CEO’ların Trump endişesi
ABD Başkanı Donald Trump’ın Intel’in yeni CEO’sunun kovulmasını istemesi tartışma yarattı. Trump, şirket patronlarına işlerini nasıl yürütmeleri ya da ne zaman istifa etmeleri gerektiğini söylemekten çekinmiyor.
08 Ağustos 2025, 23:00
ABD Başkanı Donald Trump, Amerika’nın en büyük şirketlerine karşı mikroyönetici gibi davranmaya başladı. Trump perşembe günü Intel’in CEO’sunun istifasını alenen talep ederek, şirket patronlarına nasıl işlerini yapmaları gerektiğini söyleme eğilimini başka bir seviyeye taşıdı. Bu davranış Trump için beklenmedik bir davranış değildi: Detroit otomobil üreticilerine fiyatları artırmamalarını söyledi ve Walmart’tan “vergileri üstlenmesini” talep etti. Washington Commanders futbol takımına ismini değiştirmesi için baskı yaptı ve Coca-Cola’nın mısır şurubu yerine şeker kamışı kullanmasını istiyor.
Tüm bu müdahaleler, Trump’ın oyun planını büyük ölçüde çözdüğünü düşünen iş liderleri için bir risk yaratıyor. Kamuya yönelik iltifatlar ve ABD’ye yapılacak görkemli yatırım duyurularının başkanı memnun etmesi ve şirketleri Truth Social paylaşımlarından uzak tutması bekleniyordu. Bunun yerine Trump, ilaçtan bankacılığa ve üretime kadar uzanan sektörlerde eşi benzeri görülmemiş biçimlerde ticari kararlara müdahale ediyor.
Trump’ın, Intel CEO’su Lip-Bu Tan’ın geçmişte Çin’de yaptığı iş anlaşmalarını eleştiren paylaşımı, aynı gün bankalara daha fazla muhafazakar ve diğer siyasi müttefiklerle iş yapmaları yönünde baskı uygulamak için başvurduğu bir başkanlık kararnamesiyle geldi. Bir gün önce ise, Apple gibi teknoloji şirketlerini yeni yarı iletken tarifelerinden muaf tutmuştu ama bunun karşılığında ABD’ye yatırımlarını artırmaları şartını getirmişti.
Tarihçilere göre Trump’ın büyük bir şirketin CEO’suna alenen “derhal istifa” çağrısı yapması, onun için bile yeni bir durum. Bu taktik, etkilemek istediği kişileri kamuoyu önünde hedef alma modeliyle örtüşüyor. Daha önce bu yöntemi ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy için kullanmıştı; bu hafta ise hedef Intel oldu. Hofstra Üniversitesi’nde başkanlık üzerine çalışan bir merkezin direktörü Meena Bose, “Bu kesinlikle modern Amerikan siyasetinde ABD’nin daha önce görmediği bir yaklaşım. Bu, hükümetin ekonomik çıkarlara yön vermesi anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
Yale School of Management’ta profesör olan Jeffrey Sonnenfeld, Trump’ın talebinin kurumsal liderler arasında şimdiden yankı bulduğunu söyledi. Sonnenfeld, “ABD liderinin özel şirketleri kimin yöneteceğine karar vermesi çok korkutucu bir süreç” dedi. Bankacılık sektöründe, Trump’ın başkanlık kararnamesi kısmen, JPMorgan Chase ve Bank of America’da kendisine hesap açılmaması deneyiminden esinlendi. Bankalar, kararlarının ayrımcı olmadığını, genellikle yasal ve düzenleyici faktörlere dayandığını söylüyor.
Geçen hafta Trump, Pfizer ve Johnson & Johnson dahil olmak üzere 17 şirkete mektup göndererek, ABD’deki ilaç fiyatlarını diğer ülkelerdeki seviyelere indirmelerini istedi. Bu hafta ise ilaç ithalatına yönelik tarifelerin yakında açıklanacağını belirtti.
Tüm bu müdahaleler, Trump’ın oyun planını büyük ölçüde çözdüğünü düşünen iş liderleri için bir risk yaratıyor. Kamuya yönelik iltifatlar ve ABD’ye yapılacak görkemli yatırım duyurularının başkanı memnun etmesi ve şirketleri Truth Social paylaşımlarından uzak tutması bekleniyordu. Bunun yerine Trump, ilaçtan bankacılığa ve üretime kadar uzanan sektörlerde eşi benzeri görülmemiş biçimlerde ticari kararlara müdahale ediyor.
Hedef alınmaktan korkuyorlar
Şimdi başkan bir CEO’nun görevden alınmasını talep ettiğine göre yöneticiler ve kurumsal danışmanlar için Trump’ın kendisini memnun etmeyen diğer yöneticileri de hedef alacağı korkusu doğmuş durumda. Birçok sektörden yöneticiyle temas halinde olan Medtronic’in eski CEO’su Bill George, “Amerika Birleşik Devletleri başkanının, büyük bir şirketin yönetim kuruluna CEO’larını kovmalarını söylemesi yanlış” dedi.Trump’ın, Intel CEO’su Lip-Bu Tan’ın geçmişte Çin’de yaptığı iş anlaşmalarını eleştiren paylaşımı, aynı gün bankalara daha fazla muhafazakar ve diğer siyasi müttefiklerle iş yapmaları yönünde baskı uygulamak için başvurduğu bir başkanlık kararnamesiyle geldi. Bir gün önce ise, Apple gibi teknoloji şirketlerini yeni yarı iletken tarifelerinden muaf tutmuştu ama bunun karşılığında ABD’ye yatırımlarını artırmaları şartını getirmişti.
“ABD’nin daha önce görmediği bir yaklaşım”
Trump, son aylarda ilaç şirketlerine fiyatları düşürmeleri yönünde baskı yaptı ve otomobil yöneticilerini, tarifeler nedeniyle fiyatları artırmaları ihtimaline karşı tehdit etti. Yönetimi, ikinci dönemine kurumsal çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) programlarına karşı harekete geçerek başladı. Haziran ayında, Japon Nippon Steel ile U.S. Steel arasında bir birleşmeyi onaylamak için Trump, başkana Nippon Steel’in ABD yönetim kuruluna bir üye atama ve mevcut ABD tesislerinin kapatılmasını onaylama yetkisi veren bir “altın hisse” aldı.Tarihçilere göre Trump’ın büyük bir şirketin CEO’suna alenen “derhal istifa” çağrısı yapması, onun için bile yeni bir durum. Bu taktik, etkilemek istediği kişileri kamuoyu önünde hedef alma modeliyle örtüşüyor. Daha önce bu yöntemi ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy için kullanmıştı; bu hafta ise hedef Intel oldu. Hofstra Üniversitesi’nde başkanlık üzerine çalışan bir merkezin direktörü Meena Bose, “Bu kesinlikle modern Amerikan siyasetinde ABD’nin daha önce görmediği bir yaklaşım. Bu, hükümetin ekonomik çıkarlara yön vermesi anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
Çin faktörü
Intel, Trump’ın iki hassas noktasına dokunuyor: Şirketlerin ABD’de üretime yaptığı yatırımlar ve Çin. Yonga üreticisinin mali sorunları, iç yatırımlarını artırma kapasitesini sınırladı ki bu Trump için öncelikli bir konu. Aynı şekilde, Çin Trump’ın ticaret savaşındaki en büyük hedef haline geldi ve Tan’ın Çin bağlantıları, yarı iletken endüstrisinde ve Çin’e yatırım yapan bir girişim sermayedarı olarak geçirdiği zamandan geliyor. Malezya doğumlu ve ABD vatandaşı olan Tan, mart ayında Intel’in CEO’su oldu. Analistlere göre birçok yönetici Çinli ortaklarla uzun süredir ilişkiler içinde ve eğer Trump’ın radarına girerlerse benzer saldırılara hazırlıklı olmaları gerekiyor.Yale School of Management’ta profesör olan Jeffrey Sonnenfeld, Trump’ın talebinin kurumsal liderler arasında şimdiden yankı bulduğunu söyledi. Sonnenfeld, “ABD liderinin özel şirketleri kimin yöneteceğine karar vermesi çok korkutucu bir süreç” dedi. Bankacılık sektöründe, Trump’ın başkanlık kararnamesi kısmen, JPMorgan Chase ve Bank of America’da kendisine hesap açılmaması deneyiminden esinlendi. Bankalar, kararlarının ayrımcı olmadığını, genellikle yasal ve düzenleyici faktörlere dayandığını söylüyor.
Geçen hafta Trump, Pfizer ve Johnson & Johnson dahil olmak üzere 17 şirkete mektup göndererek, ABD’deki ilaç fiyatlarını diğer ülkelerdeki seviyelere indirmelerini istedi. Bu hafta ise ilaç ithalatına yönelik tarifelerin yakında açıklanacağını belirtti.