AB savunma için 800 milyar euro'luk planı kabul etti
Almanya Parlamentosu’nda 18 Mart günü tarihi bir tasarı kabul edildi. Yıllarca anayasa güvencesi altında olan ve katı bir şekilde uygulanan borç freninin gevşetilmesiyle savunma ve altyapı harcamalarını artırmak için daha fazla borçlanmanın önü açıldı. Avrupa ve en büyük ekonomisi Almanya, savunma harcamalarının artacağı ve bunun da ekonomileri canlandıracağı umulan yeni bir döneme giriyor.
Şubat ayındaki seçimlerden sonra Sosyal Demokrat Parti ile koalisyon kuracak olan ve yeni Başbakan olmasına kesin gözüyle bakılan Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) lideri Frederich Merz’in borçlanma kurallarını hafifletilmesini sağlayarak, 500 milyar euro ile altyapı ve savunmaya daha fazla harcama yapılmasının önünü açması göreve başlamadan hanesine yazılmış önemli bir artı puan oldu.
Başlangıçta destek konusunda isteksiz olan Yeşiller’i de bu fonun 100 milyar eurosu’nun çevresel ekonomik dönüşüm önlemlerini desteklemek için kullanılacağına dair garanti vererek ikna eden Merz, yasanın kabulünden sonra, “Bugün savunma hazırlığı konusunda aldığımız karar, yeni bir Avrupa savunma topluluğuna doğru atılan ilk büyük adımdan başka bir şey değil” dedi.
Tarihi anlaşmayla on yıllardır uygulanan mali muhafazakârlık bir kenara atıldı. Yasa çerçevesinde Almanya’nın gayri safi yurt içi hasılasının (GSYİH) yüzde 1’inin üzerindeki savunma harcamaları, 2009’da anayasaya eklenen ‘borç freni’nden fiilen muaf tutuluyor. Bütçe açığının GSYİH’nın yüzde 0,35’ini geçmemesi kuralı, hükümetin borçlanmasını sınırlıyordu ve buna ‘borç freni’ deniliyor.
Almanya, bu fonu yıllık ulusal savunma harcamalarını 80 milyar Euro’dan 140 milyara (GSYİH’nın yaklaşık yüzde 3,5’i) çıkarmak için kullanacak. euro bölgesinin de hedefi olan GSYİH’nın yüzde 2,5’i savunma harcamasına ulaşması için harcamaları GSYİH’nın yüzde 0,6’sı kadar artırması gerekiyor.
Göreve geldiğinden beri küresel siyaset ve ekonomide kurumsallaşmış ne varsa sarsmayı tercih eden ABD Başkanı Donald Trump, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine savunmalarını güçlendirmeleri konusunda baskı yapıyordu. Trump’ın “harcama yoksa onları savunamam” yolundaki tehditkâr söylemi ile Avrupa Birliği’nin (AB) 800 milyar Euro’luk Avrupa’nın Yeniden Silahlanma Planını (ReArm Europe) kabul etmesinin önünü açtı.
Planın 650 milyar euro’luk ayağı tüm AB üyelerinin savunma harcamalarını kademeli ve istikrarlı bir şekilde artırarak dört yıllık sonunda GSYİH’nın yüzde 1,5’ine ulaşacağı hedefiyle hazırlandı. Üyeler harcamalarını daha hızlı artırırsa, bu miktarın da üzerine çıkılabilir.
150 milyar euro için de kaynak yaratma amaçlı ortak borçlanmaya gidilecek. Kuşkusuz bu planın AB başkentlerinden onay alması gerekiyor. Kabul edilmesiyle Brüksel, tahvil ihaleleri yoluyla nakit toplayacak ve parayı savunma harcamaları için üye ülkelere aktaracak. Ülkeler daha sonra Komisyona geri ödeme yapacaklar. Bir borç alan olarak AB’nin kredi derecelendirme kuruluşlarından yüksek notu var ve bu nedenle borçlanma piyasaları AB’nin savaş tahvillerini iştahla bekliyor.
AB ülkeleri arasında bazı ayrışmalar var. 20 Şubat’ta Brüksel’deki AB Zirvesi’nde bu konular tartışıldı. İspanya, İtalya, Yunanistan, Polonya ve Baltık ülkeleri, bloğun Covid-19 salgını sırasında yaptığı gibi hibe talep edenler arasında. Ancak Hollanda, hibelerden söz edilmesine kesinlikle karşı çıkıyor.
Şu anda çok yüksek bir iyimserlik var. Avrupa ekonomilerinde büyümenin hızlanacağı, savunma şirketlerinin karlarının artacağı yönünde beklentiler tavan yapmış durumda. Bu nedenle Avrupa borsaları yeni rekorlar kırıyor, savunma şirketlerinin hisseleri hızla yükseliyor ve euro değer kazanıyor.
Almanya’nın 500 milyar euro’luk savunma ve altyapı fonu ekonomiye güçlü bir ivme kazandıracağa benziyor. Yatırım bankası Goldman Sachs, Euro Bölgesi ve Almanya’ya ilişkin büyüme tahminini güncelledi. Goldman Sachs ekonomistleri, Almanya’nın 2025 GSYH büyüme tahminini 0,2 puan artırarak yüzde 0,2’ye, 2026 için ise 0,5 puan artırarak yüzde 1,5’e yükseltti. Almanya’nın etkisiyle Euro Bölgesi'nde 2025 için büyüme tahmini yüzde 0,8’e, 2026 yılı için ise yüzde 1,3’e çıkarıldı.
Berlin merkezli araştırma enstitüsü DIW’e göre, fon sayesinde GSYiH 2026’da yüzde 1 civarında, 2027’den itibaren ise yılda ortalama yüzde 2’nin üzerinde büyüme gösterecek. Kamu yatırımlarının artması özel yatırım ve özel tüketimin de artmasını sağlayacak.
Ekonomik düşünce kuruluşu Ifo, altyapı paketinin diğer alanlarda güçlü reformlarla birlikte yapılması veya değiştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Bürokrasi, emeklilik, enerji gibi alanlar ile ülkenin korkunç iş gücü açığını ele alan reformlara acilen ihtiyaç duyulduğu vurgulanıyor.
ING Küresel Makro Araştırma Başkanı Carsten Brzeski ise, Almanya’da olası hükümetin büyük mali teşvik planlarını açıkladığını, olası koalisyonun liderlerinin Alman siyasetinde ve politikalarında önemli bir değişimi ortaya koyduklarını belirtti.
Brzeski, altyapı fonu ve borç frenindeki değişikliğin ekonomiye fayda sağlayacağını, 500 milyar euro’luk altyapı fonunun acil ihtiyaç duyulan yatırımları karşılayarak hem kısa vadeli ekonomik destek ve hem de Alman ekonomisinin uzun vadeli büyüme potansiyelini artıracağını ifade etti.
“Ancak” diyor Brzeski, “Bu toparlanmanın ne kadar süreceği ve yapısal bir toparlanmaya dönüşüp dönüşemeyeceği koalisyon görüşmelerinin gerçek yapısal reformlara öncülük etmesine bağlı olacaktır. Aksi takdirde, bu mali paket sadece bir anda ortaya çıkan çok büyük bir parıltı olacaktır.”
Brzeski, Almanya’da borç freninin her zaman Avrupa mali kurallarından daha katı olduğunu ve son kararla borç freninin resmen ölmediğini, diri diri gömüldüğünü vurgulayarak, “Almanya, ekonomisini canlandırmak uğruna mali açıdan Avrupa’ya liderlik etmekten vazgeçti. Göreve gelen hükümet ek yapısal reformlar ve emeklilik sisteminde ve emeklilik yaşında değişiklikler gibi uzun vadeli kemer sıkma önlemleri getirmezse, Almanya Avrupa’nın geri kalanını kemer sıkmaya ikna etmekte zorlanacaktır” dedi.
Şimdi Avrupa’da savunma şirketleri kapasite artırmak ve bunun için mevcut fabrikaları yeniden dönüştürecek projeler hazırlıyor. Ancak şirketlerin savunma ekipmanlarını hızlı ve kapsamlı bir şekilde tedarik edip edemeyecekleri belirsiz. Rheinmetall hızla yeni mühimmat üretim fabrikaları kurdu ve yenileri planlama aşamasında. Sorunlar arasında hammadde ve kalifiye eleman da bulunuyor.
Bu sorunları Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de doğruluyor. Endüstriyel açıdan, Avrupa savunma şirketlerinin üye ülkelerin ihtiyaç duyduğu miktarda ve hızda ekipman üretemeyeceğini, bunun da kısmen Avrupa’daki genel pazarın “çok parçalı” olmasından kaynaklandığını söyleyen ReArm Planını hazırlayan Ursula von der Leyen, “Gidişatı tersine çevirmemiz gerekiyor. Bu, Avrupa’ya yatırımla başlıyor” diyor.
Ekonomik canlanma, büyük siparişler, yatırım ve gelirlerde artış umudu Avrupalı savunma sanayi şirketlerinin hisselerinde de önemli yükselişlere neden oldu. Yükseliş borsaların geneline de yansıyor. Örneğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşan Almanya’nın DAX endeksi yılbaşından 21 Mart’a kadar olan dönemde yüzde 16,5 arttı. Fransa’nın CAC 40 endeksi de yılbaşından beri yüzde 9 arttı. 18 Mart’ta en yüksek seviyesine çıkan MSCI Avrupa’da Havacılık ve Savunma Endeksi de 21 Mart itibarıyla yılbaşından bu yana yüzde 30,4 yükseldi.
Savunma şirketlerinin hisseleri ise uçuşa geçti, en fazla yükselen yılbaşından beri yüzde 117 ile Almanya merkezli Renk Group oldu. İkinci sırada yüzde 110 ile Leopard tanklarının üreticisi Rheinmetall var. Rheinmetall’in piyasa değeri de Volkswagen’i geçti ve şirket Almanya’nın DAX Endeksi’ndeki en büyük 10 hisse senedi arasına girdi.
İşte verdiğin bilgileri düzenli ve net bir şekilde tabloya dönüştürdüm:
Avrupa’da savunma sektöründe üretim yapan şirketlerin hisselerinin yılbaşından 21 Mart’a kadar performansı (%)
Şirket | Ülke | Performans (%) |
---|---|---|
Renk Group AG | Almanya | 117 |
Rheinmetall | Almanya | 110 |
Hensoldt | Almanya | 100 |
Leonardo | İtalya | 75 |
Thales | Fransa | 75 |
Saab | İsveç | 65 |
Dassault | Fransa | 58 |
BAE | Büyük Britanya | 41 |
Rolls Royce | Büyük Britanya | 37 |
Kongsberg | Norveç | 22 |
"Ekonomi" Kategorisinden Daha Fazla İçerik
Yazarlar
Çok Okunanlar
-
forbes.com.tr
Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)
-
-
-
-
forbes.com.tr
En zengin Türklerin sıralaması nasıl değişti?