KKM bitti, dolar talebi patladı: 10 milyar dolarlık dönüş
Ağustos sonundan 10 Ekim’e kadar olan dönemde, parite ve altın fiyatlarındaki dalgalanmalar dikkate alınmadan yapılan hesaplamalara göre, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları 5,8 milyar dolar, döviz bazlı fonları ise 4,2 milyar dolar arttı. QNB ekonomistlerinin tahminlerine göre Merkez Bankası bu süreçte yaklaşık 10 milyar dolar satış gerçekleştirdi.
Yüksek TL faizlerine, reel anlamda değer kazanan Türk lirasına ve KKM çıkış sürecine rağmen döviz talebinin devam etmesi dikkat çekti.
Rezervlerde tarihi seviye: Altın etkisi öne çıktı
10 Ekim haftasında Merkez Bankası’nın toplam rezervleri 189,7 milyar dolara yükselerek rekor seviyeye ulaştı. Bu artışta en büyük etken altın fiyatlarındaki yükseliş oldu. QNB ekonomistleri, altın kaynaklı bu rezerv artışına rağmen döviz işlemlerinde temkinli olunması gerektiğini vurguladı.
Nisan ayındaki politika değişiminin ardından Merkez Bankası, mayıs–ağustos döneminde 35,1 milyar dolarlık döviz alımı yapmıştı. Ancak eylülde 8,6 milyar dolar, ekim ayının ilk yarısında ise 3,1 milyar dolarlık satış gerçekleştirildiği tahmin ediliyor. Bu satışlar, cari fazlanın yaklaşık 1 milyar dolar olduğu bir dönemde geldi.
Yılbaşından bu yana döviz mevduatında 17,8 milyar dolarlık artış
Verilere göre 2025 başından bu yana bireysel yatırımcıların döviz mevduatları 5,89 milyar dolar, şirketlerin ise 11,97 milyar dolar arttı. Parite etkisinden arındırıldığında toplam artış 17,86 milyar dolara ulaştı.
Son 1,5 ayda emeklilik ve yatırım fonlarında döviz bazlı varlıklar 7,5 milyar dolar yükseldi. Altın fiyatlarının etkisi çıkarıldığında bu artış 4,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece yurt içi yatırımcıların toplam döviz varlıkları, fiyat etkisinden arındırılmış şekilde yaklaşık 10 milyar dolar büyüdü. Uzmanlara göre bu artış, Merkez Bankası’nın döviz satışlarını büyük ölçüde açıklıyor.
TL mevduatın payı düşüyor
Kur korumalı hesaplar dışında kalan standart TL mevduatlar, 10 Ekim itibarıyla 14,65 trilyon TL’ye çıktı. Ancak bu dönemde sadece 114 milyar TL artış yaşandı. Böylece TL mevduatın toplam mevduatlar içindeki payı yüzde 60,66’dan yüzde 59,29’a gerileyerek 1,36 puan düşmüş oldu.
Faiz indirimi mevduat faizlerine yansımadı
Haziran ayında Merkez Bankası, TL mevduat oranı yüzde 60’ın altında kalan bankalara ek hedefler getirmişti. Bu nedenle son 250 baz puanlık politika faizi indirimi, standart TL mevduat faizlerine yansımadı.
QNB ekonomistleri, TL faizlerinin seyrinde yurt içi döviz talebinin belirleyici olduğunu vurguluyor. Ekonomistlere göre, bu talebin arkasında artan enflasyon beklentileri ve Merkez Bankası’nın güvenilirliği etkili. “Enflasyonun yeniden yükseldiği bir dönemde yapılacak faiz indirimi, piyasa faizlerini ters yönde hareket ettirebilir” diyen uzmanlar, bu haftaki PPK toplantısında faizin sabit bırakılacağını öngörüyor.