Yol” altyapı projesine resmen destek vermedi; Hindistan bu projelere Pakistan’ın kontrolündeki ihtilaflı bölgelerde yer verilmesine karşı çıktı. Yeni Kalkınma Bankası’nda hiçbir ülkenin baskın hissesi yok; Pekin, Hindistan’ın önerdiği eşit hissedar modeliyle uzlaştı. Banka’nın merkezi Şanghay’da olsa da, başkanlığı sırasıyla bir Hintli ve iki Brezilyalı (en son Dilma Rousseff) üstlendi.
Yatırımcılar BRICS’le ilgileniyor mu?
Gelişmekte olan piyasalara ilgi sürse de BRICS bugün yatırım açısından eskisi kadar cazip değil. Jeopolitik değişimler ve üyelerin farklı ekonomik yönleri bu durumu etkiliyor. ABD öncülüğündeki yaptırımlar nedeniyle Rusya çoğu yabancı yatırımcı için ulaşılamaz hale geldi. Çin’de ise özellikle teknoloji sektörü yaptırımlarla karşı karşıya veya yatırım yasağı riski taşıyor.
Ayrıca Çin artık gelişmekte olan bir pazar değil; yavaşlayan, olgun bir ekonomi. Brezilya, on yıl önceki emtia patlamasının sona ermesinin ardından yavaşladı. Güney Afrika ise enerji kesintileri ve lojistik sorunlarla mücadele ediyor, ancak bu sorunları çözme yönünde ilerleme kaydediyor. Hindistan hâlâ büyüme potansiyeli taşıyor ve yatırım bankaları tarafından Çin’in 10-15 yıl önceki haline benzetiliyor; ancak Çin gibi üretim odaklı bir model izleyip izleyemeyeceği henüz belirsiz.