;
Arama

2025'te küresel politikada ticaret savaşları ön plana çıkıyor

2025'te Donald Trump'ın başkanlığı döneminde, ABD ile Çin, Kanada ve Avrupa Birliği arasındaki olası ticaret savaşlarının küresel gündemi domine etmesi beklenirken Rusya-Ukrayna Savaşı ve Orta Doğu'daki jeopolitik gerilimler de dikkatle takip edilecek.

31 Aralık 2024, 11:14 Güncelleme: 01 Ocak 2025, 01:32
2025'te küresel politikada ticaret savaşları ön plana çıkıyor

ABD'de Donald Trump, seçim kampanyası sırasında söz verdiği yeni ticaret kısıtlamaları konusunda harekete geçeceğini açıkladı. Trump'ın ikinci başkanlık döneminin sadece Çin ile değil aynı zamanda AB ve Kanada ile de ekonomik ayrışmaları kökünden etkilemesi ve ticaret savaşlarını körüklemesi öngörülüyor.

Donald Trump'ın Beyaz Saray'a dönüşü Çin ile ABD arasındaki ticari ilişkilerinde yeni bir gerilim dönemine işaret ediyor. Trump, seçim kampanyasında Çin'den ithal ürünlere yüzde 60'a varan gümrük vergileri getirme planını duyururken bunun yanı sıra başkanlığının ilk günlerinde Çin'den ithal tüm ürünlere başlangıç için yüzde 10 gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı. Ayrıca Trump, Kanada ve Meksika'dan ithal ürünlere de yüzde 25 vergi uygulamayı planlıyor.

Rusya-Ukrayna Savaşı 

Rusya-Ukrayna Savaşı, küresel siyasi ve askeri dinamikleri etkileyen bir kriz olmaya devam ediyor.

ABD Başkanı Joe Biden'ın belirsiz politikaları ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in sert ateşkes şartları, barış ihtimalini zayıflatıyor. Biden’ın Ukrayna’ya ATACMS füzeleri için verdiği izin çatışmayı daha da alevlendirirken Trump’ın başkanlığa dönmesiyle savaşı bitirme yönünde daha pragmatik bir yaklaşım sergileyebileceği düşünülüyor.

Putin’in şartları, Ukrayna’nın NATO üyeliğinden vazgeçmesini içeriyor. Ancak bu talepler Ukrayna tarafından reddedilirken Batı ittifakı bunları Rusya’nın stratejik kazanım girişimi olarak değerlendiriyor.

Trump yönetimi, savaşın sona erdirilmesi için diplomasiye dayalı bir denge stratejisi geliştirebilir.

Askeri yardımların azaltılması ve yaptırımların kademeli olarak hafifletilmesi gibi politikalar barış sürecine zemin hazırlayabilir. Ancak bu süreç, Ukrayna’nın egemenliği ve ABD’nin küresel liderlik rolü açısından kritik riskler barındırıyor.

Orta Doğu

Analistlere göre, Trump’ın yeni başkanlık döneminde ABD askerlerini Suriye'den tamamen çekmesi ihtimali yüksek.

Trump’ın ilk döneminde İsrail-Filistin anlaşmazlığında arabulucu olma niyetini dile getirdiğini öngören uzmanlar ancak Trump’ın Evanjelik bağışçılar ve seçmenlerin desteğini almak için İsrail'e yakın bir tutum sergilediğini belirtiyor.

Öte yandan ABD yönetiminin İsrail'in işgal altındaki topraklardaki eylemlerine destek vereceği ve Trump'ın Suriye politikalarında pragmatik bir yaklaşım izleyeceği öngörülüyor.

Trump'ın Dışişleri Bakanı Rubio İsrail yanlısı söylemleriyle bilinen bir siyasetçi. Filistinlilerin ölümünden "yüzde yüz" Hamas'ın sorumlu olduğunu savunan Rubio, İsrail'in Gazze'deki eylemlerine güçlü destek veriyor. Rubio, İsrail'in Hamas'ın her bir parçasını yok etmesini istediğini açıkça dile getirirken, İsrail'in Hamas'ı yenmesine izin verilmesinin Gazze halkına "yardımcı olacağını" öne sürüyor.

Nisan’da İsrail'i ziyaret eden Rubio, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve dönemin Savunma Bakanı Yoav Gallant ile görüşmüştü. Rubio, ziyareti sırasında İsrail'e olan "sarsılmaz bağlılığını" yinelemişti.

2025 belirsizliklerle dolu bir yıl olacak

Ekonomi alanında uygulanacak regülasyonlar, 2025 yılında siyasette belirleyici bir rol oynayacak.

Uluslararası Para Fonu (IMF) 2025'te "istikrarlı ancak yetersiz" bir büyüme öngörüyor. Ancak bu istikrar, halkın beklentilerini karşılamadığı takdirde siyasi sonuçlar doğurabilir.

Ticaretin altın çağının sona ermesiyle tedarik zincirleri ve ödeme sistemleri üzerindeki baskılar artmış durumda.

ABD ekonomisinde 2025 yılında özellikle ticari aktivitede yavaşlama ve belirsizlikler öngörülüyor.

Dünya genelinde enflasyon, politika yapıcılar ve yatırımcılar için büyük bir endişe kaynağı olmaktan çıkarken Çin deflasyonla mücadele ediyor. Ülkenin imalat sektörü tarifelerden etkilenirken tüketim ve teşvikler ekonomik toparlanma için yeterli gözükmüyor.

Yapay zeka 

2025 yılı yapay zeka yönetimi açısından önemli bir dönüm noktası olacak. Küresel ölçekte işbirliği gerektiren yapay zeka yönetimi ülkeler arası jeopolitik gerginliklerin arasında denge arayışıyla gündeme gelecek.

Şubat ayında Paris'te yapılacak Yapay Zeka Eylem Zirvesi ve Nisan ayında Ruanda'da gerçekleşecek Afrika Yapay Zeka Zirvesi gibi etkinliklerde, yapay zekanın kamu yararına nasıl kullanılabileceği tartışılacak.

2025'te veri girişinden müşteri desteğine kadar rutin görevleri otomatikleştiren daha fazla yapay zeka sistemi görmemiz muhtemel. Bu, bazı alanlarda iş kayıplarına yol açabilse de, yapay zeka geliştirme, bakım ve düzenlemede yeni iş kolları da yaratacak.


"Dünya" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • Starbucks'tan yeni strateji 

    forbes.com.tr
    Starbucks'tan yeni strateji 

  • İspanya’dan mülk satışı planı: AB üyesi olmayanlara yüzde 100 vergi

    forbes.com.tr
     İspanya’dan mülk satışı planı: AB üyesi olmayanlara yüzde 100 vergi

  • Çin TikTok’u Musk’a mı satmak istiyor?

    forbes.com.tr
    Çin TikTok’u Musk’a mı satmak istiyor?

  • 5 ayın zirvesine gelen petrolde 90 dolar tahminleri Türk ekonomisini nasıl etkiler?

    Ahmet Bal
    5 ayın zirvesine gelen petrolde 90 dolar tahminleri Türk ekonomisini nasıl etkiler?

  • Çin'in ticaret fazlası 2024'te 1 trilyon dolara yaklaştı: Küresel üretim hakimiyeti devam ediyor

    forbes.com.tr
    Çin'in ticaret fazlası 2024'te 1 trilyon dolara yaklaştı: Küresel üretim hakimiyeti devam ediyor

  • Grönland'ı satın almak ABD'ye ne kadar mal olur?

    forbes.com.tr
    Grönland'ı satın almak ABD'ye ne kadar mal olur?

Yazarlar

Çok Okunanlar