Petrobras düşük petrol fiyatları nedeniyle yatırım planını kıstı

Brezilyalı petrol devi, düşen petrol fiyatlarına karşı nakit akışını korumak amacıyla beş yıllık yatırım bütçesini yüzde 2 oranında azaltarak 109 milyar dolara çekerken, odak noktasını derin deniz aramalarına ve üretime kaydırdı.

Brezilya'nın kamu kontrolündeki petrol şirketi Petrobras, uluslararası petrol fiyatlarının düşük seyrettiği bir dönemde nakit akışını güvence altına almak amacıyla gelecek beş yıllık yatırım planında yüzde 2’lik bir kesintiye giderek toplam tutarı 109 milyar dolara indirdiğini duyurdu.

Resmi adıyla Petroleo Brasileiro SA tarafından perşembe günü yapılan açıklamaya göre, toplam sermaye harcamasının 91 milyar dolarlık kısmı halihazırda uygulama aşamasında olan projelere yönlendirilecek. Geriye kalan 10 milyar dolarlık bölümün ise finansman analizine bağlı olarak bütçe onayı beklediği, diğer kısımların ise henüz daha düşük olgunluk seviyesinde olduğu ve analiz aşamasının sürdüğü belirtildi.

Hükümet ve yatırımcı baskısı arasında denge arayışı

Şirket, Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva'nın ekonomiyi büyütme arzusu ile yüksek temettü ve düşük borç talep eden yatırımcılar arasında bir denge kurmaya çalışıyor. Özellikle 2026 başkanlık seçimleri yaklaşırken artan bu baskı ortamında, sermaye harcamalarındaki kesintinin zayıf ham petrol fiyatlarına karşı direnci artırması ve hissedar ödemelerini desteklemesi hedefleniyor.

Yatırım planı, Brezilya'da taşıdığı siyasi önem ve federal bütçe için kritik bir nakit kaynağı olması nedeniyle piyasalar tarafından yakından izleniyor. Bu karar, Lula da Silva'nın 2023'te göreve gelmesinden bu yana Petrobras'ın beş yıllık bütçesinde yaptığı ilk indirim olarak kayıtlara geçti. Önceki plan varil başına 83 dolarlık petrol fiyatı varsayımına dayanırken, Brent petrolün şu anda 63 dolar civarında işlem görmesi revizyonu zorunlu kıldı.

Arama ve üretime 78 milyar dolar ayrıldı

Petrobras, 2026-2030 planının yüzde 71,6’sını, yani 78 milyar dolarını arama ve üretim faaliyetlerine ayırdı. Bu bütçe, "tuz katmanı altı" (pre-salt) olarak bilinen bölgedeki derin deniz sahalarında üretimi artırmanın yanı sıra Brezilya'da ve yurtdışında yeni rezerv alanlarının araştırılmasını kapsıyor.

Rio de Janeiro merkezli şirketin stratejik planı, 2030 yılına kadar sekiz yeni açık deniz üretim ünitesini devreye almayı, 2030 sonrası için ise ilave 10 üretim gemisini değerlendirmeyi içeriyor. Şirket ayrıca, yakın zamanda ilk sondaj iznini aldığı Brezilya'nın Ekvatoral Marjı bölgesinde 15 kuyu açmayı planlıyor. Petrobras, bu bölgede Exxon Mobil’in Guyana kıyılarında gerçekleştirdiği büyük keşiflere benzer sonuçlar elde etmeyi umuyor.

Üretim hedefleri yükseltildi

Petrol üretiminin 2028 yılına kadar günlük 2,7 milyon varil ile zirve yapması bekleniyor; bu rakam bir önceki planın tavan seviyesinin üzerinde bulunuyor. Şirket ayrıca gelecek yıl için kısa vadeli üretim hedefini günlük 2,4 milyon varilden 2,5 milyon varile yükseltti. Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) aşırı arz uyarısı yaptığı bir dönemde gelen bu artışın, küresel arz fazlasına katkıda bulunabileceği değerlendiriliyor.

Rafinaj, gübre ve lojistik gibi iş kolları, önümüzdeki beş yıl içinde yaklaşık 20 milyar dolarlık harcama payına sahip olacak. Denizcilik ve havacılık sektörlerini karbondan arındırma hedefiyle yenilenebilir yakıt portföyü geliştiren Petrobras, yeni rafineri inşa etmeyeceğini teyit etti.

Gaz ve düşük karbonlu projelere ayrılan bütçe ise biyoyakıtlar, biyometan ve etanol üretimine dönüşün etkisiyle 4 milyar dolar seviyesinde belirlendi. Şirket, bu alanlarda ilgili oyuncularla stratejik azınlık ortaklıkları veya ortak kontrol modellerini tercih edeceğini bildirdi.

Temettü politikasında istikrar mesajı

Brezilyalı şirket, 2026-2030 dönemi için önceki planla uyumlu olarak en az 45 milyar dolarlık düzenli temettü ödemesi önerdi. Borç tavanı ise 75 milyar dolarda sabit tutuldu.

Ancak petrol üreticisi, beş yıllık dönem boyunca hissedarlara herhangi bir olağanüstü ödeme yapma taahhüdünde bulunmadı. Son yıllarda yatırımcı ilgisini artıran temettü ödemelerini sürdürmesi konusunda baskı altında olan şirketin ödemeleri, devletin en büyük hissedar olması nedeniyle hükümet kasası için de kritik önem taşıyor.