;
Arama

15 milyar dolarlık Hermès gizemi ve ani bir ölüm

Avrupalı zenginlerin uzun yıllar mali danışmanlığını yapan Eric Freymond, geçen ay hayatını kaybetti. İntihar şüphesiyle sarsılan bu olay, Hermès'in gizemli kayıp hisseleri ve LVMH bağlantılı iddialarla örülü dev bir finansal soruşturmanın tam ortasında meydana geldi.

10 Ağustos 2025, 12:09
Hermès mirasçısının mali danışmanının intihar ettiği düşünülen ölümü, yüzyılın en kafa karıştırıcı finansal hikayelerinde birinde dramatik bir dönüm noktası oldu. 23 Temmuz’da Eric Freymond gözlerden uzak bir Alp köyü olan Saanen’in tepelerinde yer alan dağ evinden dışarı çıktı. Uzun yıllardır Avrupa elitlerinin mali danışmanı olan Freymond, giderek artan bir baskı altındaydı. Bir Hermès mirasçısına ait devasa bir servetin gizemli biçimde ortadan kaybolmasında rol oynamakla suçlanıyordu ve ayın başlarında bu meseleyle ilgili yürütülen soruşturmada Fransız yetkililerle uzun görüşmeler yaptı. Diğer bazı müşterileri de onu usulsüzlükle suçladı. Freymond ise herhangi bir yanlışlık yaptığını reddetti. O sabah 67 yaşındaki Freymond, bisikletiyle tren raylarına yöneldi. Kısa bir süre sonra bir tren çarptı ve hayatını kaybetti. Yerel polis, ölümü intihar olarak değerlendiriyor.

Freymond’un ölümü, lüks devi Hermès’in mevcut değerlemesine göre 15 milyar dolar eden kayıp hisselerinin gizemi araştırmasındaki şaşırtıcı son gelişme oldu. Freymond, Hermès’in beşinci kuşak mirasçısı ve bir zamanlar şirketin en büyük bireysel hissedarı olan Nicolas Puech’in uzun süredir servet yöneticisiydi. Puech 2022 civarında, kendi adına banka hesaplarında tutulduğuna inandığı altı milyon Hermès hissesinin kayıp olduğunu fark ettiğini söylüyor. Herhangi bir satışın getirisi de ortada yoktu. 

Hisseler LVMH’ye mi satıldı?

Şu anda 82 yaşında olan Puech, Freymond’a karşı İsviçre ve Fransa’da dolandırıcılık suçlamasıyla dava açtı. Fransız yetkililerle yaptığı son görüşmelerde Freymond, Hermès çevresindekilerin uzun süredir taşıdığı bir şüpheyi ilk kez doğrular gibiydi: Hisselerin büyük bir kısmı, on yıldan uzun süre önce, şirketin rakibi ve lüks devi Bernard Arnault’un CEO’su olduğu LVMH tarafından satılmıştı. Freymond’un iddiasına göre Puech bu planın bir parçasıydı.

Ölümünün ardından Freymond’un iki avukatı François Zimeray ve Jessica Finelle, yaptıkları açıklamada müvekkillerini “nadir bir hassasiyete sahip, şüphe, ihanet ve merhametsiz bir dünya tarafından yıkıma uğratılmış bir adam” olarak tanımladı. Puech ise kamuoyuna ve mahkemeye yansıyan anlaşmazlıklara rağmen Freymond’un ailesine taziyelerini iletti. Bir açıklamasında, Freymond’u 25 yıl boyunca tam güven içinde çalıştığı bir dost ve danışman olarak tanımladı, ta ki kayıp hisselerle ilgili olaylara kadar.

Birçok dava açıldı

İlk olarak 2015’te Hermès’in Freymond’a karşı sahtecilik ve sahte belgeler kullanımı suçlamasıyla açtığı dava sonrası başlatılan Fransız soruşturması hız kazanmıştı. Başka davalar da açılıyordu. Bunlardan biri, Fransız multimilyoner Richard Desurmont’un ailesi tarafından açılmıştı ve Freymond’u mal varlıklarını zimmetine geçirmekle suçluyordu. Bu davanın duruşması ağustos sonu için planlanmıştı. Freymond’un öldüğü yerin yakınındaki Saanen’deki dağ evi, yakın zamanda bir adli haciz altına alınmıştı; bu nedenle satışı engellenmişti. Ancak en önemli dava Puech’inkiydi. Aralık 2023’te Puech, Freymond’a karşı güveni kötüye kullanma suçlamasıyla Fransa’da ceza davası açtı ve milyarlarca euro tazminat talep etti.

Ölümünden sadece iki hafta önce, 7 Temmuz’da Freymond, Hermès ve Puech’in açtığı davalarla ilgili olarak Paris’teki soruşturma yargıçlarına ifade vermek üzere Fransa’ya gitti. İsviçre vatandaşı olarak bunu yapma zorunluluğu yoktu ancak kendi isteğiyle gitti. Hazırlanmak için güçlü bir hukuk ekibi kurmuştu. Bunlar arasında eski diplomat Zimeray ve ABD merkezli King & Spalding hukuk firmasından mücadeleci bir stratejist olan Jean Tamalet vardı. Her iki avukat da sorgulama sırasında Freymond’a eşlik etti.

Üç günün sonunda, yargıçlar Freymond hakkında sahtecilik, sahte belge kullanımı ve güveni kötüye kullanma suçlarından ön soruşturma başlattı. Fransız hukuk sisteminde bu aşama kritik bir eşiktir: Yargıçlar, soruşturmanın sürdürülmesini haklı kılacak kadar kanıt bulunduğuna inanırlar. Freymond’un birkaç milyon euro kefalet ödemesi istendi ancak bunu toplaması için aylar verildi. Ayrıca, Puech dahil birçok kişiyle iletişim kurması yasaklandı.

Yargıç ofisinde yapılan ifadesi sırasında Freymond, geçmişe kıyasla çok daha açık konuştu. Savunmasında da önceki çizgisinden sapmış gibiydi. Wall Street Journal tarafından incelenen ve çoğu daha önce kamuoyuna açıklanmamış mahkeme belgelerinde bu konuşmaların ayrıntılarına yer verildi. Yıllar boyunca Freymond, Puech’in servetini yönettiğini ifade etti ancak bir kategori dışında: Puech’in annesinden ve daha sonra kız kardeşinden miras kalan Hermès hisseleri. Bu hisseler, bugün Avrupa’nın en büyük şirketlerinden biri olan Hermès’in yüzde 6’sını oluşturuyordu.

“Tüm servetinden haberim yok”

Ancak sorgulama sırasında bir yargıç, Freymond’un bu iddiasına itiraz etti ve Puech’in bu hisseleri tuttuğu üç hesabın tamamını yönetme yetkisine sahip olduğunu söyledi. Freymond’un yanıtı, Puech’in hisselerinin tamamını yönettiğini fark etmediği yönündeydi. Freymond, “Benim için tüm hisseler değil, sadece bir kısmıydı. Bana bazı Hermès hisseleri için vekâlet verdi ama tüm servetinden haberim yoktu” ifadelerini kullandı.  Puech ise kendi ifadesinde Freymond’a çok net olduğunu belirterek, “Miras aldığım hisseleri, aile hisselerimi satma niyetim hiç olmadı. O hisselerin temettüleriyle Freymond ek Hermès hissesi aldıysa, onları satabilirdi. Ama orijinal olanları değil” dedi. 

Freymond ayrıca Puech’in hisselerinin LVMH’ye satışıyla ilgili savunmasını da değiştirdi ve bu konuda on yıldan uzun süredir moda ve finans dünyasını büyüleyen hikayeye yeni bir boyut kazandırdı. 2001 ile 2013 arasında LVMH yüzde 23’ün üzerine çıkan Hermès hisseleri biriktirdi, bu operasyon Freymond’un yardımıyla gerçekleşmişti. Puech ve diğer Hermès ailesi üyeleriyle olan bağlantılarını kullanarak LVMH’ye Hermès hissesi satışlarını yönlendirmişti. Yıllar boyunca Freymond, miras alınan hisselerin satılanlar arasında olmadığında ısrar etmişti ancak Puech’in adına açılmış çeşitli hesaplardan başka Hermès hisselerini taşıdığını kabul etmişti. Son ifadesinde ise bu duruşunu değiştirdi.

Bir yargıç, Puech’e ait Hermès hisselerinin önce Dilico adında bir aracıya, sonra 2008’de LVMH ile yapılan bir hisse takası kapsamında Société Générale’e aktarılmasıyla ilgili soru sorduğunda Freymond net bir şekilde, “Kesinlikle. Alıcı LVMH idi ve Puech tamamen bilgilendirilmişti” dedi.

“Arnault ile 14 kez görüştü”

Freymond, savcılara üzerinde Puech’in imzası olduğu görünen çok sayıda belge teslim etti ve bunun, Puech’in neler olduğunu tamamen bildiğinin kanıtı olduğunu söyledi. Freymond, Puech’in “Hermès ile LVMH arasında bir ilişki geliştirme konusunda çok istekli ve aktif” olduğunu da ekledi. Puech’in Arnault ile, çoğunlukla Freymond’un Paris’teki dairesinde olmak üzere, 14 kez görüştüğünü söyledi. Ayrıca Puech’in motivasyonunun kısmen kişisel olduğunu, birleşecek bir yapı içinde rol alma ve kendisini uzun süredir dışlayan ailesinden intikam alma arzusunun olduğunu belirtti.

Puech ise yargıçlara, Freymond’un önüne koyduğu her şeyi imzaladığını söyledi. Bu büyüklükte bir serveti yönetmenin son derece karmaşık olduğunu belirtti ve Freymond’a güvendiğini vurguladı. Arnault ile birkaç kez görüştüğünü kabul etti, her zaman Freymond’un eşliğinde, ancak miras kalan hisseleri LVMH’ye satmayı reddettiğini belirtti. 

Hermès içinden ve davayı takip eden birçok kişiye göre, Freymond’un yargıçlara anlattığı olaylar, uzun süredir şüphelendikleriyle örtüşüyor: Puech’in hisseleri, Hermès’e yönelik gizli LVMH baskını sırasında büyük ölçüde satılmıştı. Bu kampanya 2010’da büyük bir kamuoyu çatışmasına dönüştü ve uzun süren bir hukuk savaşını tetikledi. 2014’te yetkililer tarafından aracılık edilen bir ateşkes kapsamında, LVMH Hermès hisselerini kendi yatırımcılarına dağıtmayı kabul etti. Davaya aşina birçok kişi, bu hisselerin arasında Puech’in hisselerinin de olduğuna inanıyor.

Hermès CEO’su Axel Dumas 30 Temmuz’da yaptığı açıklamada,  “Uzun süredir Nicolas Puech’in hisselere artık sahip olmadığından emindim. Bu yüzden yasal işlem başlattık” dedi.  Ne olursa olsun, Puech servetinin tükendiğini söylüyor. Artık Hermès hisselerine sahip olmadığını ve satıştan elde edilen gelirin nereye gittiğini bilmediğini belirtiyor. Puech’in avukatlarının görevlendirdiği FTI Consulting tarafından yapılan bir denetim, 31 Aralık 2023 itibarıyla Puech’in yalnızca 600 bin euro nakit ve yaklaşık 96 milyon euro hisse senedi ve diğer yatırımlara sahip olduğunu gösterdi.

"Dünya" Kategorisinden Daha Fazla İçerik

  • “Nükleer Türkiye” tartışması: Güç dengelerinde yeni bir perde mi açılıyor?

    Mehmet Öğütçü
    “Nükleer Türkiye” tartışması: Güç dengelerinde yeni bir perde mi açılıyor?

  • ABD'de tarihi zirve: Azerbaycan ve Ermenistan arasında barış için imza

    ABD'de tarihi zirve: Azerbaycan ve Ermenistan arasında barış için imza

  • CEO’ların Trump endişesi

    CEO’ların Trump endişesi

  • Küresel gıda fiyatları 2,5 yılın zirvesinde

    Küresel gıda fiyatları 2,5 yılın zirvesinde

  • İsrail Gazze kentini işgal planını onayladı: 1 milyon kişi yeniden yerinden edilecek

    İsrail Gazze kentini işgal planını onayladı: 1 milyon kişi yeniden yerinden edilecek

  • Trump’ın yeni tarifeleriyle ticarette yeni dönem

    Trump’ın yeni tarifeleriyle ticarette yeni dönem

Yazarlar

Çok Okunanlar

  • Vantilatörle uyumanın etkileri: Bilim ne diyor?


  • En zengin 100 Türk


  • forbes.com.tr

    Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)


  • Dolar milyarderi Türkler


  • 2025 Forbes 39. Dünya Milyarderler Listesi