Bilim insanları faydalarını değerlendiriyor: Güneşten kaçmak doğru mu?
Yıllardır güneş ışınlarından uzak durmamız gerektiği söylendi. Ancak son araştırmalar, ölçülü güneşlenmenin tansiyondan bağışıklığa kadar bazı sağlık faydaları olabileceğini ortaya koyuyor.
27 Temmuz 2025, 13:08
Uzun yıllardır doktorlar güneş konusunda ortak fikirlere sahip: Güneşten gelen ultraviyole ışık, cildi yaşlandırabilir ve cilt kanserine yol açabilir; insanlar D vitaminini besinlerden veya takviyelerle de elde edebilir. Ancak son yıllarda bazı bilim insanları, orta düzeyde güneşe maruz kalmanın en azından belirli durumlarda bazı faydalar sağlayabileceğini gösteren araştırmaların ardından bu düşünceyi sorgulamaya başladı. D vitamini takviyelerinin her zaman iyi bir ikame olmayabileceğini belirttiler. Washington, D.C.’de iç hastalıkları uzmanı Dr. Lucy McBride, “‘SPF 50’ olmadan dışarı çıkmayın” yaklaşımı, güneşe maruz kalmayı evrensel olarak zararlıymış gibi ele aldı. Ancak orta düzeyde, düşünülerek yapılan güneş maruziyeti, risk faktörlerinize göre henüz keşfetmekte olduğumuz faydalar sunabilir" dedi.
Araştırmalar, güneşte daha fazla zaman geçirmenin daha düşük tansiyonla ilişkili olduğunu gösterdi. Edinburgh Üniversitesi’nden dermatolog ve araştırmacı Dr. Richard Weller, kan basıncının kış aylarında yaz aylarına göre daha yüksek olma eğiliminde olduğunu belirtti. Weller'ın aktardığı bilgilere göre kardiyovasküler sorunlar da o zamanlarda daha yaygın. Bir çalışmada, daha fazla güneş ışığına maruz kalan kişilerin kalp yetmezliği geliştirmeye daha az eğilimli olduğu bulundu. Weller, "Araştırmacılar güneş ışığının kalp sağlığını nasıl iyileştirebileceğini tam olarak bilmiyor ancak güneş ışığının cildin nitrik oksit adı verilen ve kan damarlarını gevşetip kan basıncını düşüren bir gaz üretmesine neden olduğunu biliyorlar" dedi.
Güneşe maruz kalmanın bilinen bir faydası, vücudun kemikleri inşa etmek ve korumak için ihtiyaç duyduğu D vitaminini üretmesini sağlamasıdır. Geçmişteki gözlemsel araştırmalar, düşük D vitamini düzeylerini kalp hastalığı, Tip 2 diyabet ve kolon kanseri gibi belirli durumların artmış riskleriyle ilişkilendirmiştir. Peki, takviyelerle ya da D vitaminiyle zenginleştirilmiş gıdalarla D vitamini alımı bu durumların riskini azaltır mı ve potansiyel zararlı güneş maruziyetini tamamen ortadan kaldırır mı? Dr. Weller, son yıllardaki büyük klinik denemelerin bunları doğrulamadığını belirtti.
2019’da yapılan bir klinik çalışmada, risk faktörleri olan yaklaşık 2.400 yetişkinde D vitamini takviyesinin Tip 2 diyabet geliştirme olasılığını azaltmadığı sonucuna varıldı. Ve 2020’de ABD’de yaklaşık 26 bin yetişkinin dahil olduğu bir başka denemede, D vitamini takviyelerinin kanser veya kardiyovasküler sorun gelişme riskini azaltmadığı, ayrıca çalışma süresi ortalama beş yıl olan bu süreçte genel ölüm riskini azaltmadığı bulundu. Dr. McBride, "Bu çalışmalar ve güneşe maruz kalmanın bağışıklık ve tansiyon faydalarını gösteren diğer bulgular, güneş ışığının yalnızca D vitamini üretiminin ötesinde faydalar sağlayabileceğini düşündürüyor" dedi
Güneş ışığının parlak bir yüzü var
Güneşlenmenin sağlık etkileri üzerine yazan CLA Health’den iç hastalıkları uzmanı Dr. Elizabeth Ko, "Güneş ışınlarının, cilde zarar vererek erken yaşlanmaya ve kansere yol açabileceği yadsınamaz" dedi. Ancak araştırmacılar, güneşe maruz kalma ile sağlık faydaları arasında sınırlı da olsa bazı potansiyel ilişkileri de belirledi.Araştırmalar, güneşte daha fazla zaman geçirmenin daha düşük tansiyonla ilişkili olduğunu gösterdi. Edinburgh Üniversitesi’nden dermatolog ve araştırmacı Dr. Richard Weller, kan basıncının kış aylarında yaz aylarına göre daha yüksek olma eğiliminde olduğunu belirtti. Weller'ın aktardığı bilgilere göre kardiyovasküler sorunlar da o zamanlarda daha yaygın. Bir çalışmada, daha fazla güneş ışığına maruz kalan kişilerin kalp yetmezliği geliştirmeye daha az eğilimli olduğu bulundu. Weller, "Araştırmacılar güneş ışığının kalp sağlığını nasıl iyileştirebileceğini tam olarak bilmiyor ancak güneş ışığının cildin nitrik oksit adı verilen ve kan damarlarını gevşetip kan basıncını düşüren bir gaz üretmesine neden olduğunu biliyorlar" dedi.
30 bin kadın 20 yıl boyunca incelendi
Bazı araştırmacılar, bunun daha uzun bir yaşamla sonuçlanıp sonuçlanamayacağını merak ediyor. 2014 yılında yaklaşık 30.000 İsveçli kadını 20 yıl boyunca izleyen bir çalışmada, güneşten kaçınanların bu süre içinde güneşe fazla maruz kalanlara göre iki kat daha fazla ölme olasılığı olduğu bulundu. Güneş ışığı ayrıca bağışıklık sistemini, inflamasyonu ve bağışıklık hücrelerini kontrol ederek destekleyebilir. 11 multipl skleroz hastası ile yapılan küçük bir çalışmada, araştırmacılar ultraviyole B ışığının inflamasyonu yatıştıran ve semptomları hafifleten belirli bağışıklık hücrelerini aktive ettiğini buldu. Dr. McBride, "Diğer araştırmalar, UV ışığına maruz kalmanın egzama, sedef hastalığı ve diğer immün ilişkili durumları olan kişilerde semptomları iyileştirebileceğini gösterdi" diye ekledi."Güneşlenmek sizi mutlu edebilir"
Bazı çalışmalar, UV ışığına maruz kalmanın ruh halini düzenleyen kimyasal bir madde olan serotonin düzeylerini artırabileceğini gösteriyor. Dr. Ko "Güneşlenmek ayrıca sizi daha mutlu edebilir" dedi. Elbette, güneş ışığının kendisinin bu sağlık faydalarından sorumlu olup olmadığını söylemek zor. Çok fazla güneşe maruz kalan kişiler, diğer insanlara göre daha fazla fiziksel aktivite yapabilir ve doğada daha fazla zaman geçirebilir; bu da bağımsız olarak ruh halini ve fiziksel sağlığı iyileştirebilir. Bu faydalar sadece D vitamini kaynaklı olmayabilir.Güneşe maruz kalmanın bilinen bir faydası, vücudun kemikleri inşa etmek ve korumak için ihtiyaç duyduğu D vitaminini üretmesini sağlamasıdır. Geçmişteki gözlemsel araştırmalar, düşük D vitamini düzeylerini kalp hastalığı, Tip 2 diyabet ve kolon kanseri gibi belirli durumların artmış riskleriyle ilişkilendirmiştir. Peki, takviyelerle ya da D vitaminiyle zenginleştirilmiş gıdalarla D vitamini alımı bu durumların riskini azaltır mı ve potansiyel zararlı güneş maruziyetini tamamen ortadan kaldırır mı? Dr. Weller, son yıllardaki büyük klinik denemelerin bunları doğrulamadığını belirtti.
2019’da yapılan bir klinik çalışmada, risk faktörleri olan yaklaşık 2.400 yetişkinde D vitamini takviyesinin Tip 2 diyabet geliştirme olasılığını azaltmadığı sonucuna varıldı. Ve 2020’de ABD’de yaklaşık 26 bin yetişkinin dahil olduğu bir başka denemede, D vitamini takviyelerinin kanser veya kardiyovasküler sorun gelişme riskini azaltmadığı, ayrıca çalışma süresi ortalama beş yıl olan bu süreçte genel ölüm riskini azaltmadığı bulundu. Dr. McBride, "Bu çalışmalar ve güneşe maruz kalmanın bağışıklık ve tansiyon faydalarını gösteren diğer bulgular, güneş ışığının yalnızca D vitamini üretiminin ötesinde faydalar sağlayabileceğini düşündürüyor" dedi