Financial Times’ın S&P Global verilerine dayandırdığı hesaplamaya göre; JPMorgan Chase, Bank of America, Citigroup, Wells Fargo, Goldman Sachs ve Morgan Stanley’in toplam piyasa değeri 2025 sonunda 1,77 trilyon dolar seviyesindeyken, salı günü itibarıyla 2,37 trilyon dolara yükseldi. Böylece ABD bankaları, küresel finans piyasalarındaki ağırlığını daha da artırmış oldu.
Avrupa bankaları geride kaldı
Karşılaştırmalı veriler, ABD bankaları ile Avrupalı rakipleri arasındaki makasın açıldığını ortaya koyuyor. En değerli altı Avrupa bankasının toplam piyasa değeri yaklaşık 1 trilyon dolar düzeyinde kalırken, bu tablo küresel finans krizinden bu yana süregelen farkın daha da derinleştiğine işaret ediyor.
S&P 500’ü iki yıl üst üste geride bırakıyorlar
ABD’li büyük bankalar, genel piyasa performansının önemli göstergelerinden biri olan S&P 500 endeksini üst üste ikinci kez geride bırakmaya hazırlanıyor. 2008 krizinin ardından devreye alınan sıkı düzenlemeler uzun süre sektörün büyümesini baskılamıştı. Ancak son dönemde bu kurallarda yapılan gevşemeler, bankacılık hisselerine yeniden ivme kazandırdı.
Düzenleyici gevşeme hisseleri destekledi
2025 yılı boyunca ABD’li düzenleyiciler;
-
Büyük bankaların daha yüksek kaldıraç oranlarıyla faaliyet göstermesine izin verilmesini,
-
Yıllık stres testlerinin yapısının yeniden şekillendirilmesini,
-
Daha riskli kredilere yönelik borç verme rehberliğinin kaldırılmasını gündeme aldı.
RBC bankacılık analisti Gerard Cassidy, bu adımların etkisine dikkat çekerek, “Düzenleyici değişikliklerin hisse fiyatları üzerindeki etkisini hafife almak mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu.
Basel III beklentileri iyimserliği artırıyor
Bankalar ayrıca, küresel sermaye yeterliliği kurallarını belirleyen Basel III Endgame düzenlemesinin nihai halinin, önceki yönetim döneminde tartışılan taslaklara kıyasla daha sınırlı yük getireceğini öngörüyor. Bu beklenti de bankacılık hisselerine yönelik talebi canlı tutan önemli faktörler arasında yer alıyor.