BofA: Yatırımcı 30 yıldır olmadığı kadar karamsar

Küresel yatırımcılar büyümeye dair umutlarını neredeyse tamamen kaybetmiş durumda. Ancak portföylerine baktığınızda bu ruh hali henüz tam anlamıyla yansımış değil. Bank of America’nın 164 fon yöneticisiyle gerçekleştirdiği yeni anket, piyasaların içinde bulunduğu çelişkili psikolojiyi ortaya koyuyor: rekor düzeyde kötümserlik, ama hâlâ görece cesur portföy kompozisyonları.

Anket katılımcılarının yüzde 82’si önümüzdeki dönemde küresel ekonominin zayıflayacağını öngörüyor. ABD hisselerine olan güvenin hızla azaldığı, nakit pozisyonların ise beklenen seviyelere ulaşmadığı bir dönemdeyiz. Bu da, hisse senedi piyasalarının henüz “korkunun zirvesini” yaşamadığı anlamına geliyor.

Makroda ayı, piyasada değil

Bank of America’nın strateji ekibine göre fon yöneticileri şu anda “makroekonomik görünümde maksimum derecede ayı (bearish), ama piyasada henüz tam anlamıyla değil.” Stratejist Michael Hartnett’in liderliğinde hazırlanan raporda, fon yöneticilerinin portföylerinde yer alan nakit oranı yüzde 4,8 olarak ölçüldü. Bu oran, tarihsel olarak "zirve korku" dönemlerinde yüzde 6 seviyelerine yükselme eğilimi gösteriyor.

Yani fon yöneticileri büyük bir ekonomik yavaşlama bekliyor ama henüz tam anlamıyla savunmaya geçmiş değiller.

ABD hisselerinde sert pozisyon değişimi

ABD hisse senetlerine yönelik yatırımcı ilgisi son iki ayda keskin bir dönüş geçirdi. Nisan ayında katılımcıların yüzde 36’sı, ABD hisselerinde net düşük ağırlık taşıdığını söyledi. Oysa şubat ayında bu oran, yüzde 17 fazla ağırlıktaydı. Sadece iki ayda yaşanan bu 53 puanlık dönüş, BofA’nın anket tarihinde eşi görülmemiş bir hızda gerçekleşti.

Bu değişimin arkasındaki başlıca nedenlerden biri, ABD'nin ticaret politikalarında artan belirsizlik. Başkan Donald Trump’ın yeniden gündeme getirdiği korumacı politikalar, yatırımcıları büyümenin sürdürülebilirliği konusunda tedirgin ediyor.

Resesyon korkusu büyüyor

Anket katılımcılarının yüzde 42’si, ABD ekonomisinde önümüzdeki dönemde resesyon yaşanmasını olası görüyor. Bu oran, ABD gibi küresel ekonominin yönünü belirleyen bir ülke için oldukça çarpıcı.

S&P 500 endeksi nisan ayı içinde gördüğü dip seviyelerden toparlanmış olsa da, yılbaşından bu yana yüzde 8,1 değer kaybetmiş durumda. Bu performans, aynı dönemde Avrupa ve Çin borsa endekslerinin gerisinde kaldı.

“Büyük toparlanma, büyük adımlar gerektirir”

BofA stratejistlerine göre kısa vadede S&P 500’ün nisan dibinin altına inmesi beklenmiyor. Ancak orta ve uzun vadede güçlü bir toparlanmanın sağlanabilmesi için büyük çaplı politika değişiklikleri gerekiyor.

Raporda, “Büyük bir yükseliş için; büyük tarife indirimleri, belirgin Fed faiz indirimleri ve/veya güçlü ekonomik veri akışı gerekiyor,” ifadeleri kullanıldı. Aksi takdirde, mevcut volatilite ve küresel risk iştahsızlığı, piyasalarda daha uzun süreli bir dalgalanma dönemine yol açabilir.

386 milyar dolarlık portföyün nabzı tutuldu

4–10 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen BofA anketine, toplam 386 milyar dolarlık varlığı yöneten 164 fon yöneticisi katıldı. Anket sonuçları, sadece piyasalara değil, yatırımcı psikolojisine dair de önemli ipuçları sunuyor.

Ekonomideki belirsizlikler, jeopolitik gerilimler ve merkez bankalarının izleyeceği yol haritaları konusunda net bir yönün hâlâ oluşmadığı bu dönemde, yatırımcıların duyarlılığı piyasalarda belirleyici faktör olmaya devam edecek gibi görünüyor.