;
Arama

Hibrit çalışma ve yapay zeka iş dünyasını nasıl dönüştürdü?

Hibrit çalışma, şirketleri “mekanı” yeniden düşünmeye zorlamıştı. Şimdi sıra yapay zeka ve otomasyonda: İş dünyası “nerede çalıştığımızdan” çok, enerjimizi “neye harcadığımızı” sorguluyor.

01 Kasım 2025, 15:00

MIT Sloan ve Hostinger verilerine göre kuruluşların yüzde 87’si yapay zekanın kendilerine rekabet avantajı sağlayacağını düşünüyor; yüzde 42’si ise kısa vadede benimsemeyi planlıyor. Ancak bu tablo, göründüğü kadar basit değil. Rutin görevlerin algoritmalara devredilmesiyle insan değerinden geriye ne kalacağı hâlâ belirsiz.

Zaman kazandırmak, yükü azaltmıyor

Not alma, raporlama veya çağrı yönlendirme gibi işlemlerin otomatikleşmesi zaman kazandırıyor ancak kazandırılan zaman, zihinsel yükü azaltmıyor. Organizasyon yapısı değişmeden, bu zaman genellikle daha fazla toplantı, e-posta ve acil durumla tüketiliyor. Microsoft da yakın zamanda yaptığı açıklamada, yapay zekayı hatalı süreçlere yığmanın yalnızca karmaşayı artıracağını vurguladı.

Kültürel dönüşüm şart

Uzmanlar, asıl zorluğun teknik değil kültürel olduğunu söylüyor. Önemli soru şu: Şirketler, değer yaratan işlere odaklanabilecek mi, yoksa otomasyon uğruna otomasyon yaparak asıl önemi gözden mi kaçıracak?

Yapay zekanın gerçek vaadi

Yapay zekanın vaadi yalnızca hız değil, insan dikkati ve yaratıcılığın geri kazanılması olmalı. Bunun için şirketlerin cesur seçimler yapması gerekiyor: gereksiz görevleri tamamen kaldırmak, bağlantıyı kesme kuralları belirlemek ve yöneticilere yalnızca araçları değil, iş ritimlerini yönetmeyi öğretmek.

Yeni bir çalışma çağı mı, baskı mı?

Hibrit çalışma esnekliğin avantajlarını ortaya koymuştu; yapay zeka da benzer bir sınav sunuyor. Bazı şirketler bunu daha huzurlu ve akıllı bir çalışma ortamı yaratmak için kullanacak, bazıları ise ekipler üzerinde daha fazla baskı kurmak için. Ancak ikinci yaklaşım, anlam arayışındaki nesiller için çekiciliği kaybetme riski taşıyor.

İnsanı merkeze koyan şirketler öne çıkacak

Uzmanlar, yapay zekanın iş dünyasındaki hikâyesinin daha yeni başladığını belirtiyor. En başarılı şirketler, teknolojiyi süreçlerinin merkezinde insanları tutarak kullanacak; böylece daha güçlü, çekici, rekabetçi ve sürdürülebilir bir şekilde öne çıkacak.


Yazarlar

Çok Okunanlar

  • Nilgün Balcı Çavdar, Erkan Kızılocak, Cem Cemal Pekin, Nuray Tarhan

    En zengin 100 Türk


  • Vantilatörle uyumanın etkileri: Bilim ne diyor?


  • 2025 Forbes 39. Dünya Milyarderler Listesi


  • Nilgün Balcı Çavdar, Cem Cemal Pekin, Erkan Kızılocak

    Dolar milyarderi Türkler


  • forbes.com.tr

    Dünyanın en zengin 10 insanı (Ocak 2025)


Sayfa Sonu

Yüklenecek başka sayfa yok