;
Arama

Strateji departmanları: Bugünü kazanırken yarını güvenceye almak

Şirketler ve kamu kurumlarında strateji ofisleri gözden düşüyor. Ancak stratejiden vazgeçmek, bugünü kurtarırken yarını kaybettiriyor.

19 Ağustos 2025, 10:31
Türkiye’de hem devlet kurumlarında hem özel sektörde strateji departmanlarının itibarı ciddi biçimde zayıfladı. Birçok yerde küçültüldüler, bütçeleri kısıldı. Hatta kapatanlar oldu. Sebep hep aynı: “Soyut rapor üretiyorlar, icra ile bağları yok, söyledikleri belki 10 yıl sonra işe yarar.”

Bu eleştiride doğruluk payı var. Çünkü pek çok strateji birimi sahadan kopuk, akademik dille yazılmış vizyon belgeleri üretiyor. Ancak onları devreden çıkarmak da büyük hata olur. Çünkü stratejisiz şirket, günü kurtarır ama yarını kaybeder.

Bugünün dünyasında strateji yalnızca uzun vadeli vizyon değil; aynı zamanda bugünkü gelir, risk ve yatırım arasında ince bir denge kurabilme becerisidir.

ABD, AB ve Çin’den dersler

    •    ABD, CHIPS and Science Act ile yalnızca 2030’ların yarı iletken teknolojisini değil, bugünün üretim ve istihdamını da garanti altına aldı. Daha ilk yıl binlerce kişiye iş, milyarlarca dolarlık altyapı yatırımı doğdu. 
    •    AB, Yeşil Mutabakat’ı sadece 2050 hedefi için değil, sanayinin bugünkü enerji maliyetlerini düşürmek için de kullandı.
    •    Çin, 14. Beş Yıllık Plan’da inovasyonu merkeze alırken, yapay zekâ ve yeşil enerji yatırımlarını iç talebi canlandırmak için bugünden devreye soktu.

Hepsinin ortak noktası: Stratejiyi geleceğe yatırım gibi kurgularken, bugünden nakit akışı, istihdam ve rekabet avantajı da sağlamak.

Türkiye’de sorun nerede?

Bizde strateji ofisleri çoğunlukla vizyonu uzun vadeye kilitleyip bugünü boş bırakıyor. “2035’te küresel oyuncu olacağız” diyorlar ama “bu yıl hangi pazara nasıl gireceğiz, maliyeti nasıl azaltacağız, ciromuzu nasıl artıracağız?” sorularına cevap üretmiyorlar. Bu nedenle icracılar tarafından dikkate alınmıyorla

Çıkış yolu: Stratejiyi sahaya indirmek

1. Kısa vadeli somut hedefler koyun
Vizyon belgesi tek başına yetmez. Her hedef, üç ay içinde ölçülebilir sonuç üretmeli. Örneğin “Afrika pazarına açılacağız” değil, “ilk çeyrekte Nairobi’de ofis, yıl sonunda 10 milyon dolar ciro.”

2. Veriye dayalı karar alın
Strateji, rakamlarla desteklenmezse masaldır. Satış, üretim, müşteri verileri ve yapay zekâ analizleri kullanılmalı.

3. Stratejiyi icra ile bütünleştirin
CFO, COO ve pazarlama ile omuz omuza çalışmayan strateji birimi havada kalır. Strateji + finans + operasyon üçgeni şart.

4. Hızlı kazanımlar üretin
Her stratejik girişimin ilk yılda görülebilir bir meyvesi olmalı. Enerji verimliliği projesi faturayı yüzde 15 düşürüyorsa, stratejinin değeri hemen kanıtlanır.

5. Kaynak tahsisini sahiplenin
Paranın ve insan kaynağının nereye gideceğini belirlemeden strateji olmaz. Her yıl bütçenin en az yüzde 20’si yeniden tahsis edilmeli.

6. Senaryo ve risk yönetimi geliştirin
Jeopolitik şoklar, tedarik zinciri kırılmaları, iklim riskleri için en az üç senaryo çalışılmalı. “Ne olursa ne yaparız?” sorusunun yanıtı hazır olmalı.

7. Strateji kültürü yaratın
Her çalışan kendi işinin büyük resimdeki rolünü bilirse aidiyet artar. Strateji yalnızca bir departmanın değil, tüm kurumun meselesi olmalı.

Devlette stratejik planlama nasıl olmalı?

Kamu tarafında da sorun benzer: Strateji belgeleri raflarda kalıyor, icraya dönüşmüyor. Vatandaş ise sonuç görmek istiyor: daha düşük fatura, daha hızlı destek ödemesi, daha kolay yatırım teşviki.
    •    Politika + bütçe + uygulama üçlüsü bir araya gelmeli.
    •    Yatırım öncelikleri yalnızca siyasi tercihlerle değil, stratejik fayda analizleriyle belirlenmeli.
    •    TÜİK, Merkez Bankası, BTK, EPDK gibi kurumların verileri ortak bir Ulusal Stratejik Analitik Platformunda toplanmalı.
    •    Kalkınma ajansları, bakanlık strateji daireleri ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tek bir Ulusal Stratejik Planlama Merkezi altında koordine edilmeli. ABD’deki Ulusal Güvenlik Konseyi veya Çin’deki Devlet Planlama Komisyonu gibi, kısa vadeli icra ile uzun vadeli vizyonu aynı masada birleştiren bir “beyin” kurulmalı.

Strateji = Bugün + yarın

Türkiye’de strateji departmanlarının ve kamu planlamasının sorunu tek cümleyle özetlenebilir: “Soyut vizyon var, somut icra yok.”

Bunu değiştirmek zorundayız. Strateji yalnızca 10 yıl sonrası değil, aynı zamanda önümüzdeki çeyreğin, önümüzdeki yılın sonuçlarını da üretmelidir. ABD bunu yarı iletkenlerde, Çin dijital ekonomide, AB yeşil dönüşümde yapıyor.

Türkiye de aynı cesaretle stratejiyi bugün nakit akışı, yarın rekabet gücü, uzun vadede bağımsızlık sağlayan bir mekanizmaya dönüştürmek zorunda.

Çünkü unutmayalım: Kısa vadeli kâr uğruna stratejiden vazgeçenler, uzun vadede oyunun dışına itilir.
 

Yazarlar

Çok Okunanlar

  • Vantilatörle uyumanın etkileri: Bilim ne diyor?


  • En zengin 100 Türk


  • forbes.com.tr

    Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)


  • Dolar milyarderi Türkler


  • 2025 Forbes 39. Dünya Milyarderler Listesi