ABD alarmda: Çin, Pasifik’te güç gösterisine hız verdi
Çin ordusu, Pasifik’in derinliklerine doğru nüfuzunu genişletiyor; gemi ve uçaklarını yeni bölgelere gönderiyor. Bu hamle, ABD’yi bölgede savunma hatlarını ve ittifaklarını güçlendirmeye sevk etti. Pekin uzun süredir, Asya-Pasifik bölgesindeki geleneksel nüfuz alanına ABD ve müttefiklerinin müdahalesini hoş karşılamıyor. Artık, kendi arka bahçesinde daha saldırgan bir şekilde varlık gösterirken, askeri olarak uzun süredir koruduğu coğrafi sınırların da ötesine geçiyor.
Buna karşılık ABD ve müttefikleri, Çin’le yaşanabilecek bir çatışmada daha etkili yanıt verebilmek için askeri varlıklarını daha geniş bir alana yayıyor. ABD ayrıca Asya’daki ortaklarını da kendi savunmalarını güçlendirmeye zorluyor. Haziran ayında iki Çin uçak gemisinin Batı Pasifik’te ortak tatbikatlar yapması sırasında, Çin kuvvetleri binden fazla uçak kalkış ve inişi gerçekleştirdi. Japonya’nın verdiği bilgiye göre jet savaş uçakları tatbikatları izleyen Japon devriye uçaklarını iki kez takip etti.
ABD, kuzey Filipinler’e sözde “uçak gemisi avcısı” füzeler konuşlandırdı. Bu durum, bir çatışma halinde Çin’in birinci ada zincirinden geçmesini daha tehlikeli hale getiriyor. Ancak Çin’in haziran ayındaki güç gösterisi meydan okuyucu bir işaret olarak öne çıktı. Yeni Güney Galler Üniversitesi Canberra kampüsünden denizcilik çalışmaları uzmanı Jennifer Parker, “Buradaki mesele, Çin’in açık deniz kabiliyetlerini artırması ve sahilinden uzaklara konuşlanması değil, bu zaten beklenen bir durum. Mesele bunu yapma şeklinin kışkırtıcı olması" dedi.
"Mesaj vermek istiyorsunuz demektir"
Benzer şekilde, Çin’in şubat ve mart aylarında Avustralya çevresinde yaptığı gezi de endişe kaynağı olarak görüldü. Paker, “Avustralya herhangi bir yere giderken uğranacak bir yer değil. Eğer bir donanma görev gücünü Avustralya’nın etrafını dolaşmak üzere gönderiyorsanız, bir mesaj vermek istiyorsunuz demektir" diye ekledi.
'İstila provası'
ABD açısından bakıldığında, Çin’in geniş çaplı askeri tatbikatlarındaki en büyük tehdit, Pekin’in kendi toprağı olarak gördüğü ve zorla ilhak etmekle tehdit ettiği, kendi kendini yöneten Tayvan adasına yönelik. ABD Hint-Pasifik Komutanlığı’nın başındaki Amiral Samuel J. Paparo, Çin’in Tayvan çevresindeki tatbikatlarını bir “istila provası” olarak nitelendiriyor.
Çin ana karası ile Tayvan adasını ayıran yaklaşık 100 mil genişliğindeki Tayvan Boğazı’nda tehdit her gün hem yüzeyde hem de havada hissediliyor. Tayvan’ın verdiği bilgiye göre, Çin askeri uçakları artık düzenli olarak boğazdaki varsayımsal orta çizgiyi geçiyor ve birkaç yıl öncesine kadar şok edici sayılabilecek miktarlarda Tayvan’ın fiili hava savunma tanımlama bölgesine (ADIZ) giriyor.
ABD Başkanı Donald Trump, Çin işgali durumunda ABD kuvvetlerinin Tayvan’a yardıma gidip gitmeyeceğini açıkça belirtmeme politikası izliyor. Tayvan’da bu tür bir ABD müdahalesi, Çin’in adayı ele geçirmesini önlemek açısından hayati görülüyor. Şimdilik ABD, Tayvan’a füze savunma sistemleri gibi silahlar satıyor, bazı Tayvan askerlerini eğitiyor ve savunma sanayisine destek veriyor.
Savunma Bakanı Pete Hegseth, Mayıs sonunda Singapur’da düzenlenen bir savunma yetkilileri toplantısında Çin’in Tayvan’a yönelik tehditlerinin “yakın” olabileceğini söyledi ve Pekin’in adayı ele geçirmeye çalışması halinde “yıkıcı sonuçlar” doğuracağı uyarısında bulundu. Bu açıklamalar, bölgedeki ortakların Çin’e karşı daha fazla sorumluluk alması için yapılan çağrının bir parçasıydı. Çin Komünist Partisi üst düzey yetkilisi Liu Jianchao, temmuz ayında Pekin’de düzenlenen bir forumda Hegseth’in Çin’in niyetlerine dair sözlerinin “çatışma ve karşı karşıya gelmeyi” körüklediğini söyledi.
Müttefik işbirliği
Trump yönetiminin Çin karşısındaki baskısını en görünür kılan örneklerden biri, Asyalı müttefiklerinden savunma harcamalarını gayrisafi yurt içi hasılalarının yüzde 5’ine çıkarmalarını istemesi olabilir. Japonya, harcamalarını yalnızca yüzde 2’ye çıkarmayı hedefliyor. Güney Kore ise haziran ayında askeri harcamalarının zaten “çok yüksek” olduğunu açıkladı.
Bu arada ABD, Tayvan’a yalnızca 800 kilometre mesafedeki Japonya'nın Okinawa adasında on binlerce asker konuşlandırarak Asya’da güvenlik varlığını sürdürüyor. Japonya’da yaklaşık 55 bin, Güney Kore’de ise 28 binden fazla ABD askeri personeli görev yapıyor. ABD ayrıca, nükleer denizaltılara ve uzun menzilli bombardıman uçaklarına ev sahipliği yapan Guam’daki varlığını da artırdı. Yeni açılan bir üsse 5 bin Deniz Piyadesi’nin konuşlandırılması bekleniyor.
ABD’nin Filipinler’de kalıcı askerî gücü bulunmuyor ancak Manila son yıllarda ABD güçlerine daha fazla üs erişimi verdi. ABD, kuzeydeki Luzon adasına Kara Kuvvetleri’nin Typhon Füze Sistemi’ni konuşlandırarak buradaki faaliyetlerini artırdı bu hamleyle Çin’in askeri ve ticari merkezleri menzil içine alınmış oldu. ABD’nin Hint-Pasifik genelindeki askeri tatbikatları, uzak adalarda yapılan kapsamlı eğitimleri de kapsıyor. Örneğin, Tayvan’ın 190 kilometre güneyindeki bir Filipin adasına hassas güdümlü gemisavar füze sistemi konuşlandırıldı. ABD’nin eş liderliğinde yürütülen ve 19 ülkenin katıldığı üç haftalık Talisman Sabre 2025 tatbikatı Pazar günü Avustralya’da başladı.
Pekin genellikle çevresinde yapılan askeri tatbikatları kışkırtıcı ve istikrarsızlaştırıcı olarak nitelendiriyor. Haziran ayında, bir İngiliz uçak gemisi grubu Avustralya’ya doğru yol alırken, dört yıl aradan sonra ilk kez bir İngiliz savaş gemisi Tayvan Boğazı’ndan geçti. Pekin bu geçişi kınadı ve Tayvanlı güvenlik yetkililerinin doğrudan bir yanıt olarak tanımladığı askeri tatbikatlar başlattı.