;
Arama

Ziraat Bankası Genel Müdürü Çakar: 2026'da faizin yüzde 30'un altına inmesini bekliyoruz

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, 2026 yılında Merkez Bankası'nın kademeli bir gevşeme patikasına girmesini beklediklerini bildirdi. Çakar, politika faizinin 2026 sonunda yüzde 30 seviyesinin altına inebileceğini öngördü.

31 Aralık 2025, 14:52

Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, bankacılık sektörü ve 2026 yılı makroekonomik beklentilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çakar, önümüzdeki süreçte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) ana politikasının dezenflasyon odaklı, veriye dayalı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla sürdürülmesini beklediklerini ifade etti.

"Kademeli gevşeme patikası öngörüyoruz"

Enflasyonun ana eğilimindeki kalıcı iyileşmeye paralel olarak para politikasında kademeli bir gevşeme sürecine girilebileceğini belirten Çakar, 2026 yılı faiz oranlarına ilişkin şu tahminde bulundu:

"Genel olarak baktığımızda Merkez Bankası'nın enflasyonda sağlanacak iyileşme ile aynı doğrultuda olacak şekilde 2026 yılı boyunca politika faizini kademeli olarak indirerek yılı yüzde 30’un altında kapatacağını öngörmekteyiz."

Çakar, faizlerdeki düşüşün Türk lirası varlıklar için reel getiriyi koruyacak şekilde gerçekleşmesini ve 2025'te başlayan TL mevduata yönelim eğiliminin 2026'da güçlenerek devam etmesini beklediklerini kaydetti.

Kredilerde yüzde 25-30 büyüme hedefi

Sektörün 2026 yılı büyüme beklentilerini de paylaşan Çakar, kredilerde yüzde 25-30, mevduatlarda ise yüzde 20-25 aralığında bir artış tahmin ettiklerini aktardı. Kredi büyümesinin enflasyonla uyumlu ve kontrollü olacağını vurgulayan Çakar, "Kredi kompozisyonumuzda tüketimden ziyade üretim, yatırım ve ihracat temel önceliğimiz olacaktır" dedi.

"Ziraat Bankası bilançosu yüzde 50 büyüdü"

Ziraat Bankası'nın 2025 yılı performansına değinen Çakar, bankanın bilanço büyümesinin yüzde 50'nin üzerinde gerçekleştiğini bildirdi. Kredi ve mevduat portföyünün yaklaşık yüzde 45 oranında büyüyerek sektör ortalamasının üzerinde performans sergilediğini belirten Çakar, bilançoda Türk lirasının payının artırıldığını ve portföyün yaklaşık yüzde 60'ının TL ürünlerden oluştuğunu açıkladı.

Bankanın öz kaynaklarını belirsizliklerin yoğun olduğu 2025 yılında yüzde 50 oranında artırdığına işaret eden Çakar, bu durumun olası risklere karşı önemli bir tampon işlevi gördüğünü ifade etti.

Küresel belirsizlikler ve Türkiye ekonomisi

2025 yılının küresel ölçekte belirsizliklerin ve korumacılığın arttığı bir yıl olduğunu hatırlatan Çakar, Türkiye'nin uyguladığı ekonomi programı sayesinde bu süreçten en az etkilenen ülkeler arasında yer aldığını savundu.

Çakar, 2026 yılına ilişkin risk ve fırsatları ise şöyle değerlendirdi:
"ABD ekonomisine ilişkin politika belirsizliği, tarife savaşları ve jeopolitik gerilimler risk haritasında öne çıkıyor. Ancak Türkiye ekonomisi açısından makroekonomik istikrar, güçlenen rezervler, mali disiplin ve düşen borçlanma maliyetleri fırsat oluşturuyor. 2026 yılının bireylerin ve firmaların finansal hayatında daha görünür olumlu etkiler göstermeye aday olduğunu değerlendiriyoruz."

Bankacılık sektörünün yeni yıla güçlü sermaye yapısı ve etkin risk yönetimi kapasitesiyle girdiğini belirten Çakar, 2026'da makroekonomik göstergelerdeki iyileşmenin daha belirgin hale gelmesini beklediklerini sözlerine ekledi.


Sayfa Sonu

Yüklenecek başka sayfa yok