;
Arama

Seyahatler için cilt bakım ipuçları

Uçak yolculuğu, hava koşullarındaki değişiklikler, farklı su türleri… Bunların hepsi seyahat sırasında kuru ve lekeli bir cilde yol açabilir. Forbes için seyahat yazıları kaleme alan Judy Koutsky, seyahatlar sırasında cilt bakımında dikkat edilmesi gerekenleri yazdı.

21 Aralık 2025, 11:00 Güncelleme: 21 Aralık 2025, 12:43

Seyahatlar cilt için zorlayıcı olabilir. Uçaklardaki kuru hava, sıcaklık değişimleri, farklı iklimler gibi etkenler cilt bakımını zorlaştıran sorunlara yol açıyor. Dermatolog ve MONA Dermatology’nin kurucusu Dr. Mona Foad, dünyanın neresine giderseniz gidin cildinizi sağlıklı tutmanın yollarını paylaşıyor.

Seyahat edenler için en yaygın cilt bakımı sorunları

Dr. Foad, “Gezginlerde en sık gördüğüm cilt sorunları kuruluk, tahriş, sivilceler ve egzama ya da gül hastalığı gibi durumların alevlenmesi oluyor” diyor.  Bu sorunlar genellikle iklim, nem ve çevresel stres faktörlerindeki hızlı değişimlerden kaynaklanıyor ve cildin doğal bariyerini bozuyor. Özellikle uzun uçuşlar sırasında hava yolculukları, cildi neminden arındıran son derece kuru kabin havasına maruz bırakıyor. Farklı su kaynakları, oteller ve deterjanlar da cildin alışık olmadığı tahriş edici maddelerle temas etmesine neden olabilir. Seyahatin stresi, erken kalkılan sabahlar, uzun günler ve düzensiz rutinler kortizol seviyelerini artırarak sivilce ya da kızarıklığı tetikleyebilir. Tatildeki beslenme değişiklikleri bile cilt dengesini etkileyebilir. Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, cildin nemli ve sakin kalabilmesi için ekstra desteğe ihtiyacı olur.

Uçmanın cilt üzerindeki etkileri

Dr. Foad, kabindeki nem oranının yüzde 20’nin altına düşmesi nedeniyle uçak yolculuklarının kuru bir ortam yarattığını belirtti. Dermatolog, “Bu oran cildin alışık olduğundan çok daha düşüktür” diye ekledi. Bu koşullarda su, ciltten daha hızlı buharlaşır ve nem bariyeri zayıflar. Hasar görmüş bir cilt bariyeri; gerginlik, pullanma, tahriş ve artan hassasiyete yol açabilir. Egzama ya da gül hastalığı gibi önceden var olan rahatsızlıkları olan kişiler bu etkileri daha yoğun hisseder. Uzun uçuşlar ayrıca cildi geri dönüştürülmüş hava ve olası alerjenlere maruz bırakarak iltihabı artırabilir. Bunun yanı sıra uzun süre hareketsiz oturmak dolaşımı etkileyerek şişliğe katkıda bulunabilir. Bu nedenle uçarken hem içten hem dıştan bilinçli nemlendirme son derece önemli.

Dr. Foad bunların önüne geçmek için uçağa binmeden nemlendirici bir serum ve yoğun bir nemlendirici uygulanmasını öneriyor. Hyaluronik asit, gliserin ve seramidler gibi içerikler uçuş sırasında nemi korumak için iyi bir tercihtir. Alkol bazlı ürünlerden veya sert peelinglerden kaçının; çünkü bunlar hassasiyeti artırabilir. Bol su içmek ve kafein ya da alkolü sınırlamak da susuz kalmayı önlemeye yardımcı olur. Dudak balmı ve el kremi kullanmak da faydalıdır çünkü bu bölgeler hızla kurur. Seyahat sırasında makyajı minimumda tutmak, cildin nefes almasını sağlar ve tahriş riskini azaltır.

Farklı iklimlere karşı cildi nemli tutmak

Dr. Foad, “İklimdeki ani değişiklikler cildin kafasını karıştırabilir, çünkü ihtiyaçları bir ortamdan diğerine dramatik şekilde değişir” diyor. Nemli bir iklimden kuru bir iklime geçmek daha fazla susuzluk ve pullanmaya neden olabilir; bu yüzden daha yoğun nemlendiricilere geçmek ya da bakım rutininize nemlendirici serumlar eklemek faydalı olabilir. Buna karşılık soğuk ve kuru havadan sıcak ve nemli bir ortama geçmek, yağ üretimini ve tıkanıklığı artırabilir; bu durumda daha hafif nemlendiriciler ve nazik peeling gözeneklerin temiz kalmasına yardımcı olabilir. Sıcak iklimler ayrıca damarların genişlemesi ve iltihap nedeniyle gül hastalığı veya egzama alevlenmelerini tetikleyebilir. İklime bağlı olarak nemlendirmeye ya da yağ kontrolüne odaklanarak rutini ayarlamak çok önemli. Amaç, çok fazla değişiklikle cildi bunaltmak yerine, uyum sağlarken cilt bariyerini desteklemek.

Seyahat stresi cilde nasıl yansıyor?

Dr. Foad, “Seyahate bağlı stres kortizol seviyelerini artırabilir ve bu da sivilceler, iltihap, donukluk ve artan hassasiyete yol açabilir” diyor. Kötü uyku kalitesi, cildin gece boyunca kendini onarma yeteneğini azaltarak şişlik, göz altı morlukları ve düzensiz dokuya neden olabilir. Jet lag, cildin doğal onarım döngüsüyle yakından ilişkili olan sirkadiyen ritimleri de bozar. Uzun seyahat günlerinde yaşanan susuz kalma, kuruluk ve tahrişi daha da artırabilir. Sınırlı bile olsa düzenli uyku, toparlanmada büyük fark yaratabilir.

“Seyahat ederken yeni cilt bakım ürünleri denemeyin”

Dr. Foad, seyahat sırasında cildinizin alışık olduğu ürünlere sadık kalmanızı öneriyor. “Çünkü bu dönem cildin tahrişe en açık olduğu zamandır” diye ekliyor. Seyahat, cildi birçok yeni stres faktörüne maruz bırakır ve bilinmeyen içeriklerin eklenmesi reaksiyon riskini artırabilir. Otel ürünleri sıklıkla yoğun parfümler, daha sert deterjanlar veya gözenekleri tıkayabilen ve dermatiti tetikleyebilen içerikler barındırır. Yeni bir ürün denemek istiyorsanız, önce küçük bir alanda test edin ve daha geniş kullanımdan önce 24 saat bekleyin.


Sayfa Sonu

Yüklenecek başka sayfa yok