;
Arama

Petrol fazlasının kazananları ve kaybedenleri

Küresel petrol arzı 2020’den bu yana ilk kez büyük bir fazlaya doğru ilerlerken fiyatlar geriliyor. Düşük fiyatlar üreticileri sıkıştırırken, ithalatçılar ve rafineriler kazanan taraf oluyor. Bu kırılma, hem küresel ekonomide hem de enerji politikalarında yeni dengeler oluşturuyor.

02 Aralık 2025, 12:56 Güncelleme: 02 Aralık 2025, 13:13

Petrol piyasasında bu yıl 2020’den bu yana ilk kez büyük bollukla sonuçlanacak gibi görünüyor. Uluslararası Enerji Ajansı kasım ayında küresel arzın talebi günde 2,4 milyon varil aşacağını öngördü ve bu farkın gelecek yıl rekor seviyeye ulaşarak günde 4 milyon varile çıkmasını bekliyor. Düşük fiyatlar, petrol gelirine bağlı hükümetler ve işletmeler üzerinde baskı oluştururken, diğerleri bu durumdan fayda sağlayabilir.

Petrol fazlasını ne tetikliyor?

Petrol talebi artışı zayıflıyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret politikaları küresel ekonomi görünümünü baskılıyor ve ikinci en büyük ham petrol tüketicisi olan Çin, gayrimenkul piyasasındaki durgunluk ve zayıf tüketici harcamalarıyla mücadele ediyor. Arz tarafında ise Suudi Arabistan liderliğindeki üretici koalisyonu OPEC+, geçmiş üretim kesintilerini geri alıyor. Bu grubun dışındaki ülkeler, özellikle Amerika kıtasındakiler, daha fazla varil üretiyor.

Dünyanın üçüncü büyük üreticisi Rusya’dan gelen arz ise belirsizliğini koruyor. Bir yandan ülke, ihracatını aksatma riski taşıyan yeni ABD yaptırımlarıyla karşı karşıya. Ancak Trump yönetiminin Ukrayna savaşını bitirmeye yönelik anlaşma sağlama çabalarını yeniden artırması, bazı uluslararası yaptırımların kaldırılabileceği ve bunun da Rus petrolünün piyasaya akışını kolaylaştırabileceği ihtimalini gündeme getirdi.

Aşırı petrol arzının olduğu bir dünyada kazananlar kimler?

Petrol ithalatçısı ülkeler

Düşük petrol fiyatları, özellikle stratejik rezervlerini dolduran Çin ve Rus petrolü almayı bırakması için ABD baskısıyla karşı karşıya olan Hindistan gibi büyük net ithalatçılar için avantajlı. Hindistan dünyanın üçüncü büyük petrol tüketicisi. Ülke, Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgalinin ardından, geleneksel Avrupalı alıcıların kaybını telafi etmek için büyük indirimler sunan Rus ihracatçılardan alımlarını artırdı. Küresel fiyatların düşmesi, Hindistan’ın yaptırımlı Rus petrolünden uzaklaşıp, Rusya’nın Urallar karışımına benzer orta ve ağır petrol üreten Orta Doğu tedarikçilerine yönelmesini daha az maliyetli hala getirebilir.

Donald Trump

Daha ucuz petrol, daha düşük yakıt fiyatlarına dönüşebilir. Trump, benzinin fiyatını ekonomik bir gösterge olarak kullanmayı seviyor ve geçen yılki seçim sırasında fiyatı galon başına 2 doların altına düşürme sözü vermişti. İkinci döneminin ilk 10 ayından biraz fazla bir süre geçtikten sonra ulusal ortalama benzin fiyatı yaklaşık 12 sent düşmüş olsa da henüz galon başına 3 doların altına gerilememişti; bu seviye en son 2021’de görülmüştü. Yakıt fiyatlarındaki daha fazla düşüş, Asya ve Afrika’daki önemli petrol rafinerilerindeki kesintiler ile Avrupa ve ABD’deki kalıcı kapanmalar nedeniyle sınırlı kalabilir.

Düşük petrol fiyatlarının Trump için bir dezavantaj da var. Fiyatlar çok fazla düşerse, ABD’de ham petrol çıkarmak ekonomik olmaktan çıkabilir ve bu da Trump'ın petrol sektörüne bağlı siyasi destekçilerini sıkıştırabilir.

Petrol rafinerileri

Daha ucuz ham petrol, rafinerilerin benzine, dizele ve jet yakıtına dönüştürme işlemlerinden elde ettiği kar marjını artırabilir. Kasım ortasında ABD rafinerilerinin marjı, 2022’den bu yana görülen en yüksek mevsimsel seviyeye ulaştı. Küresel rafine kapasitesi nispeten sınırlı olduğundan, ne kadar ek petrol işlenebileceğini sınırlar ve rafine ürün fiyatlarının ham petrol fiyatlarına kıyasla daha az düşmesine neden olur. Bu nedenle düşük petrol fiyatları, ham petrol ithal edip kendisi rafine eden ülkeler için, rafine ürün ithalatına bağımlı olanlara göre daha faydalı.

Petrol tüccarları

Petrol fazlasının yaklaşmasıyla ABD petrol gösterge fiyatı West Texas Intermediate için bir ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Bu spekülatörlerin fiyat düşüşüne hazırlandığının bir işareti. Bu arada ABD’nin ekim ayında Rus petrol devleri Rosneft PJSC ve Lukoil PJSC’yi kara listeye almasından hemen önce, en güncel yatırımcı pozisyonlanması verilerine göre para yöneticileri ABD ham petrolü konusunda tarihin en düşük iyimserlik seviyesindeydi; bu veriler hükümetin kapanması nedeniyle gecikmeli yayımlandı.

Vadeli fiyatlar nihayet piyasanın kasvetli görünümünü yansıtırken, birçok yatırımcı bunun uzun süredir sürdürdükleri düşüş yönlü görüşün doğrulandığını düşünüyor. Doğru tarafta olduklarının kanıtı olarak iki şeye işaret ediyorlar: Toplam ABD ham petrol stokları (Stratejik Petrol Rezervi hariç) kasım ayında son beş ayın en yüksek seviyesine çıktı ve denizdeki tankerlerde taşınan ham petrol hacmi yeni rekorlar kırmaya devam ederek arzın talebi aştığını gösterdi.

ABD stratejik petrol rezervi

Düşük petrol fiyatları, ABD için acil durum ham petrol rezervini yeniden doldurmak adına bir fırsat sunuyor; kasım ortası itibarıyla rezerv yalnızca yüzde 60 doluluk seviyesindeydi. Stratejik Petrol Rezervi, ABD eski Joe Biden yönetiminin Rusya’nın Ukrayna’yı topyekûn işgalinin ardından benzin fiyatındaki artışı dizginlemek için piyasaya arz yapmasından sonra azalmıştı. Trump, göreve başlama konuşmasında SPR’yi “tamamen dolduracağına” söz vermişti. Düşük petrol fiyatlarından yararlanan ABD Enerji Bakanlığı, kasım ayında bu stok için 900 bin  varil satın almak adına yaklaşık 56 milyon dolar değerinde sözleşme verdi.

Ancak Trump’ın yaz boyunca geçirdiği kapsamlı vergi ve harcama yasasının bir parçası olarak Kongre, 2025 ile 2029 arasında SPR için petrol alımlarına yalnızca 171 milyon dolar ayırdı. Bu sınır hükümet tarafından hızla aşılabilir. Bu tutar, mevcut fiyatlarla 3 milyon varilden daha azına denk geliyor; oysa SPR’yi tam kapasiteye getirmek için yaklaşık 300 milyon varil gerekiyor.

Olası petrol arzının kaybedenleri kimler?

Petrole bağımlı devletler

Ekonomileri büyük ölçüde petrol endüstrisine bağlı olan fosil yakıt ihracatçıları için durgun fiyatlar gelirlerini azaltabilir ve mali bütçeleri üzerinde baskı yaratabilir. ABD’den sonra dünyanın en büyük ikinci petrol üreticisi olan Suudi Arabistan, Vision 2030 programı aracılığıyla ekonomisini çeşitlendirmeye çalışıyor. Ancak gösterişli Neom projesi gibi mega inşaat projelerine yapılan büyük yatırımlar ile Kızıldeniz turizm tesisleri, elektrikli araç fabrikaları ve veri merkezleri inşa etmeye yönelik diğer girişimler, ülkeyi petrol gelirine eskisinden daha bağımlı hale getirmiş olabilir.

Krallık, mega projelere yönelik harcamalarını yeniden düzenliyor. Bazı projeleri geciktirip küçültürken bazılarını hızlandırıyor ancak yine de gelecek birkaç yıl boyunca ulusal bütçe açığı bekliyor. Bloomberg Economics, kasım ayında Suudi hükümetinin bütçeyi dengelemesi için varil başına 98 dolarlık bir petrol fiyatına, egemen varlık fonu Kamu Yatırım Fonu’nun iç harcamaları da dahil edildiğinde ise 115 dolara ihtiyaç duyduğunu tahmin etti. Bu rakam, küresel gösterge olan Brent petrolünün aralık başına kadar olan dönemdeki varil başına 69 dolarlık ortalamasının oldukça üzerinde.

Rusya

Batı yaptırımları, Rus petrol ihracatçılarını deniz yoluyla taşınan bu ham petrolü sürekli indirim talep eden Çin ve Hindistan gibi alıcılara büyük ölçüde bağımlı hâle getirdi. Ukrayna savaşını sonlandıracak bir barış anlaşması olmadığı sürece, yeni ABD yaptırımları ve arz fazlası küresel bir pazar Rus üreticileri fiyatlarını daha da düşürmeye zorlayabilir.

Argus Media verilerine göre ABD’nin Rosneft ve Lukoil ile işlemleri yasaklayan kararının kasım ayında yürürlüğe girmesiyle, Rusya’nın amiral gemisi Urallar karışımı Brent’ten varil başına 20 dolardan fazla daha ucuza satılıyordu. Bu fark, Ukrayna savaşının ilk yıllarına kıyasla önemli ölçüde daha dar olsa da tarihsel indirim olan 2–4 doların hala çok üzerinde. Rusya'nın petrol ve gaz sektöründen alınan vergiler federal bütçenin yaklaşık dörtte birini oluşturuyor. Yeni yaptırımlar açıklanmadan önce bile hükümet, küresel ham petrol fiyatlarındaki düşüş ve daha güçlü ruble nedeniyle sektörden elde edilen vergi gelirlerinin bu yıl 2020’den beri en düşük seviyeye gerilemesini bekliyordu.

Rus yetkililer, yeni ABD kısıtlamalarının olası ekonomik etkisini küçümsüyor; ülkenin hızlıca uyum sağlayacağını ve bazı yöntemlerle durumu aşacağını, böylece petrol üzerindeki indirimlerin birkaç ay içinde daralacağını söylüyor. Bu arada, tankerlerde taşınan Rus petrolü hacminin arttığı görülüyor; bu da alıcıların en azından kısa vadede bu yükleri teslim almaya daha isteksiz olduğunu gösteriyor.

Büyük petrol şirketleri

Düşük petrol fiyatları üreticiler için kötü ancak rafineri ve ticaret birimlerine sahip entegre petrol devleri, yalnızca üretime odaklanan şirketlere göre daha az kırılgan. Exxon Mobil, Chevron, Shell, TotalEnergies ve BP'den oluşan beş büyük Batılı petrol şirketinin karları üç yıl öncesine göre yarıdan fazla azaldı ve daha da düşmesi bekleniyor. Yine de mevcut petrol fiyatlarındaki düşüş, 2014 veya 2020’deki kadar kötü değil. Büyük petrol yöneticileri bu düşüşü öngörmüş ve yılın başlarında hisse geri alımlarını ve maliyetleri azaltma planlarını duyurmuşlardı.

Hatta bazı yöneticiler olası fırsatlardan bile söz ediyor. Örneğin Exxon, potansiyel satın almalar arıyor. Occidental Petroleum CEO’su Vicki Hollub ise ekim ortasında yaptığı açıklamada, bugünkü düşük fiyatların gelecekte gerekli yatırımları engelleyeceğini ve arzı sıkılaştıracağını, bu nedenle 2027’den itibaren fiyatlarda güçlü bir toparlanma beklediğini söyledi.


Yazarlar

Çok Okunanlar

  • Nilgün Balcı Çavdar, Erkan Kızılocak, Cem Cemal Pekin, Nuray Tarhan

    En zengin 100 Türk


  • Vantilatörle uyumanın etkileri: Bilim ne diyor?


  • 2025 Forbes 39. Dünya Milyarderler Listesi


  • Nilgün Balcı Çavdar, Cem Cemal Pekin, Erkan Kızılocak

    Dolar milyarderi Türkler


  • forbes.com.tr

    Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)


Sayfa Sonu

Yüklenecek başka sayfa yok